5- YENİ BİR YOL

59 13 4
                                    

Melda'ya flashı teslim ettiğimizden bu yana iki ay geçmişti. Melda'nın verdiği para suyunu çekmek üzereydi. Huzurevine hala gidip geliyor hasret gideriyorduk. Dördümüz de işsizdik. Üstüne üstlük ev sahibi Almanya'dan oğlum geliyor, tarzında bahanelerle evi boşaltmamızı istiyordu. İrem yeniden iş başvurularına başlamıştı. Yeliz'in son olaydan sonra karadul olan lakabı kulaktan kulağa yayılmış, mekan sahipleri sorunlu olduğunu düşündüğü bu kıza iş vermeye yanaşmıyordu.

Çuvallamıştık. Daha doğrusu ben çuvallamıştım. Arkadaşlarım bana güvenmişti. Tam olarak ne düşünüyordum ki? Yaz dizisi mi çekiyorduk? Aksiyon filminde mi oymuyorduk? Biz sadece birer atanamamış edebiyat öğretmenleriydik. Öğrencileri olmayan, iş bulamayan, hatta karınlarını bile doyuramayan. Başımı ellerimin arasına almış kara kara düşünürken telefon çalmaya başlamıştı. Halim yoktu kimin aradığını bilmiyordum numara kayıtlı değildi. Meşgule attıktan hemen sonra bir mesaj gelmişti. "Merhaba Meltem Hanım. Telefon numaranızı Melda'dan aldım. İsmim Duru. Sayenizde Melda ile işleri rayına soktuk. Sizinle bir iş hakkında görüşmek istiyorum." Mesaj bende hem heyecan hem de endişe uyandırmıştı. Hemen telefona sarılmıştım.

"Alo merhaba Duru hanım. Buyurun?"

"Öncelikle teşekkür ederim. Melda benim değerlimdir. Ona zamanında Vedat'ın iğrençliklerinden bahsettiğimde bana inanmamıştı. Onu da anlıyorum tabi. Uzun süredir birliktelerdi ve çok emek vermişti. Ona hala daha söylemediğim bir şey varsa o da Vedat'ın bana bile yazmasıydı. Her neyse sonunda ondan kurtulduğuna seviniyorum. Melda bana yaptıklarınızı anlattı. Güzel iş, tebrik ederim. Tam olarak ne iş yaptığınızı da bilmiyorum ama sizinle çalışmak istiyorum."

"Teklifiniz nedir?"

"Erkek kardeşim Deniz, kız arkadaşı Lale'ye evlilik teklif etmek istiyor. Daha usturuplu bir teklif için ikna etmeye çalıştım fakat Melda'nın hikayesini duyduğundan beri sizinle çalışmak için başımın etini yiyor. Lale'nin unutamayacağı bir evlilik teklifi istiyor. Para inanın ki mühim değil. Ne kadar istiyorsanız vermeye razı. Kabul ederseniz çok sevinirim." İnsanlar çıldırmış olmalıydı. Ama şu aralar en çok duymayı istediğim cümleyi beynim cımbızlayarak çekmişti bile, para mühim değil, ne kadar istiyorsak verebilir... Kalbim heyecanla çarpmaya başlamıştı. İşi kızlara sormadan kabul etmiştim bile.

Duru aradan çekildikten sonra erkek kardeşi Deniz ile çılgın bir o kadar da tehlikeli bir plan hazırlamıştık. Kız arkadaşı Lale tam bir alışveriş hastasıydı. Yeliz, Lale'yi bir süre takip ettikten sonra en sevdiği markaların bir listesini çıkarmış, sahte bir butik hesabı açmıştı. Tek yapmamız gereken bu hesaptan Lale'nin haberdar olmasını sağlamaktı. Burada Duru araya girmişti ve Lale'ye sahte butik sayfamızı önererek İstanbul'a yeni açıldığımızı, açılışa özel bir çok üründe indirim olduğunu söylemişti. Lale her ne kadar zengin de olsa, kadındı sonuçta ve en sevdiği markanın bıcır bıcır çantalarının indirime girdiği düşüncesi onu cezbediyordu onu işte.

Duru'dan aldığımız bilgiler doğrultusunda Lale yemi yemişti ve sahte butiğimizin belirttiğimiz adresine doğru yola koyulmuştu. İşin gerçekten buraya kadar ki kısmı çok basitti. Tereyağından kıl çeker gibi halletmiştik. Fakat Deniz'in istediği şey ters giderse sonumuz kesinlikle adli vakalıktı.

Deniz, Lale'nin kaçırılmasını ve marinadaki yatına kadar gözleri bağlı gelmesini istiyordu. Olur da işler ters giderse kişiyi hürriyetinden yoksun kılma bir suçtu! Allah'ım! İrem yine her zamanki gibi bize bir şey olacağı korkusuyla söylenip duruyor, Yeliz, İrem'in aksine işimizdeki tehlikeden haz duyuyor, Simay ise, Deniz'in evlilik teklifi için bu kadar çabaya girmesinin romantikliği ile sarhoş olmuş gibiydi. Aramızda tek mantıklı düşünen İrem'di. Evet, İrem'e katılıyordum gerçekten tehlikeliydi fakat bu iş çıkmasaydı elektriklerimizin kesilmesi an meselesiydi. Öyle ya da böyle para kazanmamız şartı ve bu iş bize çok da güzel bir para getirecekti.

TEHLİKELİ OYUN (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now