Lal... Gitme sen de... Yalnız kalmak istemiyorum ben."

Küçük kız günlüğü kapattı. Güven de kalmak istiyordu o. Çok korkuyordu.

Hani iyi gelecekti günlük tutmak! O daha çok kötü hissediyordu. Aslında kötü de değil. O artık ne hissettiğini bilmiyordu ki.

Giyinme odasına gidip poşetten çıkan şortlu gecelik takımını giydi. Alışveriş de yapacaklarmış yakında.

Giyinme odasından çıkıp aynanın karşısına geçti. Ela'nın ördüğü saçlarına baktı. Annesinin de mi saçları sarıydı ki? Yada babasının?

Şimdi ne yapması lazımdı ki? Uykusu vardı ama uymak istemiyordu. Kabus görecekti biliyordu. Kabus görmekte istemiyordu. Ne çok şey istiyorum diye düşündü...

Aynaya bakarak fısıldadı.

"Lal... Ne yapmam lazım? Bence de."

Ela küçük kızın kendi kendine konuşması ile kaşlarını çattı. Sanırım Yunus'a bundan bahsetmeliydi. Onun psikaterist gibi bir şey olduğunu biliyordu.

"Sarışın? Ablacım?"

Küçük kız aynaya bakarak gülümsedi ve Ela'nın yanağını öptü. Ona sarıldı.

"Seni çok seviyorum abla!"

"B-bende seni seviyorum ablam..."

Ela şaşkındı. Böyle bir şeyi beklemiyordu. Üstelik küçük kızın davranışları da onu korkutuyordu.

Küçük kız gülerek odadan çıktı. Ateş abisinin, odasının önüne geldi. Ama elini kapıyı çalmak için uzatınca eli öyle kaldı.

"Lal... Sen öyle diyorsan öyledir..."

Kapıyı çaldı. İçeriden gelen komut ile de açtı.
Ateş, minik adım sesleri ile oraya döndü. Kahvesinin masaya bıraktı.

Gelen güzeline baktı. Onu çok üzmüştü hem de çok... Ama bu sondu ya. Arda da artık öğrenmişti her şeyi...

Küçük kız Lal'in verdiği komut ile abisine koştu. Ateş düşünmeden kolları arasına aldı küçük kuzenini. Güneş kokulu saçlarının arasına yüzünü gömdü.

"O yüzden mi bana Gizem demiyordun... Y-yengemin ismi diye mi..."

"Hayır. Asla... İntikam için verilmiş bir ismi hak etmiyorsun sen... Gerçi bütün bunların hiç birini hak etmedin... "

"Ateş abi? Kırılma olur mu bana... Üzülme de..."

"Abicim... Onlar nasıl söz? Kırılır mıyım ben sana hiç? Neden böyle düşündün ki sen?"

"Bağırdım sana. Kaçtım senden... Ama çok korktum... "

Küçük kızın mırıldanma şeklinde konuşması Ateş'in kalbine diken gibi batıyordu.

"Söz. Söz veriyorum sana abicim. Senin korkusuz olmanı sağlamayacağım. Koktuklarını korkutacağım..."

"Beni bırakma?"

"Katiyen..."

Ateş, küçük kızı aldı kucağına. Yatağına yatırdı. Hemen yanına da kendisi uzandı. Örgülü saçlarını açtı ve yatağa dağılmasını sağladı.

Gözlerine baktı. Korku vardı... Güvensizlik vardı... Endişe vardı... Tüm olumsuz duygular vardı.

Ateş çekti kendine küçük kızı. Ateş abisinin güven kokan göğsünde yatıyordu o şimdi...

BÜYÜK OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin