147 17 4
                                    

Sabah alarmımın sesi ile bile uyanmamıştım. O kadar yorugundum ki üzerimden tır geçmiş gibiydi.
Kalktım ve hemen rutin işlerimi hızlıca halledip üniformalarımı giydim.
Evin içinde Aden'i aramıştım ama hiç bir yerde yoktu. Hızlıca telefonumu çıkarıp Aden'i aradım. Çok geçmeden açılmıştı.
"Alo Aden " dedim."Bir şey mi oldu komutanım" dedi. "Aden beni niye uyandırmadın" dedim. "Ya aslında ben uyandıracaktım ama Tuğrul komutanım 'Bırakın uyusun dün çok yoruldu ben onu idare ederim." Dedi ve bende bir şey diyemedim." Dedi.
Bende "Anladım Aden'cim teşekkürler. " dedim ve telefonu kapattım.
Bir taksi çağırdım ve Askeriye'ye gittim. Timin hepsi içtimadaydı.
Bir kişi hariç
Tunahan yerleri siliyordu.
Yanına gittim ve "Tunahan ne yapıyorsun oğlum burada
İçtimada olman gerekiyor" dedim.
Gülerek ban döndü ve "Tuğrul komutanım bana ceza verdi. Nedeni ise sabah sizi aradığım için.
Sizi uyurken rahatsız etmemeliymişim. Siz Tuğrul komutanıma büyü mü yaptınız" dedi.
Sinsice gülümseyerek ona baktım ve "Büyüledim onu senide büyüleyeyim uç tamam mı" dedim. Tunahan başta kızardı ama sonra ciddi olmadığımı anladığında anırarak gülmeye başladı.
Bir yandanda "Ay kusura bakmayın komutanım fazla güldüm demeye çalışıyordu.
"Tunahan sus artık. Hadi içtima yapmaya bırak şu paspası" dedim. Ve önden yürümeye başladım.
"Ama Tuğrul komuta-
"Sana içtima yapmaya gidiyoruz dedim Asker" dedim.
Hemen elini alnına götürüp"Emredersiniz Komutanım" dedi ve ben önde o arkada içtima alanına gittik. Tuğrul bizi görür görmez yanımıza geldi ve "Yüzbaşı'm dinlenmeniz gerekiyor. Gelmemeliydiniz" dedi.
Gülümseyerek ona döndüm ve "Şuan iyiyim Yüzbaşı'm" dedim.
"İyi olduğunuza emin misiniz?" Dedi.
"Evet teşekkürler" dedim.
Ardından Tunahan telefonundan bir şeyler yaparak Mabel Matiz - Fan şarkısını açtı. Ve bir kısmını bağırarak ve bize bakarak söylüyordu.
"BIRAKALIM ONLARI CANIIM
KONUŞALIM SENLİ BENLİİ" diye bağırıyordu.
Yüzbaşı sırıtarak önüne döndü.
Aynı şekilde bende önüme döndüm.
Atilla Tunahan'ın telefonunu aldı ve şarkıyı kapattı "Zevzek" dedi ve telefonu kendi cebine attı.
Tunahan telefonunu almak için yalvarsada Atilla İçtima bitmeden bok veririm bakışı attı ve
Ardından hepimiz içtima yapmaya devam ettik.
Yaklaşık 4 saatin sonunda bitmişti.
O sırada telefonuma mesaj geldiğini farkettim mesaj 3 saat önce gelmişti.
Mesaj abimdendi

*Konum*
'Güzelim akşam seni yengen ile evimize bekliyoruz'
Yazıyordu
'Tamam abicim' yazdım ve WhatsApp'tan çıktım.
"Ben gidiyorum. Yarın görüşürüz" dedim ve giderken biri kolumdan tuttu. Arkamı döndüğümde Yüzbaşı olduğunu gördüm.
"Terli terli bu havada yürüyerek gitme. İzin ver seni bırakayım." Dedi.

Bu havada götümüz donar kabul et Duru

Bu sefer haklısın iç ses

Ben her zaman haklıyım bebeğiiiim

Cıvıtma bb

"Tamam." Dedim ve arabasının ön koltuğuna bindim. Arkamdan Tunahan'ın gülmesini duymuştum.
Tuğrul time bir şeyler söyledi ve hepsi Atilla'nın arabasına bindi.
Ardından Tuğrul'da sürücü koltuğuna binmişti.
"Baban için hiç üzülmüyor musun?" Dedi.
Düz bir sesle "Hayır. O benim için hiç üzülmedi." Dedim.
"Babam bana Allah razı olsun her zaman sevgisini gösterdi. Fakat annem bizi ben küçükken terketmiş. Kız kardeşim 1 yaşındayken" dedi.
"Bir kız kardeşin mi var?" Dedim.
Başına gelenleri bildiğimi bilmesine gerek yoktu.
"Vardı. Yani var ama yaklaşık 1 yıldır görüşmüyoruz." Dedi.
"Anlıyorum peki siz-
"Bana siz demeni istemiyorum Duru
Birbirimize ismimizle hitap etmemiz senin için sorun olur mu?" Dedi.
"Olmaz Alp" dedim.
Alp dedikten sonra suratı değişik bir hal almıştı. Ama sonra kendini hemen toparladı.
"Alp ismimi sadece Babam ve kız kardeşim kullanırdı. Onlardan başka birinden duymak garip hissettirdi." Dedi.
"Sana Alp dememe rahatsız olduysan Tuğrul diyebilirim" dedim.
"Hayır. Bana Alp demeni istiyorum" dedi.
"Peki" dedim.
"Beni abimin evine bırakır mısın?" Dedim.
Abimin evini biliyor olmalıydı direk abimin attığı konuma sürmeye başladı.
Abimin evinin önüne geldiğimizde eli ile gösterdi "Burası" dedi.
"Tamam ozaman. Görüşürüzz Alp" dedim ve arabadan indim.
O sırada abimde evden çıkmıştı yanımıza geldi ve Alp giderken eli ile onu durdurdu.
"Nereye Tuğrul" dedi.
"Eve gidiyorum komutanım." Dedi
"Sende gelsene" dedi abim.
"Size rahatsızlık vermeyeyim komutanım"dedi.
"Tuğrul hemen evime girmeni emrediyorum. 5 saniyen var" dediğinde Tuğrul arabadan çıkmış abimin evine doğru ilerliyordu.
Abim gülerek kolunu omzuma attı ve abimin evine girdik. Kapıda yengem bizi karşılıyordu. Ona yenge demek bana garip hissettirdi. Abimin bir karşı olması
Değişikti.
Kapıdan girdiğimizde Yengem yani sadece adının Hale olduğunu bildiğim kadın kapıda bizi karşılıyordu.
Tuğrul'un elini sıktı ve "Hoşgeldiniz" dedi ardından bende elimi uzatacaktım fakat o beklemediğim bir şeyi yapıp bana sarıldı. Başta ne yapacağımı bilemesemde sonrada bende sarılmasına karşılık verdim.
Ardından abime gülümsedi ve "İçeri geçin ayakta kaldınız" dedi ve salonları olduğunu tahmin ettiğim odaya girdik ve oturduk.
Tuğrul çok gergin gözüküyordu.
Gergin gergin etrafına bakarken abim ensesine bi tane yapıştırdı "Naber lan"
"İ-iyi komutanım siz"
"Oğlum ne komutanı Askeriye'de miyiz
Fırat abi diyeceksin"
Yüzünde rahatlamış gibi bir gülümseme oluştu ve başını 'tamam' anlamında salladı.
Ardından Yengem Hale
Hala ona ne diyeceğimi bilmiyorum
Bizi mutfağa davet etti ve sohbet ederek yemek yedik.
Yengem Askeriye'de hemşireymiş bunu öğrenmiş oldum.
Yemkten sonra abim yengeme göz kırptı. Ardından Yengem bana dönüp "Hadi oyun oynayalım" dedi.
Abim umursamaz bir tavırla "Çocuk muyuz ne oyunu yavrum" dedi.
Yengem abime ters bir bakış attı ve odadan çıktı. 5 dakika sonra elinde kablosuz bir kulaklıkla geri geldi.
"Buradan müzik açacağım. Siz bizi duymayacaksınız. Dudaklarımızı okumaya çalışarak söylediğimiz şeyi bulmaya çalışacaksınız" dedi.
Hepimiz onayladık.
Önce Tuğrul'a sordu Hale yengem
Yengem "Yemek" dedi
"Ekmek"
"YEMEK"
"Ekmek işte"
"Yahu Yemek"
"Serpmek"
"YE"
"Tamam Ye"
"-MEK"
"Mek"
"Bir daha söyle bakim YEMEK"
"Yemek"
Yengem gülerek kulaklığı çıkardı ve bana taktı.
"Hala"
"Mama"
"Hala"
"Baba"
"HALA"
"Gala"
"HALA"
"Hala"
"Oluyorsun"

Ağız okumayı bildiğimi bilmiyorlardı. Başta numara yapıyordum fakat şimdi.
Kulaklığı şaşkınlıkla çıkardım.
Üçüde bana gülerek bakıyordu.
Bakışlarımı Yengemin karnına çevirdim ve elimi karnına koydum.
Ardından gözyaşlarımı tutamayıp ikisinede sarıldım.
Tuğrul gülümseyerek bize bakıyordu.
Abim "Biraz daha boğazımı sıkarsan Artık bir abin olmayacak" dedi.
Onlardan ayrıldım ve kaşlarımı çatılı baktım.
"Neden daha erken söylemediniz"
"Bizde yeni öğrendik abicim" diye bir savunma yaptı abim.
Gecenin kalanını küçük bebek hakkında konuştukm ve ardından gitme vakti gelmişti.
Yengem ve abim bizi geçirmek için ayağa kalktı.
Abim bana döndü ve "Kimle gideceksin" dedi.
Tuğrul "Ben bırakır- derken
Abim "Tuğrul" dedi.
"Efendim Fırat abi"
"Evine koçum" dedi.
Ve ardından bizle aşağı inip bana arabasını gösterdi. Anahtarı kucağıma fırlattı ve "Yarın görüşürüz cimcime" dedi.
"Sensin cimcime" dedikten sonra gülerek ter bir bakış atıp arabaya bindim.
Yolun yarısında arabanın camını delen kurşun sağ koltuğa gelmişti.
Aynı anda iki araç önümü kesti.
İçerisinden 4 silahlı adam çıktı.
İçlerinden biri "Arabadan in" dedi.
İner inmez bir kırılma sesi ve başımın üstündeki ıslaklık
Gerisi karanlık

___________________________________________

Selaaaam
Uzun bir aradan sonra yine beraberiz
Çok yoğun olduğum için bölüm yazmaya da atmayada vaktim yoktu.
Şuan da yok aslında ama bir sekilde vakit bulmaya çalıştım ve sonunda bölüm yazabildim.
Bu bölümü atarken şarjım %2 ve elektrikler yok
Üstelik internetim çok az
Ama artık bölüm atmam gerek 😃
Neyse sizi daha fazla tutmayayım
Kendinize iyi bakın 💗
Seviliyorsunuzzz ❣️

FırtınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin