Çabucak hazırladığım kahveyi de Berat'ın önüne bıraktıktan sonra bende bir tane sandalyeye oturdum.

Mutfak kapısından hızla giren Kerem ile hepimizin bakışı ona döndü. Nefes nefese kalmış bir şekilde

"Ö- Özür dilerim babaanne kendimi maça kaptırmışım." dedi ben ve Berat gülerken babaannem yapmacık sinir ile elini Kerem'in kulağına atarak çekiştirdi.

"Canım dedemin canı Haticesi kurbanın olayım bırak kulağımı." dedi acı ile

Tabi yağ çekiyordu dedemi araya katarak biliyordu ki ikiside birbirini çok sever.
Babaannem elini kulağından çekerek konuştu.

"Bana bak Kerem bey bir daha maça gitmek yok sana ceza"

"Yapma sultanım Asaf abileri bir daha göremeyeceğim zaten."

"Asaf oğlumla mı gittin?" Babaannemin yumuşayan sesine şaşkınlıkla baktım bir de 'oğlum' diyordu.

"He ya Asaf ile gittim."

"O şebek çocukta mı sizinleydi?"

Şebek dediği kişiyi tam soracaken Kerem konuştu.

"Evet Enes abi de bizimleydi."

Babaannemin garip garip tabirleri vardı. Enes'e şebek demesine şaşırmamak lazım.

"Neyse sultanım ben odama geçiyorum,uyuyacağım." dedim evet belki çok erkendi ama uykum vardı.

"Yemek yemeyecek misin?" Berat'ın sorusu ile kafamı sağa sola salladım.

"Uykum yemekten daha değerli" diyerek mutfaktan çıktım.

Abdestimi alıp odama geçtim. Seccademi serip akşam namazımı kıldım. Yatsı ezanı okunana kadar kuran okudum ve okunan ezan ile yatsıyı kıldım. Sonrada hemen yatağa girip uyumaya çalıştım.

-

Yorgunlukla yere çöktüm. Şuan ne mi yapıyorum? Tabi ki babaannem sayesinde halı yıkıyorum. Ben anlamıyorum ki bu halı yıkamacılar ne güne duruyor.

"Hadi Özün daha bir tane daha halı var."

Birde acımadan konuşuyordu. Annemin yardım etmesine de izin vermemişti. Allah aşkına ben burda ne yapıyordum. Tek başıma ne kadar halı yıkama challenge falan mı?

"Sultanım biraz dinlensem olmaz mı?"

"Yok olmaz" dedi net sesiyle

"Yarın gidicem zaten sultanım bırakta son günüm rahat geçsin."

Tam konuşacakken arkadan gelen kurtacımın sesiyle ona döndüm.

"Anneannem benim Özünle işim var. Son halıyı Kerem yıkasın."

Minnet dolu gözlerim ile Berat'a öpücük attım. Attığım öpücüğü görünce göz kırptı.

"İyi o zaman bana Kerem'i bulun."

"İşte tamda şurada" diyerek işaret parmağını bahçede oturup telefonla oynayan Kerem'e uzattı.

"Kerem! gel hemen buraya"

Kerem babaannemin sesini duyunca irkilerek ayağa kalktı. Biz balkonda yıkıyorduk halıyı Keremde koşarak yanımıza geldi.

"Efendim babaannem"

"Gel bana halı yıka"

Kerem şaşkın şaşkın babaanneme bakarak ben mi? der gibi bakıyordu.
Tabi ki ikiletmeden ayaklarını suyun içine koydu. Bende hemen çıkıp Berat'ın yanına gittim.

Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|Where stories live. Discover now