13. Bölüm

2K 124 15
                                    

Bir şey diyemeden uzaklaştım çünkü ne diyecegimi bilmiyordum çünkü ilk defa böyle bir şeye tanık olmuştum,o çocuk nasıl benim gibi bir kızdan hoşlanabilirdi ki? Son ders boş geçeceği için eve gitmeye karar verdim ve dolabımdaki tek şeylerin bol ve rahat sweatler olduğunu hatırladım, oğuz bundan hoslanmayabilirdi,aynı zamanda da artik bir elbise almam gerektiğinin farkındaydım, kalan son param ile alışveriş merkezine doğru yürüdüm,yeni telefonum da çok fiyakalıydı ve çok tatlı duruyordu. İlk defa kullanmak üzere telefonumu açıp en yakın alışveriş merkezini işaretledim,27 dakika güneşin altında yürümek zordu ama o elbiseyi almadan bir adım bile geri gelemezdim, müzik açıp yürümeye devam ettim arada bir "Super Shy" açarak delicesine dans ettim. Sokaktaki insanlar bana tip tip bakıyordu ama hayatimda ilk ve son kez gördüğüm insanlara kafa yoramazdım. Ve "Queencard" çalmaya başladı son derece konsantre olup dans etmeye başladım ve yanımdaki koca ağızlı teyze bana kulaklıklarımı çıkarmamı işaret etti kulaklıgımı çıkardığımda duyduğum şeye kendimi koparırcasına kahkaha atmamak icin kendimi zor tuttum! Söylediği şey buydu:
"Kızım,sen hapisane kaçkını mısın? Sokak ortasında böyle dans edilir mii? Tövbee tövbe amacın ne senin bacım?"
"Teyzecim,dans ediyorum sadece bir amacım yok. Ayrıca sen hayatında hiç dans etmemişsin belli ki."
"Aaa! Ne diyorsun sen terbiyesiz! Ayrıca ne teyzesi ablan yaşında kadınım."
"Tamam TEYZECIM tavsiyen için saol sınavda çıkar bu"
Teyze bana iğrenç bakışlar atıyordu ama hiç umrum olmadan magazaya girdim. Ve 2 katını da gezdim ancak sadece koca karıların altın günü kıyafetlerini bulabildim. Son umutlarım ile üçüncü katına doğru çıkmaya başladım.Tam anlamı ile mükemmel bir elbise gördüm tam elbiseyi elimde deneme kabinine sürüklerken karşıma nida salağı çıktı!
"Hey,sen böyle lüks yerlerde gezer miydin kül kedisi?"
"Nida gerçekten seninle ugrasmayacagim "
"Ama ben uğraşacağım :) Ne bu acele kimin ilgisini çekmeye çalışıyorsun?"
İşte simdi onu kıskançlıktan çatlatma anıydı.
"Sevgilim beni dışarıya davet etti."
"Ne ? Ne sevgilisi be! Kör olmayan biri senin gibi bir salağa bakmaz"
"Hmm, Oğuz'un kör olduğunu sanmıyorum ama bu gün doktora da götürürüm. Sevgilimin iyiliğini istiyorum sonuçta"
"İğrenç bir yalancısın!"
"Ayna"
"Ne?"
"Şurada ayna vardı"
"Sen ne hadle bana böyle dersin salak!"
"Nida, uğraşma."
"İyi be ! Bende sana meraklı değildim zaten"
Dedi ve üstündeki upuzun simli eteğini düzeltti. Tam o sırada onu takmamaya karar verdim ve elbise reyonuna bakmaya devam ettim. Mükemmel bir elbise gördüm. Üstünde zarif çiçek detaylari ve hoş bir etegi vardı. Fırsatı kaçırmadan elbiseyi kapıp kasaya doğru ilerledim.Ve Nida elimden elbiseyi hızlıca aldı.
"Woww bu elbise önerin için teşekkür ederim bebeğim, gerçekten çok beğendim bunu alacağım!"
"Nida elindekini geri ver!"
"Bir neden söyle "
"Sen bilirsin "
Upuzun eteğine sertce basıp ayağımı sürükleyince etegi birden ikiye ayrıldı ve etegini tuttugu an elbiseyi alıp kasaya fırladım.Neyseki hiç sıra yoktu ve nida delisi yukarıda ağlamasını bitirmeden elbiseyi alip çıktım. Şimdi kalan tek şey Oğuz ile buluşmaktı

İkinci ElWhere stories live. Discover now