5.Bölüm: Silah Sesi

9 2 7
                                    

Selammmmmmm

Kurgumuzun 5. bölümü ile sizlerleyimmmm

Heyecan var mı

Yıldızımıza dokunup yorum yazmayı unutmayın.

Hadi bölüme geçelim o zaman.

İyi okumalar.

*

Her zaman kendimi hayal kırıklığına uğratmamak için başarıyı hedeflemiştim ama en güvendiğimden gelen bir darbe ile bütün dünya başıma yıkılmıştı. 

*

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

5.Bölüm: Silah Sesi

Yanan boğazım her saniye kendini hatırlatıyordu ama boğazıma asıl acı veren şey boynumda bulunan hayali bir tasmaydı. O tasmanın ucunda ki iplik o kadar ince ve uzundu ki ne dokunabiliyordum ne de ipi kimin tuttuğunu görebiliyordum. O ip bazen boğazıma dolanıp acıyı artırırken iyi bir bazen demek aklıma gelmemişti ve olduğunu hiç sanmıyordum. O iplik boğazımı yine sarmıştı, her saniye olandan farklı olmuştu bu sarılış çünkü bu en sıkı ve acı vereniydi. Yutkunamıyor ve nefes bile alamıyordum çünkü o ipler o kadar fazla sıkıyorlardı ki birazdan hayali bir ip tarafından boğulacağımı bile düşünebilirdim.

Sanki yaşadığım hayat başkasınınmış gibi hissetmem oldukça normal gibi geliyordu çünkü kendi şekillendirdiğimi sandığım hayatı hiç bir zaman ben şekillendirememiştim. Hep mecbur bırakılırken bunu mecburluğunun sağladığı seçimler tarafından yargılanmıştım. O mecburlukda boğazıma dolanan ipe destek oluyordu fakat kimse benim arkamda böyle destek çıkamıyordu çünkü yanıma gelip mecbur kaldığım bir seçimden dolayı ben değil ama onlar görecekti zararı halbuki en büyük zararları gözden uzakta bir yerde hep ben görüyordum ama hiç bir zaman kendimi acındırıp bunu insanlara gösterme tarafında olmamıştım. 

İpin ucunu tutanı her şeyden çok merak ediyordum. Kadın mı erkek mi yoksa tanıdığım biri mi bilmiyordum. Merak etmiyor değildim ama dokunamadığım ipi aynı zaman da takip de edemiyordum. Kim benim hayatımı böyle kolayca yönlendirebilirdi ki, kim yoğuruyordu hayatımda ki çamur dolu çukuru. Şekillenmesi bile bana ait değilken o çamur dolu bataklıkta hareket etmeye çalışıp kendimi bile bile dibe sürüklüyordum. Belki o dibe ulaştığım da gözlerimin aşina olduğu karanlığı kör edici bir aydınlığa bıraktığın da kurtulabilirdim ama bunun ihtimali bazen oldukça acizlik hissini veriyordu ve ben aciz olmak istemiyordum. Sadece kendim olmak istiyordum. 

Sahtekar BaşlangıçlarWhere stories live. Discover now