2

142 20 15
                                    

Seungmin eşyalarını toplayan Jisung'u beklerken aynı zamanda kendisi Minho'yu bekletmek istemediğinden arkadaşına seslenip duruyordu.
"Geldim." Dedi Jisung,Seungmin'in omzuna kolunu atarken.

"Aşağıda bekliyor çocuk." Diye mırıldandı Seungmin. Jisung,arkadaşına gülüp omzuna vurdu. "O muydu senin derdin ya? Ben de bir yere yetişeceğiz sandım."

Bahçeye çıktıklarında aniden durup arkadaşına döndü. "Sen de gelsene kütüphaneye." Jisung hemen ellerini sallamış "Saçmalama." Demişti. "Niye ya? Tek kalınca ikimiz garip oluyor." Arkadaşı Seungmin'in saçlarını karıştırarak güldü.Saçlarının karışmasından oldukça rahatsız olurken Jisung'un elini çekti. "Kütüphanede konuşmayacaksınız ki canım.Ne olacak?" Dedi Jisung.

"Doğru ama ne bileyim." Dedi çantasının kollarını çekiştirerek. "Bak hâlâ bekliyor çocuk,bana kızdın bir de.Şuradaki değil mi?" Dedi Jisung kapıda bekleyen Minho'ya bakarak.Ardından Seungmin'e göz kırptı "Görüşürüz,anlatırsın eve geçince." Seungmin de arkadaşına el sallayıp Minho'nun yanına ilerledi.

"Kusura bakma,beklettim." Minho Seungmin'in hâlâ karışık duran saçlarına bakıp güldü,eliyle tarar gibi yaparak düzeltti.Ani temasıyla Seungmin kızarırken soğuk bahanesi olmuştu.İkisi de birbirinin farkında olmadan en ufak şeylere heyecanlanıp seviniyorlardı. Boğazını temizledi Minho "Sorun değil ya çok beklemedim.Jisung muydu yanındaki?"

Başını salladı Seungmin "Evet,tanıyor musun Jisung'u?" "Tanımıyorum ama fotoğrafınızı göstermiştin bir kere,oradan hatırlıyorum."

"Gidelim hadi,soğudu hava.Bugün geçe kalırım ben ama sen erken dönmek istersen seni bırakır tekrar geçerim kütüphaneye." Dedi Minho.
"Sana zorluk olmasın,kendim de dönerim." Dedi Seungmin.Minho kolunu omzuna attı. "Sıkıntı yok,ara vermiş olurum işte."

Yolun geriye kalanı sessiz geçerken Seungmin heyecanının nereden geldiğini kendisine açıklayamıyordu.Kütüphaneye ders çalışmaya giderken bu kadar istekli olduğunu hiç hatırlamıyordu.

İçeri girdiklerinde yüzüne çarpan sıcak havayla rahatladı."Gel bakalım." Dedi Minho fısıldayarak.
Bileğinden tutarak peşinden üst kata çıkardı Seungmin'i.Buldukları boş masaya oturdular.

Saatlerce doğru düzgün konuşmadan oturacak olmak Minho'yu sıksa da beraber olmalarının dahi yeteceğini düşündü.Öteki tarafta Seungmin sürekli konuşacak bir şeyler bulmaya çalışmayacağı için rahatlamıştı.

Bir süre sonra Seungmin çözemediği matematik sorularıyla sinirlenmiş,kitabını bir hışımla kapatıp üzerine yatmıştı.Minho onun haline gülüp elini sırtına yerleştirdi,Seungmin'in kulağına eğildi. "Dışarı çıkalım mı biraz?İster misin?" Dedi. Seungmin birden irkilidi,kalkıp sandalyeye astığı montunu giydi.

"Sıkıldın mı?" Dedi Minho,Seungmin'i banka doğru yönlendirirken.Ayaklarını salladı Seungmin "Biraz."
"Gidelim madem."

"Geçe kalacaktın ama.Benim yüzümden aksatma hem çok sıkılmadım öyle." Minho Seungmin'e gülümsedi, aklına gelenle elini cebine attı.Birkaç gün önce ona Seungmin'i hatırlattığı için bir şey almış, her seferinde vermeyi unutmuştu.

"Seungmin,ben sana bunu aldım." Dedi cebinden küçük kar küresini çıkarırken.Kürenin içinde yavru köpek figürü vardı.Seungmin neredeyse parlayan gözlerle büyüğüne bakmış ardından küreyi elinden almıştı. "Çok teşekkür ederim.Çok tatlı,baksana." Dedi. "Küçük,değersiz bir şey belki ama görünce aklıma sen geldin.Kaç gündür vermeyi unutuyordum." Dedi Minho.

Seungmin kollarını aniden Minho'ya sararken şaşıran Minho,deli gibi atan kalbini görmezden gelip kollarını beline sardı. "Değersiz değil ki çok beğendim gerçekten,yavru köpekleri çok seviyorum.Hatta biliyor musun?" Dedi kollarını ayırırken.Sonra devam etti."Köpek insanıyım ben.
Hani derler ya kedi insanı,köpek insanı diye.İşte köpek insanıyım ben."

Minho nefes almadan konuşan küçüğüyle bir anlığına eridiğini hissetti,gülerek "Kedili olanı iyi ki almamışım desene." Deyip Seungmin'in alnına düşen saçlarını düzeltti.

"Onu da çok beğenirdim ki.Çok teşekkür ederim,çok sevindirdin beni." Dedi Seungmin. "Rica ederim, baktıkça hatırlarsın artık beni." Dedi Minho göz kırparak.

"Üşüdüm." Dedi Seungmin.Bir anlığına gerçeklikten koptuğunu düşünüp soğuğu bile hissetmemişti.
"Ben de." Deyip ayağa kalktı Minho. "İçeri geçelim."

Stars and Raindrops,2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin