II

29 7 22
                                    

Keyifli okumalar diliyorum🌺
Oy ve yorumlarımızı eksik etmeyelim♥︎
———

Sınıfın kapısından girdiğim anda teneffüsün başında kapıda karşılaştığım kumral saçlı kızın sıramda oturduğunu gördüm.

Neden orada oturduğunu anlamayarak sırama gittim ve yanındaki boş sandalyeye oturup yüzüm karşıya dönük bir şekilde gizlice yanımda oturan kıza baktım.

Ben geldiğimde çantasında bir şeyle ilgilendiği için benim geldiğimi fark etmediğini düşünerek boğazımı temizledim sesli bir şekilde.

Sonunda kafasını çantasından kaldırıp bana baktığında mahçupça gülümsemiş ve "Merhaba, geldiğini görmedim, özür dilerim. Shuhua ben, okula yeni geldim. Ders programını arıyordum da bulamadım, ders ne biliyor musun acaba?" demişti el sıkışmak için elini uzatarak.

Uzattığı elini tutup "Memnun oldum Shuhua, ben Soojin. Ders de biyoloji." demiştim.

Yüzüne yerleştirdiği sıcak gülümsemesi ile teşekkür edip kafasını kaldırdığı çantasına geri eğmiş ve içinden biyoloji ders kitabını çıkarmıştı.

"Okulu gezmeye vaktin oldu mu yoksa teneffüste küçük bir tur attırmamı ister misin?" diye sordum hala gelmeyen biyoloji öğretmeni yüzünden garip bir atmosfer oluşmasını engellemek istediğimden.

Sorduğum sorudan sonra bana dönüp "Ya çok teşekkür ederim, ben de bir sonraki teneffüste okulu keşfetmeyi planlıyordum. Gerçekten çok yardımcı olmuş olursun bana." demişti yüzündeki mahçup gülümsemeyle.

Gülüşüne takılmış gözlerimi başka tarafa bakmaları için zorladım ama beni dinlemeyip karşımdaki kızın güzel gülümsemesine bakmaya devam ettiler. Kapının açılma sesiyle kendime geldiğimde gözlerimi sınıfın kapısına çevirdim ve sınıf başkanının kapıda durmuş sesli sınıfın dikkatini çekmeye çalıştığını gördüm.

"Hey sınıf! Biyoloji öğretmeninin acil işi çıkmış, ders boş." diyen sınıf başkanıyla, sınıftaki çoğu kişinin ayaklanıp sınıftan çıkması bir olmuştu. Sınıfta ben ve Shuhua dışında birkaç kişi kalmıştı sadece.

"Hey, işin yoksa okul turunu şimdi yapmaya ne dersin?" deyip beklentiyle gözlerimin içine bakmaya başlamıştı. Kafamı olur anlamında aşağı yukarı salladığımda heyecanla elimi tutup beni sıradan kaldırmıştı.

Sanki okula yeni gelen benmişim de o beni okulu tanıtmaya çıkarmış gibi bir süre onu takip etmiştim sessizce. Merdivenlerin başına geldiğimizde beklentiyle bana bakmaya başlamıştı.

"İstersen en alt kattan başlayalım gezmeye." dediğimde kafasını yukarı aşağı sallayıp merdivenlerden aşağı inmeye başladı. Bir süre önümdeki güzel figüre bakıp merdivenlerden inen kızı daha fazla bekletmemek için ben de aşağıya adımlamaya başladım.

Tabii ki içimdeki sakar Soojin yerinde durur mu? Durmaz.

Bütün kabullenmişlikle tam gözümü kapatmış yerle buluşmaya hazırlanıyordum ki belimde hissettiğim eller ile ne olduğuna bakmak için gözlerimi açtım. Yüzümün dibinde duran Yunan tanrıçalarına taş çıkartacak yüzü görmemle kalp atışlarım hızlanmış ve yanaklarım yanmaya başlamıştı.

"İyi misin?" diye sorunca cevap olarak kafamı hızlıca aşağı yukarı salladığım sırada belimdeki ellerinden birini yüzüme çıkarmış ve "Yüzün kıpkırmızı olmuş, iyi olduğuna emin misin?" diye sormuştu tekrardan. Yüzümdeki elinin sıcaklığı, yüzümü eline daha da bastırma isteğini arttırsa da içimde dönen yangınları görmezden gelip Shuhua'nın belimdeki ve yüzümdeki elinden sıyrılarak aramıza biraz mesafe koydum.

Hızlı hızlı "Gerçekten iyiyim, endişelenmene gerek yok. Biraz sıcak oldu da yüzüm de o yüzden kızarmıştır." dedikten sonra hemen arkamı dönüp sırtımda hissettiğim bakışlara aldırmadan merdivenlerden inmeye devam ettim.

Sonunda binanın en alt katında bulunan kantine ulaştığımızda "Eveet, burası kantinimiz. Kart geçerli o yüzden nakit taşımaktan da kurtulmuş oluyoruz, her ne kadar her yer gibi biraz fahiş fiyatlı olsa da.." diyerek arkamdan gelen Shuhua'ya döndüm.

"Hmm anlıyorum. Kartın geçerli olması iyi olmuş." dedikten sonra cebinden çıkardığı cüzdanını açıp içinden de kartını çıkarıp "Sana teşekkür amaçlı bir kahve ısmarlayayım o zaman." demişti.

"Şey çok teşekkür ederim ama ben kahve içmiyorum." dediğimde şok içerisinde bana bakıp "Nasıl yaşıyorsun?" demişti.

"Asıl sen nasıl kahve içerek yaşıyorsun?" dedim hafif bir kıkırtıyla.

"Neyse, kahve içmiyorsan ne ısmarlayayım sana, bitki çayı içer misin?" diye sordu.

"Gerçekten bir şey ısmarlamana gerek yoktu ama eğer ısrar edeceksen ıhlamur içerim." dediğimde bana kantinde bulunan masalardan birini işaret edip kendisi de içecekleri almaya gitti.

Shuhua'nın gösterdiği masadaki sandalyelerden birini çekip oturdum ve yeni tanıştığım ama şimdiden içimin ısındığı kızı beklemeye başladım. Beklerken cebimdeki telefonu çıkarttım ve gelen mesajlara bakarken annemden mesaj geldiğini fark ettiğim sırada önüme koyulan bardak ve karşımda çekilen sandalye ile mesaja daha sonra bakmaya karar verip telefonu kapattım ve tekrar cebime sıkıştırdım.

Önümdeki sıcak çay dolu bardağı ellerimle kavrayıp dudaklarımdaki küçük gülümsemeyle karşımdaki kıza baktım.

"Teşekkür ederim." dediğimde kafasını önemli değil dercesine birkaç kere iki yana salladı ve önündeki kahvesini içmeye başladı.

"Ee, biraz kendinden bahsetsene. Sıra arkadaşıyız artık, daha da yakından tanıyalım birbirimizi."

"Pekiii" diyerek elimdeki sıcak bardağı masaya geri bıraktım ve "Adım Soojin, 18 yaşındayım, yarışmaya Gyeonggi'den katılıyorum." diye kendimi tanıtmaya devam ettiğim sırada Shuhua'nın dediğim şeye aniden gülmeye başlamasıyla konuşmayı bıraktım ve ben de gülmeye başladım.

Kahkahalarla geçen birkaç dakikanın ardından -söylediğim şeyin o kadar komik olmamasına rağmen Shuhua dakikalarca gülmeye devam etmiş ve ben de o kahkahalara boğulduğu için gülmeye devam etmiştim- Shuhua sonunda gülmeyi bırakmış ve "Özür dilerim, aslında o kadar gülünecek bir şey yoktu belki ama bir anda kendimi tutamadım." diyerek kendini açıklamıştı.

"Bu arada Gyeonggi'de mi doğdun?"

"Evet, orada doğdum ve büyüdüm. Buraya da birkaç yıl önce taşındık." dediğimde kafasını anladım dercesine aşağı yukarı sallamış ve "O zaman sıra bende!" deyip elindeki kahveyi bıraktıktan sonra "Adım Shuhua, 17 yaşındayım. Yarışmaya Seul'den katılıyorum. Güzel kızları bekliyorum." demişti.

Son söylediği cümleyle şaşırırken birden ayağa kalkmasıyla ben hiçbir şey diyemeden "Gidelim mi?" diye sormuştu ve bende onu onaylayarak oturduğum sandalyeden kalktım ve kantinin çıkışına doğru ilerleyen kızı takip ettim.

———
Nasıldı? Beğendiniz mi?
Umarım beğenmişsinizdir<3
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere🌺

Azalea | SooshuWo Geschichten leben. Entdecke jetzt