Bölüm7 Oyun

1.9K 159 11
                                    

-Konuşma belli ki ikimizin de ilgisini çekti. İzin verin buradaki eğlenceyi arttırayım ve sizde bunun karşılığında bir kaç sorumu cevaplayın.

-Hmm neden oynamam gerek?

-Açıkça olay çıkmasını istiyorsunuz yanlış mıyım?

Gözlerinin içine baktım ve gülümsedim.

Hafifçe kıkırdadı.

-İlginç.

Bir anda gözleri keskinleşti.

-Ama gerçekten eğlenmek istiyorum ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi?

-Haha bayım hazır olsanız iyi olur çünkü sorularıma kesinlikle cevap istiyorum.

-Sahne sizin bayan...

-Caroline. Bana Caroline diyin.

-Bayan Caroline.

Masadan kalktım ve bahis yapan adamların yanına gittim.

-Beyler bir süredir sizi dinliyordum.

Hepsi bana döndüler.

Garip bir şekilde bakıyorlardı. Tabi her gün tavşan maskeli garip bir kadın onlara yaklaşmıyor.

-Lord Edwin ve bay rahip elbette iyi bir düello çıkaracaktır. Ama size de bir şeyler garip gelmiyor mu?

Sadece dinliyorlar yorum yapmıyorlardı.

-Dışardan gelen yeterli eğitim ya da etiğe sahip olmayan biri için ileri gelen iki insan dövüşüyor. Yani tabi ki aşkın gözü kördür. Ama duyduğuma göre...

Birisi ileri adım attım.

-Leydi Briella oldukça güzel ve nazik bir hanıme...

Sözünü kestim ve devam ettim.

-Bunların dışında hepimiz veliahtın, birinci Ordu komutanımızın ve daha bir çok soylunun ona aşık olduğunu biliyoruz.

Vay canına sayınca bana bile fazla geldi.

Veliahtın Briella'yı sevdiği açıkça bilinse de araları hiç bir zaman olmayacak.

Çünkü veliaht böyle bir itiraf yapmadı. Lakin balolarda ona yaptığı dans teklifleri ile ondan hoşlandığı açıkça ortada.

Yine de veliaht herhangi biriyle evlenemez. Onun nişanlısı küçüklükten beri bu pozisyon için eğitilen başka biri.

Bu yüzden ben böyle açıkça diyince tüm sesler bir anda kesildi.

-Rastgele bir kız geldi ve tüm herkes ona aşık. Hatta onun için dövüşüyorlar. O zaman yeni bir bahis açalım!

Nefesler tutuldu ve herkes benim sözlerime odaklandı.

-Sizce leydi Briella kimi destekleyecek düello da? Sonuçta mucizevi bir şekilde herkesi kendine çekti. Gerçi şimdiye kadar hepsiyle görüşüyor bu yüzden kimi destekleyeceği oldukça belirsiz. İyi bir bahis değil mi?

Daha demin ki adam tekrar ileri atıldı.

-Ne demek istiyorsunuz? Başkalarının onu sevmesi bize onla ilgili bir bilgi vermez ama yaptığınız imalar...

-Yani tabi ki öyle sadece o kadar aday var ve tüm imparatorluk bu kişilerin onu sevdiğini biliyor. Yine de o hepsiyle görüşüyor. Sanırım leydimiz o kadar masum ki onların açık hislerinin farkında değil. Hemde yakın zamanda evlenmişken...

İnsanlar konuşmaya başladı.

-Ne cüret!

Ne dese boş. Farketmedi dese Briella aptal gibi görünecek ve farkettiyse eğer onlarla oynuyor demek.

Bir adam alaycı bir tonla devam etti.

-Haa o kadar kişiyle oynadığı bir gerçek.

Yanındaki adam kızgınlıkla döndü.

-Nasıl olur o bizi anlayan birisi. Nasıl öyle dersin ona o aramızdan biri!

-Aramızdan derken alt mahallelerden birisi olabilir sonuçta on yıl boyu nasıl hayatta kaldığı belli değil.

Alt mahalleler olarak bahsettiği yer genelde hayat kadınlarının yaşadığı yer.

Karşıdaki ona bir yumruk attı.

-Onu hiç canlı canlı gördün mü!? Bana çiçek atmıştı aracıyla giderken.

-Haa basit bir çiçek ve seni kendine çekmiş bile.

Tartışmalar ayrı ayrı yerlerde büyüdü ve büyüdü.

Ben de yavaşça eski masama geçtim. Adam hala oradaydı. Her şeyi izliyor ve eğleniyordu.

-Bu sizin için yeterli mi?

Durdu ve bana döndü.

-Daha deminki düşünceleriniz, bunları gerçekten kastediyorsunuz değil mi?

-On yıl sonra döndü ve düğününde kız kardeşi öldü. Hatta iyilik meleği bu insan kardeşinin cesedinin ormana atılmasına göz bile yumdu.

-... Sizce leydi Briella...

Onu kestim.

-Ben soru soracaktım değil mi?

Sustu ve gülümsedi.

-Tabi devam edin.

-İlk olarak kimliğiniz nedir?

-Ben basit bir şövalyeyim.

Konuşma tarzı ve duruşu cidden beni kandıramaz... Ama oynamak istiyorsa onunla oynayacağım.

-Açıkçası başkentten uzaktım ve çoğu olayı bilmiyorum. Bay rahipi nasıl bulabileceğimi biliyor musunuz?

-Onu neden arıyorsunuz?

-Ah ona aşığım ve dönüşüp yaralanmasını istemiyorum.

-...

-Bu aşık kızın kalbini kırmayacaksınız değil mi?

-Leydim ben sadece basit bir şövalyeyim nasıl bilebilirim.

-Ah ama görünen o ki bu basit şövalye biraz fazla soylu.

-Haha gözünüzden kaçmıyor.

-Öyleyse devam edin.

-Tapınağa gir giremeyeceksinizdir ama onunla görüşmek istiyorsanız eğer... En uygun vakit iki gün sonrası. Rahipler halkla buluşacak o da orada olacaktır. Tam meydanda.

Ah evet öyle bir şey olması gerek. Nasıl unuturum her yıl başkentte halkın Kiliseye olan adanmışlığını artırmak amacıyla yapılan bir göz boyama eylemi.

-Ve son olarak. Daha demin ki sözlerimden alınmadınız değil mi sir Leonhard.

_________
Yazar:Villainesssss

Ölü Kızı Değişti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin