2. BÖLÜM-Bellini-

114 36 51
                                    

HELLLLLLLOOOO BEN GELDİM... Size bomba gibi bir bölüm getirdim. Bu bölümde Korhan ve Gizem'i evlendiriyoruz darısı tüm bekarların başına diyelim.

Bölüm Şarkıları
Leonard Cohen-Dance Me to the End of Love

***

Nilay alarmının sesiyle uyandığında başında çok az bir ağrı vardı. Bunun dün içtiği bir kokteylden çok sabahın yedisinde kalkmasından olduğunu düşünüyordu. Dün gece gürültülü ortamdan çıktığında kendini nasıl eve ve yatağına attığını bilememişti.
Berbat göründüğüne emindi Nilay düzenli bir yaşamın insanıydı hele de artık belli bir yaşı geçmişti. 

Yatağından kalkıp banyoya yöneldi. Evet berbat görünüyordu. Makyajını temizledikten sonra cilt bakımını yaptı. Göz altı maskesini yerleştirdikten sonra mutfağa yöneldi. Bu sırada evdeki teknolojinin nimetlerinden faydalanıp telefonundaki müziği evin içindeki hoparlör sistemine yönlendirmişti.

Kendine limonlu bir su hazırlarken bir yandan da kahve makinesini hazırladı. Ayılmasının en iyi yolu Türk kahvesiydi. Nilay kendisine yemek hazırlamayı çok severdi ancak o gün ne enerjisi ne de zamanı vardı. Ofise gidecekti ve  öğleden sonra da kızların dün yaptığı planlamanın da sonucu olarak onların yanına geçecekti. Dünkü haberden sonra etrafta görülmesinin gerektiği düşünüldüğünden akşamki bomba nikaha ailesiyle birlikte katılacaktı. Ailesi derken anne babası değil yengesi amcası ve kuzenleri olacaktı yanında. Elbette bir de kuzenlerinin nişanlıları ki onlar bu akşamki nikahın şahitleriydi. 

Limonlu suyunu ve sonra da kahvesini içtikten sonra giyinme odasına yöneldi. Akşamki nikah Bora'nın otellerinden birinde Bronze Man'de gerçekleşecekti. Nilay kafasındaki planı kimseye açıklamamış olsa da adamı gözlemlemeye devam ediyordu. Hala kimseyi arayıp konuşmamıştı ancak haber yayılmaya başlamıştı bile ve Nilay'ın buna tahammülü yoktu. Avukatı bugün iletişime geçeceğini söylemişti ve bir yalanlama haberi için de Buket birkaç arkadaşını ayarlamıştı. Hafta sonu bu olay yalanlanacak ve gazetelerde sadece akşamki nikahtan fotoğrafları konuşulacaktı. Ancak basılı yayının altın çağı geçmişti artık devir sosyal medyanın devriydi. Sosyal medyada yayılan bu haberle başa çıkmanın yolu da başka bir haberi yaymaktı. 

Bu nikaha katılmasından sonra Bora ile bu tür bir oyuna girmesi de insanların şüphesini azaltabilirdi. En azından nerede yakınlaşmaya başladıkları sorusunun bir cevabı olurdu. Çünkü hayatlarındaki ortak çevreden insanlar dışında birbirlerine oldukça uzaklardı. Gerçi dün küçük bir şaşkınlık geçirdiğini itiraf etmeliydi. Altını çizmeden hava atmadan Ernest Hemingway'dan bahsetmesi ilginçti. Onun sadece çapkınlıktan ve iş yönetmekten anlayan basit bir erkek olduğunu düşünmüştü açık olması gerekirse. Etrafındaki çoğu erkek öyle değil miydi zaten? Bir çoğunun kitap okumaktan, sinemadan veya sanattan anlaması zevk almaya değil de tamamen ne kadar piyasa yapabileceğine bağlıydı.

Özellikle iş yerinin açılmasından sonra büyük bir spor salonuna sahip olmasından sonra karşılaştığı insanlar kafalarını dolu göstermeye çalışırken tıngır tıngır seslerini duyurmuşlardı genç kadına. Bekar genç ve güzel bir kadın olduğundan üstelik de sosyetenin buzlar kraliçesi olarak anıldığından birçok erkek en azından şansını denemeye çalışıyordu ancak hiçbirinin ikinci şansı olmuyordu. Nilay'ın standartlarının kıyısından bile geçemiyorlardı.

Nilay gezmeyi çok severdi mesela, Emir gibi o da fotoğraf çekmekten çok hoşlanırdı. Gittiği her şehirde özellikle yaptığı üç şey vardı oranın yerel yiyeceklerini tatmak, sokaklarında fotoğraf çekmek ve elbette müzelerle sanat galerilerini gezmek. Onunla olmak isteyen kişinin kesinlikle kültürlü olması gerekiyordu.

Dolunay- Ateş Serisi 3-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin