Don't be so nervous, babygirl

52.4K 531 273
                                    

"Bebeğim..."

Dudağımı işaret parmağımla baş parmağım arasında çekiştirerek önümdeki kağıtlarda yazanları anlamaya çalışıyordum ve başarılı olduğum söylenemezdi.

"Sevgilim..."

Şu an aşık olduğum bu sesi bile duymazdan gelmem gerekiyordu çünkü yarın son sınavım vardı. Son sınav, son. Bitip gitmesini çok istiyordum ama her zamanki gibi çok gergindim, bütün gözeneklerim gerginlikle uyanmış gibiydi, her an yerimden sıçramaya, çığlıklar atarak evin içinde koşmaya müsaittim, ya da hıçkırıklarla sarsılarak ağlamak da olabilir, bilmiyorum. Sınav dönemleri bana çok farklı şeyler yapıyor...

"Aşkım."

"EFENDİM?" en sonunda kafamı elimdeki kağıtlardan kaldırıp yanı başımda oturan sevgilime çevirdim. Daha ona baktığım an bedenimde yer etmiş gerginliğin bir kısmı çözülüp aktı ve yeşil gözlerini kısmış bana gülümsediğini görünce ona aynı şekilde karşılık verdim, "Gene mi yapıyorum?"

Kafa sallayıp dudaklarını büzdü, "Gene yapıyorsun. Lütfen bu kadar gerilme, bebeğim, yapabileceğini biliyorsun, hep yaptın. Sen benim zeki kızımsın." Dağınık topuzumdan –ki dağınık topuz derken Tumblr panosundan alınmış, insanı kıskandıracak güzellikte bir dağınık topuzdan bahsetmiyordum, bütün saçlarımı tek bir toka kullanarak etrafımdan çekmek için giriştiğim acınası bir çabanın sonucu olarak bir boka benzemeyen bir topuzdu bu daha çok– kurtulmayı başarmış bir tutam saçı parmağına dolayıp kulağımın arkasına itti, "Sıcak çikolata yapayım mı? Bir bira da getirebilirim istersen? Çikolata? Ah, dur, mutfakta çikolata görmüştüm..."

"Harry," hafifçe kıkırdarken oturduğum koltukta biraz geriye kaykılıp başımı koltuğun arkalığına yasladım, "Bir şey yapmana gerek yok. Ben iyiyim."

"Çikolata o zaman."

Yanımdan zıplayarak kalktı ve ben uzun figürünün küçük evimde hareket edişini sevgiyle izledim. Yazın başındaydık ve içerisi çok sıcaktı, dolayısıyla altında siyah bir basket şortu vardı ve üstü çıplaktı, o yürürken hareket eden sırt kaslarını izlemek asla alışılamayacak kadar güzeldi.

"Beni dikizlediğini biliyorum!" Mutfağa girmeden önce arkasına bile bakmadan seslenmişti.

Kıkırdayıp önümdeki kağıtlara döndüm, satırlardaki kelimeler anlamsız bir yığın olarak beynime doluştular, kalacaktım, kesin kalacaktım, lanet-

"Al bakalım." Bana uzattığı KitKat barını aldım, diğer elinde de bir bardak soğuk su tutuyordu, ona sevgiyle gülümseyip suyu da elinden aldım, "Seni nerden buldum ben?"

"Konserden. Ama ben seni buldum. Lütfen." Yanıma oturduğunda söylediklerine gülüp elimdeki çikolatanın jelatinini açtım, bir ısırık alıp ona uzattım ve çikolataya sanki dünya üzerindeki en büyük günahmış gibi kötücül gözlerle bakmasını seyrettim, "Çikolata, Harry. Anneni öldürmedi."

Kafasını iki yana salladı, "Asla olmaz. Şeker yiyemem."

"Yoksa ne? Diğer kızlar seni beğenmez mi?" yalandan surat asıp ona baktığımda beyaz dişlerini sergileyerek kahkahalara boğuldu, "Diğer kızları bilmiyorum ama ya sen beni beğenmezsen?"

"Gerzeklik etme." Çikolatadan bir ısırık daha alıp getirdiği sudan bir yudum içtim. "Diğer kızlar da ben de alacağın kilolara takılmayacağız, söz veriyorum?" çikolatayı bir kez daha ona uzattığımda bana tartarcasına baktı, yeşil gözlerini o kadar kocaman açmıştı ki alnında yatay çizgiler oluşmuştu. Gözlerini benden ayırmadan öne eğildi, yavaş hareketlerle çikolatadan bir ısırık almak için hareket ederken bilincinde olmadan onun hareketlerini yansıtıyordum, dudaklarım onunkilerle birlikte aralandı ve o çikolatadan bir ısırık aldığında dişlerimi göstererek gülümsedim.

Harry Styles One Shots (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin