Bölüm 13

202K 7.2K 7.3K
                                    

Bölüm çoğu okuyucu da açılmıyor muş o yüzden güncelleme yaptım. Sınırın dolmasına 70 vote kaldı.

Bölüm 425 vote

2000 yorum.

Watpad yorum sınırı getirdiği için aynı gün için de iki bölüm yayınlanmıyor.

Bir kış sabretmiş sin de tam çiçek açacakken dolu vurmuş gibi oluyor bazen hayat.

Genç kız artık dayanamıyordu. Artık bitsin diye dua ediyordu.

Gelin mi mutluydu da çevresinde ki herkes halay çekiyordu.

Ya da damat mı?

Gerçi damat mutluydu. Ağalığını konuşturmuştu. Kısasa kısas yapıp kimseyi dinlemeden çekip almıştı kızı...

Ki zava ki zava diye bağırıyorlardı.

Kime zavay dı.

Onu asla kabul etmeyen gönlüne mi?

Yoksa zorla nikahına aldığı kadına mı?

Kime zavay dı?

Azad zava sesleriyle yüzünü somurttu.

Bu sefer ki Buke, ki buke diyorlardı.

Kendi isminin yanın da en son anılmak istediği adamla gelin diye anılması yüreğini yakıyordu.

Zerya buke diyorlardı.

O buke olmak istemiyordu.

Bitmeyen bir kına vardı. Artık yeter bakın ben ölüyorum, size düğün olan bana cenaze diye bağırmamak için kendisini zor tutuyordu.

Gerçi yapamazdı.

Yanındaki adamla bir antlaşması vardı.

Sessizce her şeye adım uyduracaktı. O da karşılığın da Gewer'i bırakacaktı. Öyle demiş miydi?

Nikahıma gir kadınım ol abin ölmesin.

Düğün de sessiz bir gelin ol sevdiğin adam ölmesin. Genç kız her şeye tamam demeye programlanmış gibi hissediyordu kendisini.

Düşünceleri düne gitti. Söz de yemek için mutfağa inmişlerdi daha doğrusu zorla götürülmüştü.

Azad'ın yemekten sonra boğazını temizleyip söze girişi gözlerinin önünden silinmiyordu.

O boyun eğdikçe tam bir tık üstü için zorbalık yapıyordu.

Zaten düğünün olacağını bunun önüne hiç bir bir şekilde giremeyeceğini kabul etmişti. Gözlerinin içine baka, baka "sessiz olacaksın olay çıkarmayacak düğüne yapılanlara ayak uyduracaksın. Sen bunları yaptıktan sonra ben de o iti bırakacağım demişti"

Genç kız kurbanlık bir koyun gibi sessizce boyun eğiyordu.

Gözleri oynayıp zılgıt çeken insanlara gitti. Yanındaki adamın varlığını yok saymak için daha ne yapması gerekiyordu hiç bilmiyordu. Ruhen yorgunluğunun yanına beden yorgunluğu eklenmişti.

Daha fazla dayanamayıp adama döndü. Büyük bir nefes aldı aldığı hiç bir nefes ciğerlerine yetmese de ölmüyor yaşıyordu.

"Ben gerçekten çok yoruldum. Lütfen artık bitsin hem saat gece yarısını geçti"

Adam kızın mırıltı gibi sesiyle bakışlarını ona çevirdi. Tek kaşını kaldırıp "anlamadım" dedi.

Zerya oflayıp "gerçekten yoruldum bak dediğini de yaptım hiç sesim çıkmadı. İtiraz da etmedim. Gerçekten çok yoruldum gece yarısı oldu lütfen artık bitsin" dedi.

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin