"Zeyd, İtalya'ya ne için gitmişti."

Bakışlarını hüzün kapladığında merakım daha da artmıştı.

"Sanırım sana anlatmadı. Zaten bu konu hakkında konuşmayı hiç sevmez."

"Anne ve babasını kaybettiği zaman ona ve kardeşine bakacak kimse kalmamıştı. Rahmetli babam ikisine de sahip çıktı . Annemin sadece süt oğlu değil gerçekten oğlu olmuştu. Kız kardeşi de öyleydi. Zeyd hayata hep küskün olsa da bizim yanımız da daha mutlu olduğunu hatırlıyorum. İnsan dört yaşında bile olsa hayata çoktan adım atmıştır ve bir şeyleri hisseder. Amcası Zeyd'e çok düşkündü."

Titrek bir nefes aldığında bakışları uyuyan kızını buldu.

"Hayal meyal hatırlıyorum onu götürdüklerini. Beş yaşına daha yeni girmişti."

Zayn yedi yıl sanıyordu. Fakat Zeyd uzun yıllar İtalya da kalmıştı. Peki kız kardeşi?

"Zeyd uzun yıllar İtalya da kaldı. Amcasını babası,yengesini ise annesi olarak bildi ve öyle büyüdü."

Yutkundum. Çok fazla acı vardı. Kelimelere sığmayacak kadar acı vardı.

"Peki kız kardeşi?"

Ahsa'nın yeşil gözleri buğulandı. Kirpiklerini kapayıp açtığında yanağından birkaç damla göz yaşı süzüldü. Kısık hüzün dolu bir sesle fısıldar gibi konuştu.

"Hifa... Tıpkı anne ve babası gibi o da bir patlama da şehit oldu."

Boğazım düğüm düğüm oldu yutkunamadım. O an  kulübenin tahta duvarlarına kazınan baş harfleri aklıma geldi.  Belki de Zeyd içinde ki bütün hasretiyle ailesinin baş harflerini kazımıştı. Ben ise o zamanlar içimde anlamlandıramadığım kıskançlık ve merakla farklı şeyler düşünmüştüm. Kitabın arasında bulduğum küçük not kağıdı da o zamanlardan kalmış olmalıydı.Dostun Michelle yazısını şimdi daha iyi anlayabiliyordum.

Bir yalanın içinde büyüyüp sonra da gerçeklerle yüzleştiği an ki acısını yüreğimin en derininde hissettim. Acı o  kadar ağır geldi ki nefesim kesilmişti. Nasıl bir boşluğa düştüğünü hayal bile edemiyordum.Alnına düşen siyah saçlarını bütün şefkatim ve sevgimle okşamak istedim. Zifiri gözlerinde kendimi görmesem bile onu sevdiğimi defalarca dile getirip sıkıca sarılmak istedim.

"O ailesini kaybettiğini öğrendiğinden beri  yalnız yaşamayı tercih etti. Bu yüzden seninle evlendiğinde çok mutlu olduk."

Buruk bir tebessüm dudaklarıma yayıldı. Yaşadığı acılara rağmen ne kadar güçlü olduğunu fark ettim.
Güçlü durmanın ardında hep derin acılar mı vardı.

                                        💫
Ahsa saat gecenin ikisi olduğu için artık gelme ihtimallerinin olmadığını söylese bile bir ihtimal bekliyordum. Amir abinin küçük bir tamirhanesi olduğunu öğrenmiştim. Ahsa tamirhane de işlerin uzadığını söylediğin de  bir şey bilmediğimi belli etmemiştim. Zeyd Ansarhan'ın eşi olmak gerçekten zordu.Vermiş olduğu uzun gri elbiseyi giyip feracemi iki kişilik olan sedirin üzerine koydum. Burada kaldığım oda da kalıyordum.

Bir takım sesler duyduğumda uzanmış olduğum yataktan kalkıp saçlarımı gelişi güzel kapayıp odanın kapısını açtığım an Zeyd'in heybetli sırtıyla burun buruna geleceğimi hiç düşünmemiştim. Sertçe sırtına çarpmış olan yüzüm sebebiyle elimi sızlayan burnuma götürüp yüzümü buruşturdum. Kapanan kirpiklerimi araladığım da Zeyd'in anlamaya çalışan bakışları üzerimdeydi. Bir an önce uyumak için çırpınan gözlerimi kırpıştırdım. Oysa o gelmeden önce hiç uykum yok gibiydi.

FİZÂNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin