Episode 5: Doldrums

190 27 22
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

''Confusion is not taking me to anywhere and being scared is all i can do

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


''Confusion is not taking me to anywhere and being scared is all i can do.''

×××

Kısa bir uykunun ardından rahatsız hissederek duşumu alarak yeniden yatmam üzerine bu sefer uzun bir uyku çekmiştim. Öyle ki bu sefer uyuma düzenimi sağlamış olmalıydım çünkü gözlerimi zorlukla açtığım derin bir uykudan sabah saat 10 gibi uyanmıştım. Kimse bu süreçte beni rahatsız etmemişti, varlıklarını zihnimde o kadar kenara itmiştim ki neredeyse kimlerle birlikte olduğumu unutacaktım.

Artık uyanma kararı vererek kalktığımda boy aynasında karşılaştığım beden durmama neden olmuştu. Birbirine karışmış siyah saçlarım, gri bol eşofmanım ve düz siyah tişörtüm. Sadece bundan ibarettim ve gördüğüm sönük yüz delirmişim gibi gülme isteğimi arttırıyordu. O anda masanın bir kenarındaki tarağı fark ederek düşünmeden almış ve kabarıp kabarmayacağını umursamadan saçlarımı düzleştirip düzeltmeye çalışmıştım. Tahmin ettiğimden daha güzel olduğumda tarağı geri yerine koymuş, bir süre bu odada kalıp kalmamak konusunda ikimde kalmıştım.

Sessizdi ve düzeni sayesinde de sakinlik hissi uyandırıyordu. Bir yatak odasında bulunan gerekli eşyaların dışında ayrı bir özelliğe sahip olduğu söylenemezdi, ama ev bir yana bu oda bile lüks duruyordu. Neredeyse tüm oda krem ve beyaz tonlarında döşenmişti. Cam kenarına yakın tek kişilik bir yatak, kapının yanında ise kocaman, farklı renk tonlarına sahip bir kıyafet dolabı vardı. Ayağımın altındaki halı yumuşacıktı ve odadan yeni temizlenmiş gibi ferah bir koku yükseliyordu. Karşımdaki boy aynasının yanında ise yine büyük ve tertemiz, gerekli eşyalara sahip raflı bir çalışma masası vardı.

Az sonra hiç gitmek istemediğim salona adım atmayacak olsam bu odaya benimmiş gibi kısa bir sürede alışır, kendimi evimde gibi hissedebilirdim. Ama o işler ne yazık ki pek öyle olmuyordu.

Sürüye sürüye ilerlettiğim adımlarımla kapıyı açıp ufak koridordan birkaç saniyede geçmiş ve direkt büyük salona çıkmıştım. O an televizyondan yükselen sesi daha rahat duymuştum, karşısında ise birbirine sarmaş dolaş yapışmış Jimin ve Yoongi oturmuş, pek de televizyonla ilgilenmeyerek birbirlerine bakıyorlardı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 20 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

TabooWhere stories live. Discover now