"Seni tekrar uyarmam Sinan ağzından çıkanlara dikkat et?"

"Egeee yeter artık ağzından çıkanları kulakların duysun. Kaç yıllık dostum var karşında."

"Sende kulaklarını aç beni iyi dinle Ahmet Çelik kaç yıllık dostum dediğin adamdan ilk darbeni çok sert yiyeceksin ama ben kılımı dahi kıpırdatmayacağım."

"Bak evlat ben-"

"Tek bir kelime daha edersen senin canını alırım. Uygar yürü."

"Abiii evinde bana da bir oda var mı birkaç günlüğüne."

"Olmaz olur mu baş belası yürü hadi."

"Eliz kızım sen nereye?"

"Kusura bakma annecim siz bunu hakettiniz. Ben yukarıdan çantamı alıp geliyorum hemen."

Hep birlikte salondan çıkarken kucağımdaki kadının tepkisizliğine baktım. Ağzını açıp tek kelime etme etmemişti. Birde avukat olacağım diye konuşuyordu. Bir müvekkili nasıl savunacaktı. Eliz'inde aşağı inmesi ile evden çıktık.

Yağmur'u arkaya Eliz ve Alin'in yanına bırakarak kendimde sağ koltuğa geçtim. Uygar'ın da şoför koltuğuna geçmesi yola koyulduk.

"Şu bizim balıkçıya gidelim ne dersiniz. Yağmur yer misin balık."

"Tabi benim için farketmez."

"Valla güzel bir balığa bende hayır demem abi."

"Banada uyar. İhtiyarı ziyaret etmiş oluruz hem."

Fazla konuşmadan balıkçıya gelmiştik. Ben Alin'i alırken Yağmur'da Uygar'ın koluna girmişti. Eliz'e karşı hakkı olarak biraz mesafeliydi. Umarım sorunlarını çözerlerdi. Eliz bizde kalacaktı belli ki birkaç gün. Aralarında problem çıksın istemezdim.Dışarıda manzarası güzel olan bir masaya geçerek oturduk. Gelen garsona da siparişleri verip sohbet etmeye başladık.

"Eee Yağmur hanım işe başlayalı iki gün oldu alışabildin mi küçük hanıma." Yağmur yüzünü Alin'e çevirerek inceledi. Bir gariplik vardı bu kadında hissediyordum. Salaklık bendeydi ki kadını araştırmadan direkt işe almıştım.

"Alıştım sayılır. Alin yaramaz bir çocuk değil. Oda bana alışmak üzere. En azından ilk gördüğü gibi kaşlarını çatarak bana bakmıyor."

"Aynı abime çekmiş kaşları hiç düzelmedi. Hep çatık hep çatık değil mi kuşum."

"Elizzz sanki anasını biliyorsun belki anasına çekti."

"Allah aşkına Uygar abi annesine çekse bu kadar çatık kaşlı mı olur. Aynı abim gibi."

"Tabii küçük hanım sen benim küçüklüğümü çok gördün yaa."

"Tamam gençler tartışmayın aaaa.Yağmur peki sen kimlerdensin. Yani ailen tanıdık mı?" Aklımdan geçen soruyu Uygar sormuştu.

"Babam Harun Aksoy ceza avukatı Cevdet Yılmaz ile ortak büroları vardı." Annem beyin cerrahıydı."

"Lan sen bizim Harun abinin kızı mısın?"

"Tanıyor muydunuz babamı ?"

"Birkaç kez benim işimle olan davalarıma bakmıştı. Hakkını yiyemem iyi avukattı. Ama yanındaki Cevdet denen adamı hiç sevmem."

MaFyaNıN KaRıSıWhere stories live. Discover now