Bölüm46 Aaron

993 101 4
                                    

*****Aaron'un bakış açısı

Anlatmak gerekirse benim hayatım  bir trajediden farksız.

Kırsal kesimde varlığı dahi bilinmeyen bir ailenin veliahtıydım sadece soyadı olan soylulardandık. Tek farkımız klasik bir köylüden çok az daha zengin olmamızdı.

İlk başta annem babam ben ve kızkardeşim birlikte yaşıyorduk her şey ansızın kızkardeşimin ansızın kaybolmasıyla başladı.

Küçücük bir kasabada nereye gitmiş olabilirdi ki? Günlerce tüm kasaba aradık. Ama hiç bir yerde izi yoktu.

Bundan sonra annem hastalandı ve yatağa düştü. Babam çok üzgündü ve doğru düzgün çalışamaz oldu.

Her şey sarpa sarmışken küçük bir kız çocuğuyla karşılaştık. Çok güzel bir yüze sahipti. Aynı... Kontun ailesinin ilanda verdiği küçük kıza benziyordu. Ama o değildi.

Bunu biliyorum çünkü küçük kızın yanında onu bulduğum ormanda bir de aynı ona benzeyen şık kıyafetler içinde başka bir kız yatıyordu.

Yüzleri kopyalanmış gibiydi... Sadece o da değil saçları ve boyları da. Kız beni görünce ağlamaya başladı ve bende bedeni saklayıp kızı eve götürdüm.

Konta haber verebilirdim tabi ama küçük kız öylesine ölmemişti, karnında derin bir bıçak yarası vardı.

Eğer konta bildirseydim ailem suçlu olarak görünebilir kontun o anki üzüntüsüyle yok olabilirdik.

Cesedi gömdüm.

Ağlayan kızı eve götürdüğüm zaman çok korktuğunu anlatıyordu. Ailem onu görünce heyecanlandılar sanki kaybolan kızları geri dönmüştü.

Ama hayır... O benim kardeşim de değildi.

Yine de evimize bir melek gibi geldiği doğruydu. Annem ve babam tekrar canlandı. Küçük kız neşeli ve usluydu.

Onu sevmemek elde değildi ve çok yakında tüm kasabanın kalbini çaldı. Kontun kızı olduğundan şüphelenen kişiler olsa da kız ailesinin başkaları olduğunu anlatıyor ve kasaba hayatına olan aşinalığı ile hepimizi inandırıyordu.

Bu nedenle hiç bir zaman sıkıntı çekmedik.

Ama kız büyüdükçe işler değişti. Kız sürekli kayboluyor ve ortaya çıkıyordu. Annem ve babam sadece onu dinliyor her istediğini yapıyordu.

Paramız yokken dahi... En güzel giysileri almak için kendimizden kısıyorduk.

O yağmurlu gece de aç yatan aileme baktım ve kızla konuşma kararı aldım.

Bana başkente gideceğini söyledi. Bu para istiyor demekti. Artık dayanamadım ve bir tokat indirdim.

Kendim bile kendime inanamadım. Ne olursa olsun kardeşim sayılırdı ama o arkasını döndü ve bana fısıldadı.

-Bu geceyi unutma Aaron.

Adımla seslenmişti.

O soğuk ses tanıdığım kıza ait değil gibiydi. Yarın sabah kız evde değildi... Ama annemin soğuk bedeni yatağında yatıyordu.

-Ne... Bu olamaz! Düne kadar iyiydi ve şimdi!

Kıza baktığım zaman gülümsüyordu. Gözlerimiz kesiştiği zaman gülümsemesi derinleşti.

Babam bundan sonra kör bir şekilde kızı takip etti. Dünyaya onu bağlayan yegane şeymişçesine ona sımsıkı sarıldı.

Gerçeği ne kadar anlatmaya çalışsam da kimse inanmadı.

Ben de daha sıkı idman yaptım. Kız ölürse babam da ölecekti bundan emindim. Babama kızın yaptığını anlatsam inanmayacak ve beni de evden atacaktı.

Zamanında babam iyi bir şövalyeydi. Aldığı bir yara yüzünden bırakmış köyde basit işlere koşuyordu. Bense şövalye olmak için sürekli çalışıyor ve babamın ışığında dersler alıyordum.

Yine de annem öldükten sonra babam bir daha benimle doğru düzgün konuşmadı.

Bir kaç gün sonra bir sabah kalktığımda babam ve kız yoktu. İdman için ormana gittim.

Döndüğüm zaman tüm köy alevler altındaydı. Çığlıklar yükseliyor ve insanlar cayır cayır yanıyordu! Hemen eve koştum.

-Bana! Baba! Orada mısın!?

Ev yanıyordu. İçeri alevlere doğru atladım.

Evde kimse yoktu ancak babamın odasına girdiğimde bir mektup buldum.

Mektubu alıp kendimi alevlerin içinden attım ve sahip olduğum herşeyin yanışını izledim.

Küçüklüğüm... Anneme dair ve uğruna ter döktüğü her şey... Hepsi kızgın alevler arasında yutuldu ve geriye siyah ve boğucu kül kaldı.

Her şeyi anlamam uzun sürmedi tabi...

Mektubu hızla açtım ve okumaya başladım.

'Sevgili abim;

Bu mektubu aldığını biliyorum o yüzden beni iyi dinle. Başkente gideceğim ve kontun evine gireceğim. Benim için yapmanı istediğim bir şey var. Yangından kurtulan olursa onları öldür. Reddedeceğini biliyorum ama şunu bil ki sevgili babamız benim ellerimde. Onun sağlığını istiyorsan beni dinlemeni öneririm.

Biricik kardeşin.'

Bu şekilde mektup bitmişti. Mektubu sıktım ve köyde yankılanan çığlıklara baktım.

Babam... Anneme yaptığı gibi onu da mı öldürecek... Geriye neyim kaldı ki!?

Annem, kızkardeşim ve sonra tüm anılarım. Babamı kaybedemem.

Göz yaşları içinde kılıcımı elime aldım.

Kasabada yangından kurtulan bir kaç kişiyi kendi ellerimle öldürdüm. Sonra bedenleri yangına geri attım böylece kanıt kalmayacaktım.

Ellerim titrerken hayatlara son verdim. Ben kötü biriyim.

Ama babamı da kaybedemem ben bunu yapacak kadar cesur değilim... Babam uğruna çok kan döktüm...

Sonunda buradayım. Sürem hızla azalırken bu kadının yanında tıkalı kaldım.

Yıllarca becerilerim gelişti ve eli kanlı bir seri katil oldum. Yine de hala çocuk öldürmekte zorlanıyorum...

O kız... Ona dair herkesi öldürtüyor. Bu anne ve kız da özeldi. Çünkü o kız aslında...

Kapının açılmasıyla o yöne döndü.

-Elina.

-İntikamımız hakkında yeni ve mükemmel bir planım var!

-Devam et.

Gülümsedi ve anlatmaya başladı.

Arkama sakladığım mektubu yavaşça yatağın altına doğru attım.

Üzgünüm...
_______
Yazar:Villainesssss

Ölü Kızı Değişti Where stories live. Discover now