▪︎ PARTİ ▪︎

35 12 0
                                    

3. PARTİ

"Öğret bana nasıl unutulur düşünmek?"

-William Shakespeare-


Telefonun ekranından saate baktığımda 12'ydi. Geç uyuduğum için erken kalkamamıştım. Kafamı telefondan kaldırıp etrafa boş boş bakarken aklıma,
Sadi'yle yaptığım daha doğrusu yapmak zorunda kaldığım anlaşma gelmişti. Saat bir de sahilde buluşacaktık.

"Anlaşmanı seveyim senin." Diye kendi kendime mırıldanırken yataktan zorla kalkıp banyoya doğru ilerledim.

Gece uzun uzun geçmişteki güzel anılardan bahsetmiş ve Mert'in yaptığı şebekliklere kahkhalarla gülmüş güzel bir gece geçirmiştik.

Dişlerimi fırçalayıp yüzümü su ile yıkadıktan sonra odama tekrar döndüm. Üzerime siyah bir bluz ve siyah bir pantolon geçirip saçlarımı düzleştirme ihtiyacı duymadan taradım.

Üzerime bir deri ceket geçirip siyah botlarımı da ayağıma geçirip hafif bir o kadar da belli olmayan bir makyaj yapıp odadan çıktım.
Evi apar topar toplayıp mutfağa geçtiğimde bulaşık makinesini çalıştırıp ayak üstü birşeyler atıştırdım.

Siteden çıkarken yan taraftaki kafeden bir bardak kahve aldım. Sahile gitmek için taksiye binmeme gerek yoktu, zaten Pendik'te oturuyordum.

3 dakikalık yol sonrası sahile geldiğimde boş bir banka oturup saate baktım. Bire 4 dakika vardı, telefonumu çıkarıp Sadi'ye konum attıktan birkaç dakika sonra Sadi yanıma oturmuştu. Dönüp bakmadım,

"Çok beklettim mi?" Kahveden bir yudum alıp kafamı iki yana salladım.

"Ne yapmamı istiyorsun?"

"Pekala... direk konuya giriyorum."

"Zahmet olacak." Diye cevaplarken telefonunu bana uzatmıştı. Ekranda bir aile fotoğrafı duruyordu.

"Korhan ailesi... son iki yıldır ailecek yaptıkları yardımlar ve yatırımlarla gündemdeler. Halil Korhan ve Zümra Korhan'ın 3 oğlu var. Senin işin oğullarıyla..." Ekranı yana kaydırdı. Ekranda orta yaşlarda bir adam duruyordu. 30-35 yaşlarında olmalıydı. Esmer ve koyu kahve gözlüydü.

"Cihat Altay Korhan, en büyükleri. Anıl'ın muhasebeci olarak çalıştığı Korhanlar Holdingi uzunca bir süredir yönetiyor. Halil Korhan şuan yurt dışında olduğu için tüm hakimiyet onun elleri üzerinde..." demek Anıl onların holding de çalışıyordu.

Ekranı bir kez daha yana kaydırdı. Bu sefer Cihat'ın aksine sarışın bir oğlan duruyordu. Bu net 28-30 yaşlarındaydı.

"Arda Korhan, ortancıları. Otellere bakmakla sorumlu, oldukça sakin ve soğukkanlıdır. Aralarında en kolayı bu olacak, çünkü ağzından çıkacak her söze inanır. Sadece güvenini kazanmalısın"

Son kez ekranı kaydırdığında karşımda barda göz göze geldiğim oğlanı görünce şaşırmıştım. Cihat'a göre daha açık tenliydi ve aralarında en yakışıklısıda o'ydu. 24-25 yaşlarında olmalıydı.

"Altuğ Deniz Korhan, en küçükleri. Bu oğlan abileri gibi değil İclâl. Meraklıdır ve her ayrıntıya dikkat eder. En önem verdiği şey dürüstlüktür, istediğini istediği an alır ve şunu bil asla acıması yoktur. Ailesinin bugüne kadar işlediği suçların üstünü örtmeye çalışırken nasıl cebelleştiklerini gördüm. Gerçekten bu oğlan bir deli fişek, dur durağı yok. Ailenin pis işlerini genellikle bu yapar. Kendi isteğiyle..."

"Anladım." En kolayı da Altuğ olacaktı. "Şimdi sen bu Korhan ailesine ne yapmamı istiyorsun?" Derin bir nefes aldı ve deniz'in dalgalarını bir süre izledi.

PARANOYA (DÜZENLENİYOR...)Where stories live. Discover now