12. BÖLÜM

26 2 0
                                    

POLATTAN:
Arabada depoma giderken gerginlikle direksiyonu tutan elimin parmak boğumları beyazlamıştı.Sonunda depoya varmıştım.Arabadan inip acele adımlarla depoya girdim.Bora bana gergin bir şekilde bakarak "içerdeler abi" dedi bişey demeden hızlıca ilerlemeye başladım.İçeri girdiğimde direkt olarak onla göz göze geldim.Hemen kalkıp "oğlum"dedi gözleri yaşlı olmasına rağmen timsah göz yaşları olduğunu biliyordum. Karşısındaki koltuğa oturup sert ve sabırsız bir sesle "ne istiyorsun" dedim.Bana yarı ağlamaklı "oğlum... annecim... ben sadece senle eskisi gibi olmak istiyorum... lütfen seni çok özled-" bana bu anlattığı yalanlar o kadar sinirlenmiştim ki bir anda yine 17 yaşımdaki halim kadar öfkelenmiştim. Hızlıca lafını keserek "BENİ 17 YAŞINDAYKEN ÜSTÜMDE O KADAR BORÇ BIRAKIP ACI ÇEKMEMİ KENARDAN İZLERKEN TEKRAR EESKİSİ GİBİ OLMAKTAN BAHSETME PARA İSTİYUORSAN SANA ÇÖP VERMEM ŞİMDİ SİKTİR GİT" ona ani çıkışımdan korkmuş gibi duruyordu bu halde olmamın sebebi oydu. "oğlum gerçekten böyle olmasını istememiştim tehdit edildim... şimdi ise kanserim" 

Sıkıntısın ne olduğu belli olmuştu dediğim gibi o hayatımın kararmasına sebep olsa bile 17 yaşıma kadar o büyütmüştü ölmesini izleyemezdim ona dönerek "gerekli hastane masrafları ve doktorları ben ayarlıcam 17 sene bana bakmanın ödemesi olsun bende olan borcun kapandı bir daha karşıma çıkma benim senin gibi bir annem yok."

Birşey demeden çıktım bora zaten içerde olduğundan anlamıştı olayı gözüm arkada kalmadan çıktım depodan .Dinlenmem lazımdı eve hızlıca gidip duş alıp yattım.

GAZELDEN:

Sabah alarmı duymadan uyanmıştım içimde değşik bir sıkıntı vardı bu yüzden erken kalkmıştım.Sebepsiz bir şekilde polatı görmek istiyordum ayaklarım benden izinsiz kantine gitmeye başlamıştı bile.

Kantine girdiğimde adem amca haricinde kimse yoktu.Bu beni üzmüştü huzursuz bir şekilde geri çıkışa gidecekken bizim sınıfta olup benden nefret eden polatı nihal hocaya söylediğini düşündüğüm o bebe vardı. Bana küçümseyici bir bakış atarak "noldu kantinci sevgilin gelmemiş mi ahhh çok üzüldüümm" Kantinci derkenki o sesindeki aşağılama bariz belliydi.Yanındaki sadece parası için beraber olduğu yaşar, şevvalin dediklerine gülmüştü.

Onlara ufak bir bakış atıp "kimle sevgili olup olmayacağım sizin gibi çıkar ilişkisinden doğan bir sevgililiği ilgilendirmez" Şevval ufaktan bir tedirgin olurken yaşar gerilmişti bana sinirli bir şekilde bakarak "neyden bahsediyorsun" dedi. Yaşarın kulağına şevvalin para gözlülüğü hakkında dedikodular geldiğine eminim benimde kolay kolay yalan söylemeyen biri  olduğuma göre ikisininde gerilmesi normaldi.Ufak bir kahkaha atıp "ne anladıysan o" diyip çıkışa yöneldim tam o sırada gözleri kızarmış bir polatla karşılaştım.Hemen yanına gidip endişeyle gözlerine noldu dedim normalde asla sormaz beni ilgilendirmez der geçerdim ama polat beni endişelendirmişti.

Bana gülümseyip "demek kimine sevgili olduğun onları ilgilendirmez neden itiraz etmedin" başından beri bizi dinliyordu onun bu alaycı ve muzip tavrı onu mıncırmak ve sinirlenmek arasında gidip getirdi.Ondan hızlıca ayrılıp hızlıca sınıfa gittim arkamdan kahkaha sesi geliyordu. Utanmıştm neden olduğunu bilmiyorum aslında asla utanan bir kız değildim noluyordu bana.

KANTİNCİWhere stories live. Discover now