Gariplik

4K 247 7
                                    


İyi okumalar ❤️

Düğün bittikten sonra önce annemgille sonra da Egeyle sarılmıştım. Az önce annemin kulağıma eğilip "bizi utandırma." Demesi bütün sinirlerimi altüst ettiği için moralim fazlasıyla bozulmuştu.

Ege her ne kadar "ne oldu?" Diye sorsa da cevap verememiştim çünkü artık ailemin dediklerini kendi ağzımdan dahi olsa duymak istemiyordum.

Bana o kadar acı veriyor, beni o kadar üzüyorlardı.

Arabaya binmeden önce Atilla'nın ailesiyle de sarılırken babası beni karşısına alıp Atillayı yanımıza çağırdı.

"Bundan sonra sende benim bir oğlumsun Bulut. Bu yüzden iki oğlumda bu süreçte çok yorulmuştur diye size bir sürpriz yapmak istedim." Dediğinde merakla Atillaya baktım biliyor mu diye.

O da bana aynı şekilde baktığında bakışlarımı tekrar Ekrem beye diktim.

"Sizin için bir haftalığına tatil düzenledim, yarın sabah size Finlandiyaya uçak bileti aldım. Umarım bu sürprizimizi beğenmişsinizdir."

Ağzım benden bağımsız açılırken mutlulukla Atillaya baktım. O da şaşırmış gibi duruyordu fakat benim halimi görünce bana gülümsedi.

"Çok teşekkür ederiz Ekrem bey, ne gerek vardı?" Dediğimde kaşlarını çatıp "olur mu öyle şey oğlum. Hem bana bundan sonra baba de olur mu? Çünkü ben seni oğlum gibi görüyorum."

İsteği karşısında birkaç saniye suratına bakakalsam da başımı salladım.

"Olur, baba."

Gülümseyip sırtımı sıvazladığında "haydin bakalım saat sekizde uçağınız. Daha fazla oyalanmadan evinize gidin, hazırlanın." Dediğinde "bencede daha valiz hazırlamalıyız." Dedim heyecanla.

Onlar benim bu sevincine gülerken benim içim içime sığmıyordu.

Finlandiyaya gidiyordum, tabiki mutlu olacaktım.

Atilla "olur." Dediğinde daha fazla uzatmadan arabaya bindik.

Arabayı bugün Atilla sürüyordu ve ben de ona şoför muamelesi yapmak istemediğim için yanına oturmuştum.

Mesajla Ege'ye Ekrem beyin bize Finlandiyaya bilet aldığını ve baba demesini istediğini söylerken bana attığı

"Kanka beni yanlış anlama ama Ekrem beyin ne kadar sert biri olduğunu biliyoruz sana daha iki hafta olmuşken bu kadar iyi davranması normal mi?" Mesajıyla derin bir soluk aldım.

Önce ablam, sonra Atilla ve şimdi de Ekrem beyin değişen tavırlarına anlam veremiyordum.

Bir olay vardı ama bu olayın ne olduğunu bilmiyordum ve bu beni çok rahatsız ediyordu.

Telefonu kapatıp yola bakmaya başlarken Atilla'nın bana baktığını hissediyordum.

"Hey, bir şey mi oldu?" Dediğinde kafamı iki yanıma salladım. "Yok ya sadece yoruldum." Dediğimde başını salladı.

Eve gittiğimizde önce ben sonra o duş aldık. Ben vakit kaybetmeden valizimi hazırlarken o da benim işim bittikten sonra hazırlamaya başladı.

Fakat dikkatimi çeken tek şey valize sadece takım elbiselerini koymasıydı. Ben yatağa oturup çatık kaşlarla Atillayı izlerken Atilla'nın oflamasıyla dayanamayıp güldüm.

Gözleri bana değince tek kaşını kaldırdı. Onun bu hareketine daha çok gülerken oturduğum yerden kalkıp yanına gittim.

Bir yandan kıyafet dolabına bakarken bir yandan da konuşuyordum.

"Toplantıya değil tatile gidiyoruz. Bu yüzden rahat şeyler almalısın. Mesela bu gömlek gibi." Arkama dönüp ona gömleği gösterirken bana kafasını yana eğmiş bir şekilde bakan Atillayla utandım.

Arkama dönüp kısık bir sesle "deli ya, ne öyle bakıyon?" Derken güldüğünü duydum.

Vakit kaybetmeden onun valizini de hazırlarken Atilla'nın "aç mısın?" Sorusuna "evet, burger king sipariş etsene." Dediğimde "olur." Demişti.

O odadan kısa bir süreliğine çıktığında bende hazır olan valizi kenara koymuştum. O kadar yorgundum ki bir anlığına yatak gözüne çok rahat geldi ve yemek gelene kadar uzanma kararı almıştım.

Gözlerim kapalıydı fakat uyumuyordum.

Tam o esnada içeri giren Atilla, ne yapacak diye merak ettiğim için uyuma taklidi yaparken "keşke yemek yiyip uyusaydın." Dediğini duymuştum.

Fakat o sırada gerçekten uyuya kalmam sonucunda devamında dediklerini duyamamış derin bir uykuya dalmıştım.


TAKAS | GAYWhere stories live. Discover now