6

487 47 25
                                    

Bazılarınız minbin smut falan olacak sanmış ama bunun için çok erken 😄

Evet yan ship /çift minbin ama minho'nı azcık süründürmem gerek.

Neyse ,iyi okumalar!💗☺

#########
Changbin:

Minho hyung'ın benim için yaptığı yeşil çaydan bir yudum daha alarak ,ona baktım.Beni bıraktıkdan sonra onu evine dönmesine ikna edememiş ,bana çay yapmak için evime gelmişdi.

"Hyung ,çayımı da içtim iyiyim sen git artık"

"Ne o binnie beni kovuyor musun?"

Sorduğu soruyla hemen telaşlanmış,fincanımı bırakarak başımı olumsuzca sallamıştı.

"Ne kovması sadece -"

Ne söyleyeceğimi düşünürken,bacak bacak üstüne atıp karşımdaki koltuğa oturan minho ayağa kalkmış,yanıma gelerek tam dibime oturmuşdu.

"Sadece?"

"İyiyim yani işte"

"Binnie sen hyung'ından bir şey mi saklıyorsun?"

Gözlerini kısarak sorduğunda yutkunmuş ,biraz geriye doğru çekilmişdim.
"Yutkunduğunu gördüm ,hyung'ına söyle hadi"

İyice beni köşeye sıkışdırırken,hiçbir yere kaçamayacağımı anlamış ,parmaklarımla oynarken konuşma kararı almıştım.

"Birinden hoşlanıyorum "

"Arkadaş grubumuzdan mı?" sorduğu soruyla yine başımı sallamıştım .Acaba söylersem ne tepki verir diye düşünürken,elini dizime koymuş hafif okşamıştı.

"Kimseye söylemeyeceğime söz veriyorum ,bana güvene bilirsin"

"Arkadaşlığımızın bozulmasını istemiyorum" kısıkca mırıldanırken dizimde ki elini çekmeden,boştaki eliylede elimi tutmuşdu.

"Hadi ama binnie, birinden hoşlanıyorsun diye kimse arkadaşlığınızı bozacak değil"

İyice heyecanlanmaya başlarken ,başımı eğmiştim şu an aşırı derecede utanıyordum.
"Hyung,hoşlandığım kişi sensin"

Dizimi okşayan eli aniden dururken,elimi tutan elide sanki aniden soğumuşdu.İtiraf etdiğim için pişmanlık hissi içimi doldururken,ayağa kalkmasıyla bakışlarımı ona çevirmişdim.

"Üzgünüm ,duygularına karşılık veremem"

"Biliyorum hyung ,duygularımı kontrol edemediğim için üzgünüm"

Dudağım titrerken alt dudağımı ısırmış,ağlamamak için gözlerimi tavana doğru kaldırmıştım.Belki de aptallık yapmıştım itiraf ederek ama beni üzen bu değildi.Beni üzen minho hyung'ın asla benden hoşlanmayacak olmasıydı.

Bir kaç dakikalık sessizlikden sonra adım sesleri gelmiş,ardından kapının açılıp - kapanma sesi evde yankılanmıştı.

Dolu gözlerim minho'nun gitmesiyle taşarken,bacaklarımı kendime çekmiş, olabildiğince küçülmüşdüm.

Minho hyung'ın evimden gitmesinin ardından tam bir hafta geçmişdi.Bir kaç defa jisung'la chan hyung'ı ziyaret etmişdim.Araları iyice düzelmeye başlamıştı.Hatta chan hyung'ın jisung'a iltifat etdiğinde nasılda kızardığına şahit olmuşdum.

Jisung'ın hamileliği iyi geçiyordu sadece bazen bulantıları oluyor,bazense canı birşeyler çekiyordu.Benim onları ziyaret etdiğim gün benden salatalık turşusu ve bal istemişdi.Ben ise onu kırmayarak almıştım jisungsa evlerine vardığım gibi turşunun üstüne balı dökerek yemişdi.

Hatta yerken çok güzel olduğunu bir kaç kez söylemiş,hatta banada denememi istemişdi ama ben yapmamıştım.

Her kesin durumu gayet iyiydi sadece ben karşılıksız aşkımla yaşamaya devam ediyor,onu göremediğim için özlüyordum.

Bu gün dışarıda ki işlerimi çabuk bitirdiğim için erken eve dönmüş ,duş alıp yemek yedikden sonra televizyon karşısına geçmişdim.

Dışarıda yağan yağmur sesleri açdığım filmin sesine karışırken,kapının çalmasıyla irkilmişdim.Hemen üstümde ki battaniyeni kenara atmış,ayağa kalkarak kapıya ilerlemişdim.

Kapının kilidini çevirerek açmamla ,üstü ıslanmış minho'nun üstüme düşmesi aynı anda olmuşdu.Hemen düşmemesi için onu tutarken ,başını omzuma koymuşdu.

"Hyung ,burada ne işin var?"

"Redd edildim binnie"

Sözleri yamuk söylediği için sarhoş olduğunu anlamış,onu içeriye çekerek kapını örtmüşdüm.

"Hyung, gel benimle"

Kolunu omzuma atmış,belinden sıkıca tutarak onu salona taşımıştım.Koltuğa oturtdukdan sonra televizyonu kapatmış,hemen odama giderek bir kaç tane havlu getirmişdim.

Siyah saçlarında ki suyu küçük havluyla kurulamış,saçlarını arkaya doğru parmaklarımla taramıştım.Bayık bakışlarıyla beni izlerken,üstündeki ceketi çıkarmasına yardım etmişdim.

"Kim redd etdi seni hyung?"

"Hyunjin Jeongin'den hoşlanıyormuş,ben ona açılacakken söyledi"

Şaşkınlıkla ona bakarken ,koltuğun arkasına yaslanmış,gözlerini kapatmıştı.Uyuyacağını bildiğimden onu odaya taşımış,kuru kıyafetler giymesine yardım etmişdim.

Biraz sonra o benim yatağımda mışıl -mışıl uyurken ,ben odadan çıkmak için hareketlenmişdim ki ismimi seslenmesiyle durmuşdum.

"Changbin gitme,benimle uyu"

"Hayır hyung ,ben salonda uyurum"

"Changbin lütfen"

Sırtım ona dönükken nefesimi dışarı üfflemiş,yatağa adımlayarak boş tarafa uzanmıştım.Beni görmesiyle uykulu şekilde gülümsemiş,daha sonra gözlerini kapatmıştı.

Ben ise tüm gece onu izlemiş ,saçlarını okşayarak onu rahatlatmaya çalışmıştım.Benim kalbim gibi onunda kalbi kırılmıştı.

Belki de biz bir-birimiz için ilaç olacak ,kalp kırıklarımızı saracakdık. Yada tam tersi bir-birimizi daha çok üzecek ,kıracakdık .Ama bunu zamanla bilecekdik.

Güneş yavaş -yavaş çıkmaya başlarken elim yavaşca minho'nın elinin üzerine düşmüş,zorla açık tutduğum gözlerim ise uyku için kapanmıştı.

Umarım uyandığımda her şey daha farklı olurdu.



Neyse benim için minbin en güzeli

Neyse benim için minbin en güzeli

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Haşmetli ship💗😌

I'm prengnant / ChanSung Where stories live. Discover now