56. bölüm

3.4K 264 156
                                    


...

Can'dan-

Bugün karımın doğum günü!

Uyanır uyanmaz kendimi dışarıya atmıştım bugün için. Biraz özenmek istiyordum. Bu yüzden erkenden kalkıp planladığım listeyi gerçekleştirmeye çıkmıstım.

Hediyesi çoktan hazırdı. Şu an o evde mışıl mışıl uyurken bende işimi halledecektim. Ki hediyenin çoğu işi bitmiş çok az işi kalmıştı. O kadar çok sevineceğine emin bir edayla hazırlıyordum ki sürprizi bu özgüven hayatım boyunca yaşadıgım en büyuk özgüven olabilirdi.

Bugün Deniz'in haftaya da Aras'ın doğum günü olacaktı çünkü doktor artık tam bir tarih vermişti. Haftaya resmen çocuğumuzu görebilecektik. Ah, kaç gündür mutluluktan ölecektim resmen. Senelerdir kurduğum hayallerin bir bir gerçekleşmesi yaşama hevesimi çoğaltıyor yüzümde sürekli tebessüme neden oluyordu.

Heyecandan geceleri uyuyamıyordum. İstesemde uyuyamazdım zaten. Deniz'in her an sancısı tutabilir düşüncesiyle uyku tutmuyordu. Her an tetikte geziyordum. Babalık içgüdüsünden midir bilmiyorum ama sabaha kadar Deniz'in karnını severken buluyordum kendimi. Düşüncesi heyecan vericiydi.

Aldığım hediye benim için anlamlı ve güzel bir hediyeydi. Seneler öncelere dayanan bir anı gibi. Görünce gözyaşlarını tutamayıp ağlayacağına emindim neredeyse ki hamilelikten kaynaklı ruh hali değişikliği vardı üzerinde.

Bu ruh hali değişikliğini beraber yaşıyoruz da diyebilirdim sanırım. Çünkü o birden ağlama krizlerine girince ister istemez gözlerim doluyor boğazım düğüm düğüm oluyordu. İşin garip tarafı neden ağladığını kendisi de bilmiyordu.

Yine düşüncelere dalmış Deniz'i düşünüp mal mal güldüğümü farkedince hızlıca ciddi ifademe bürünüp bulunduğum ortama ayak uydurmaya çalıştım. Ortam dediğim Ahmet'ti yanlış anlaşılmasın.

"Ulan o değil de harbi ben olmasam siz ne yapacaksınız? Baksana karının hediyesini bile ben buldum. Lütfen şurada ki köşede biraz utan."

"Neden utanacakmışım? Parasıyla değil mi kardeşim?"

"Parasıyla götünü de vereceksin yakında az kaldı."

"Ah ulan Ahmet. İçimi bir görsen.. Yangın yeri."

Gerçekten yangın yeriydi. Karımı her gördüğümda içimde ki kurt dısarıya çıkmamak için kendiyle savaşıyordu resmen. Kaç ay oldu bilmiyorum saymayı bırakmıştım artık. Bedenim yanıyordu adeta.

Bırak 40 gün lausayı artık 1 saat dayanacak gücüm kalmamıştı. Aras doğsa da artık karıma doysam diye gün sayar hale gelmiştim. Sanırım bu ilk ve son çocuğum olacaktı.

"Ah be Can sen bu durumlara düşecek adam mıydın." Ahmet üzgün bir yüz ifadesiyle omzuma pat patladı birkaç kere. Tesellisi bile bitiriyordu beni.

Göz devirip elimde tuttuğum metal taşları bir hediye pakedinin içine koydum güzelce. Deniz gerçekten bu taşlar yüzüden 10 saat ağlayacaktı eminim.

Ölen arkadaşından kalan tek anısını da kaybettiğinde çok ağlamıştı o gün. O zamanlar benden nefret ederdi ama yine de tesellisi ben olmuştum. Gece boyu sokakta bana sarılarak ağlamış sonra da hiçbir şey olmamış gibi evine gitmişti. O günü hatırladıkça o zamanlar ne kadar üzüldüğüm aklıma geliyordu.

Can Abi | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin