Mardin'e Tutsak.

Başı buyruk işler

Gözlerini açıp zifiri siyahlarla karşılaştığında adamın harelerinin şehvetten daha çok karardığını fark etti. Dudaklarını birbirine bastırıp işaret parmağını Azad'ın yüzünde gezdirmeye başladı. Kocasının kasılan kasları yutkunması, tekbir dokunuşundan bile etkilendiğinin göstergesiydi.

Bazı anlarda sanki aldığı nefes oymuş gibiydi. Veya aldığı her nefeste ona muhtaçmış gibi bir his.

Derya gülümseyip baygın bir tınıyla "üzgünüm ama aşağı inmemiz gerekiyor" dedi lakin sesinde ki şehvetli tın'ı tam tersini söylüyordu.

Azad dudaklarını onun boynuna bastırıp tenini keşfedip oraya biat eder gibi dudaklarını sürterek "daha vaktimiz var" dedi. Onun sesi boğuk ve istekliydi.

Zerya kendini adamın kollarına bırakmak istesede, kendisini toparlatıp onu üstünden attı ve hızlıca yataktan kalktı. Onunla yatakta oyalanmaya devam ederse aşağı inmesi akşamı bulurdu.

Azad'ın arkasından " Hâlin"  diye bağırmasıyla kahkaha atıp banyoya girdi.

Üstünde ki geceliğin askılarını indirilip bedeninden sıyrılarak ayaklarının altına düşmesini sağladıktan sonra iç çamaşırlarını da çıkarıp duşa kabinin içine girdi. Suyu sıcağa ayarlayıp altına girdiğinde beline sarılan kol ve sırtının değdiği çıplak tenle küçük bir çığlık attı.

Azad kulağına doğru eğilip boğuk çıkan sesiyle " Hâlin bensiz duş almayı gerçekten düşündün mü?" dedi.

Zerya pes eden bir tınıyla " uslu dur sadece duş alacağız " dedi ve elini şampuana uzattı. Boynunda hissetiği dudaklar ile kendi kendine konuşuyor hissine kapılsa da kararlıydı, günü duşta geçirmeyekti.

Adamın dokunuşları bedenini titretirken dirayetini korumaya çalışarak "Azad " dedi lakin bedeninin çevrilip dudaklarının açlıkla öpülmesi biranda oldu. Elindeki şampuan  kutusu düşüp fayans zemininde tok bir ses çıkarırken boşta kalan eli adamın kaslı kollarına tutundu.

Ilık su bedenlerinden süzülüp döküldüğünde Azad'ın parmakları karısının ıslak saçlarında gezinip ona daha fazlasını vaad ediyordu.

Zerya çaresiz bir şekil de ona vaad edilen tutkuyu kabul etti.

Aradan iki saatten uzun bir süreden sonra bedenini kurulurken ağzından gevelenerek Azad'a söyleniyordu.

Karısının söylenmesine keyiflenip ıslık çalarak adımlarını ona yönlendirdi. Elinde ki havlu saçlarını bulurken "Hebunamın böyle olmaz sen her seviştikten sonra söylenmeyi huy ettin. Tenlerimiz birbirine karışırken inlemelerin durmuyor, daha sonra da söylenmen. Bunun orta yolu yokmu" dedi.

Zerya kıpkırmızı kesilirken o yanında durup dolaptan giyeceği kıyafetleri seçme başladı.

Zerya'nın doğrulup "edepsiz"  demesiyle "bir tek sana edepsizim kadın" dedi ve erkeksi gür bir kahkaha attı.

Genç kadın sinirle giyeceği kıyafeti alıp "arsızın Azad uslanmaz bir arsızsın ve ben her seferinde sana ayak uyduruyorum" dedi. Ses tonu onu prostesto eder cinstendi.

Azad'ın gözlerini kısıp ona dönmesiyle "biliyorum birtek bana azgınsın lakin beni utandıracak tekbir  kelime kullanırsan seninle bir daha konuşmam" dedi giyinme odasından çıkıp yatak odasına girdi.