16. Bölüm " Oğlun olay mahallinden kaçtı. "

46 3 0
                                    

İpek' i olay yerindeki, Mert' in arkadaşlarının yanında bıraktık. Olay mahallinde ki, maktulün arkadaşlarının ifadesini aldıktan sonra, maktulün evinde bulduğumuz delilleri incelemek için, labaratuvara geçecek. Bizde yardımcım Emre ile birlikte, Taner' in bize verdiği adrese, Mert' in oturduğu evine doğru ekip arabamız ile yola çıktık.
Arabanın şoför koltuğuna Emre oturdu. Bende yanındayım. Bizim Emre tez canlı bir adamdır. Oyalanmayı, yavaşlığı hiç sevmez.
Arabayı çalıştırıp, ekip otomobilini, hızlıca park ettiğimiz yerden çıkarttı. Ana yola çıkmamız iki dakika bile sürmedi. Tam Karaköy' ün yakınlarındaki son kavşağı geçecektik. Kırmızı ışığa yakalandık. Sessiz bir şekilde, ışığa takıldığı için mırıldanıp
küfür etti. Anlaşılan, Mert' e olan kini henüz geçmemişti. Ama böyle olmazdı.  Yardımcıma uyarıda bulundum.

" Emre, neydi oğlum o olay mahallindeki halin oğlum ? Sana olay mahallinde sakin olman gerektiğini söylemedim mi ha ? "

Cevap vermek yerine sessiz kalmayı tercih etti. O da yaptığı yanlışın farkındaydı. Trafik lambasının üzerindeki sayı altmıştan geriye doğru sayıyordu. Emre bir sigara yaktı. Trafik lambasındaki sayılara bakarken cevap verdi:

" Söylediniz başkomiserim, söylediniz de, ama başkomiserim adamı elimizden kaçırınca, ne bileyim, sinirlendim işte. Beni biliyorsunuz başkomiserim. "

" Yahu Emre. Tamam çocuktan pek hoşlanmadın, gözün tutmadı ama, dediğim gibi oğlum. Elimizde Mert' in suçlu olduğuna dair kanıtımız yok. Biz böyle her gözümüz tutmayan birini, suçlu olarak alırsak, adalet diye birşey kalmaz. "

" E peki abi, niye kaçtı o zaman. Adamın orada sevgilisi ölmüş, o, önemli işim var deyip, arkadaşlarını da bırakıp gitmiş. Bunu da açıklayın o zaman başkomiserim. "

" Ben ne bileyim oğlum neden gittiğini. Onu çocuğu bulunca sorar öğreniriz. "

Sesim, Emre' nin sesinden biraz daha sert çıkmıştı. Bir karşılık vermedi. Sigaramın ucundaki külleri camdan aşağı fiskelerken yaşilin yandığını farkettim. Ama Emre, gözlerini bir noktaya dikmiş, dalmıştı.

" Yeşil yandı Emre. "

Dedim. Aramızdaki arabada, kornaya basınca kendine geldi. Her zaman ki gibi, yine arabayı hızlıca kaldırıp gaza yüklendi.
Mert' in oturduğu evin son virajını döndükten sonra, arabayı bir bakkalın önüne park etti. Elindeki, Taner' in adresi yazdığı kağıda baktı.

" Adres burası başkomiserim. Numara 19. Kırmızı boyalı apartman demişti, aynen burası. "

Dedikten sonra arabadan indik. Sigaralarımızdan birer soluk daha aldıktan sonra, izmaritini küçük çok kovasına attıktan sonra apartmana girdik. 

" Kaçıncı kattaydı bunun karşılığı daire ? "

" Dördüncü kat, 19 numara başkomiserim. "

Şansımıza apartman asansörlüydü. Dördüncü kata geldik nihayet. 19 numaralı apartman dairesinin önüne geldik.

" Burası başkomiserim. "

Deyip, zile ardı ardına bastı Emre. Kapıyı Mert' in açmasını bekliyorduk, ama kapıyı başka biri açtı. Mert' ten büyük biriydi.

" Merhaba beyfendi. Mert burada mı oturuyor ? "

" Evet de, siz kimsiniz ? "

Diye sordu merakla.

" Biz polisiz. Galata Emniyetten geliyoruz. Siz Mert' in babası mısınız ? "

Polis olduğumuzu öğrenince önce ciddileşti. Daha sonra da sert bir tavırla karşılık verdi.

Başkomiser Yavuz  "Kanlı İntikam"Where stories live. Discover now