"Şey Eg-"

"Çocuğunu kaybetmiş olman kızıma böyle sesleneceğin anlamına gelmez Yağmur Alin'in annesi öldü birdaha duymak istemiyorum."
Biran derin bir nefes almıştımm.

"Haklısın Ege ben çok özür dilerim biran boşluğuma denk geldi sadece."

Yanıma gelerek Alin'i kucağına aldı.

"Sen aşağı in ben getiririm kızımı."

Kafa sallayarak odadan çıktım. Yine ne olmuştu buna ne güzel bir hafta melek gibiydi. Ben merdivenlerden inerken gelen kırılma sesi ile hızlıca aşağı indim. Ekstra da sesler yükselmişti.

"Aslı ne oldu iyi misin?"

"Ben iyiyim de siz iyi misiniz ?"

"Uygarr iyi misin. Uygarrrr."

"Haa iyiyim laa yani şey iyiyim. Yağmur bu hanım kim?"

"Aaa siz tanışmadınız mı arkadaşım Aslı bize eşlik edecek bize yemekte."

"Memnun oldum Aslı hanım."

"Bende Uygar bey."

"Hadi geçin masaya ben tekrar hazırlayayım salatayı." Uygar ile Aslı'yı yemek odasına yollayarak kilerden süpürge ve paspasları alarak salatanın kırılan tabağını süpürdüm ve bir güzel paspasladım. Etrafı da iyice kontrol ederek eşyaları kilere bırakarak mutfağa girdim ve tekrardan salata yapmaya başladım.

"Yardım lazım mı?"

"Aa yok ben hallederim."

"Halledebilir misin? Mesela şu yukarıdaki salata tabağını alabilir misin?"

"Beni bununla mı korkutacaksın Ege? Bak şimdi nasıl alınırmış izle." Masadan sandalye çekerek üstüne çıktım ve salata tabaklarından bir tanesini alarak sandalyede arkamı dönerek Ege'ye tabağı gösterdim.

Ege bana gülerek bakarken bende arkamı dönmemle başımı dolabın kapağına vurarak dengemi kaybetmiştim. Yeri boylayacakken tutulmam ile ne zaman kapattığını anlamadığım gözlerimi araladım.

"Evime bakıcı değil bir adet sakar almışım sanırım. Bakayım başına yaranın olduğu yeri mi vurdun."

"Y-yoo-k oraya denk gelmedi." Ege beni kucağından indirmemişti. Hoş bende inmek için bir hamle yapmamıştım.

"Kimsin nesin çözemiyorum seni. Neden sürekli başına belalar açıp beni kendine mahkum ediyorsun. Neden bu kadar ilgimi çekiyorsun. Bu bu çok yanlış."

"E -eee- Ege ben ııı şey be-"

"Yuhhh amına koyayım aile var lan burda."

"Geleceğin vakti sikeyim Uygar. Ne var lan."

"Kusura bakmayın Ege Bey biz ses duyunca şey ettik iyi misin Yağmur diyeceğimde yerinden gayet memnun gibisin."

"Ayyy hayır siz yanlış anladınız Ege düşecekken Uygar beni tuttu."

Hepsinden bir gülme çıkarken ben garip şekilde onlara bakıyordum.

"Yağmur'cum Ege düşse Ege'yi tutardım kusura bakma seni değil."

Hepsi tekrar gülerken ben hepsine kötü bakışlar atıyordum.

"Hadi siz geçin içeri Yağmur daha fazla tabak kırmadan ben salatayı yapayım onu yapabilirsin değil mi Yağmur?"

"Misafirler gitsin ben görüşürüm seninle."

Arkamı dönüp kilere gidecekken aklıma gelen küçük şeytanlıkla yerimde durarak başımı tuttum.

MaFyaNıN KaRıSıWhere stories live. Discover now