Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
You went from my home to, It nice to know you.
"Tae." mırıldananırken elleriyle saçlarını iyice dağıtmıştı, "Tae." tekrar mırıldandı bu kez elleri yüzüne doğru indi yavaşça okşadı yanaklarını, "Tae." ve tekrar, baş parmağını dudağının üstünde hafifçe gezindirdi, "Alfa'm." uyuyan bedenin alfası duyduğu mırıldanmayla uyandırmıştı Taehyung'u derin uykusundan.
Gözlerini açtığı anda bedeninin üstünde yatan beden, gözlerinin içine bakarak kendisine gelmesini bekliyordu. "Jungkook." sesi yeni uyandığı için pürüzlü ve derin çıkıyordu. Omega kızgınlıktaydı ve bu onun çok hoşuna gidiyordu. Dudaklarını birbirine bastırdı ve yüzünü alfanın boynuna yaklaştırdı. Ufak dudakları boynunda hisseden alfa sakince yerinde duruyordu. "İyi ki hep böyle konuşmuyorsun." omega mırıldanarak konuştuğunda kendisini sinirli hissediyordu. Ya başka omegalar duyduysa bu sesini ve onlarda etkilendiyse diye gereksiz bir düşünceyi dert etmişti.
Alfa omeganın tatlı feromonlarının değiştiğini fark ettiğinde ellerini beline sarmıştı rahatlatmak için ama omega bir kez takılmıştı. Bu dönemlerde ekstra inatçı, kıskanç, fazlasıyla alıngan ve çekilmez birisi oluyordu ama Taehyung ile ilk defa bir kızgınlığını bu kadar yakın bir şekilde, beraber geçirmek istiyordu ve Taehyung henüz duruma alışabilmiş değildi. Jungkook'un neden gerildiğini anlayamamıştı. "Jung-" tam konuşacakken lafını bölmüştü "Başka omegalarla uyandığında, onlarla böyle oluyor musun?" demişti omega, kendisinin diğerleriyle aynı olmadığına dair bir kelime dahi söylese içi rahatlayacaktı. "Ne alaka Jungkook?" anlamadığı için soru soran alfaya daha çok sinirlenmişti. "Sana dedim ki, diğer yattıkların ile sabahları böyle mi uyanıyorsunuz? Onlara böyle için gidiyormuş gibi bakıyor musun, bellerini kavrıyor musun bana yaptığın gibi." hızlı ve gergin olduğu her halinden belli bir ses tonuyla konuşmuştu. Onu kıskandığı fark ettiğinde sırıtmıştı Taehyung ama bu tamamiyle hoşuna gittiği içindi nerden bilebilirdi Jungkook'un onu yanlış anlayacağını.
"Siktir git alfa." sinirle elini göğsüne koyup bastırarak kalkmıştı yattığı yerden. Omega üşüdüğünü hissetmişti ilk başta ama sinirlenmişti ona, yanında dursun istemiyordu. "Duşa gidiyorum, evimden gitmiş ol." sert bir biçimde konuşmuş ve odasının içerisinde bulunan kapıya ilerlemişti. Kapıyı arkasından hafif bir hızla kapatırken Taehyung'un evden gitme gibi bir uğraşı yoktu. Biliyordu Jungkook'un onu göndermek istemediğini, alfası kalmasını söylüyordu. Jungkook duştan çıkıncaya dek Taehyung sakince dağınık odayı toplamıştı Jungkook'un yorulmasını istememişti. Dün gece getirdiği kıyafetlerin yarısı yerdeydi, bütün gece yatakta sarmaş dolaş uyumalarına rağmen bolca hareket etmişlerdi.
Banyo kapısından belinde havluyla çıkan omegaya bakmıştı. 'Ne kadar güzel olduğuna bak Taehyung.' 'Sadece senin omegan olmasını istemekten başka bir amacın olmamalı.' 'Tenine bak, bembeyaz bütün izlerini üzerinde bırakman için boş bir sayfa gibi.' "Hala buradasın?" demişti neden gitmediğini sormak için. "İstemiyorsun." demişti Taehyung emin bir şekilde. "Pardon? Git. Diğer omegalar eminim seni bekliyorlardır." bir yandan konuşurken bir yandan belinde duran havluyu kenarda duran koltuğa bırakmış ve üstüne neredeyse uyluklarını bile kapatacak kadar uzun bir tişört geçirmişti. Oldukça kısa bir şortu bacaklarından geçirip alfaya döndü, gözlerini kırpmadan hızlı nefesler alarak karşısında giyinen omegaya neler yapacağını alfası tarafından dinleyen Taehyung sadece dikkatini alfasına ve omeganın bedenine veriyordu.
