Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
7 Kasım 2038
"Sanırım burası." deyip kontağı kapattı Hank. "Arabada bekleyin ikinizde." dedi ve arabanın kapısını araladı. Hank dışarı çıktıktan birkaç saniye sonra Connor ve Ophelia da arabadan indi. Hank, polis memuruyla konuşurken ikisinde görüp bıkkın bir nefes verdi. Polis memuruyla konuşmasına geri döndü.
Connor evi dikkatli bir şekilde tarıyordu. Tel duvarla çevrili olan ev çok eskiydi. Büyük ihtimalle içeride kimse olmadığı için Aykırı burayı tercih etmişti. Connor, eve girmek için yollar aramaya başladı.
"Connor! Buna bakman gerek."
Connor, Ophelia'nın sesiyle sağına baktı. Ophelia yere çökmüş, bir elini tel duvara koymuştu. Connor onun yanına gelip yere çöktü.
"Eve girmek için telleri kesmiş." deyip tellerin kesilmiş tarafını öne doğru ittirdi ve içeriye doğru küçük bir aralık açıldı. İlk Ophelia sonrasında Connor terkedilmiş evin bahçesine girdiler. Ophelia belindeki silahına uzandı. Silahının şarjörünü kontrol edip temkinli adımlarla evin kapısına doğru yürüdü. İkiside kapıya geldiklerinde içeriye Connor ve onun arkasından da Ophelia girdi.
İçeride ayakta duran ve sol yanağında büyük bir hasar olan bir Android duruyordu. Bir süre ikiside Android'i incelediler. En sonunda Connor öne doğru bir adım atıp Android'le konuşmaya başladı.
"Merhaba ismin nedir?" diyerek Android'e soru yöneltti Connor.
"Ralph... İsmim Ralph."
Ortamda kısa süreli sessizlik oldu. Connor bu sırada ortamı olduğu yerden inceliyordu. Ophelia elindeki silahını tekrar beline koydu.
"Ne kadar süredir buradasın Ralph?" dedi Ophelia.
"B- bilmiyorum uzun süredir buradayım."
Ophelia gözlerini kısarak Android'in yüzüne baktı. Yalan söylüyor gibi bir hali vardı. Yüzünde çok oyalanmadan o da Connor gibi olduğu yerden evi incelemeye başladı.
"Peki evi gezebilir miyiz Ralph?" dedi Connor.
Ralph başını olumlu anlamda salladı. Ophelia gıcırdayan tahta parkelerin üstüne adımını atarak evi detaylı bir şekilde incelemeye koyuldu.
Ophelia'nın ilk gözüne yemek masası çarptı. Elini orta boydaki masanın üstünde gezdirdi. Üç tane tabak koyulmuştu.
