0.2

7.9K 295 34
                                    

ozgurdinc:

bi' foto at, yaramaz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

bi' foto at, yaramaz...


asenaberkin, kutaydeniz ve 14.126 kişi daha bu gönderiyi beğendi.

156: Bu çocuk birine platonik ama çözemedim.

-156'ya yanıt verildi.

47: Ya da sadece şarkı sözü hoşuna gitmiştir kanka?

84: AŞKIM BENİM, AŞK ADAMIM, ÖLÜRÜMMMM.

48: Bok gibi.

Diğer yorumları görmek için tıklayınız.

asenaberkin:

asenaberkin:

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎭

selindincc, berktastan ve 85.426 kişi daha bu gönderiyi beğendi.

78: Hi! Please look at the DM!

84: ÖLMÜŞEM BİTMİŞEM.

91: sel.m güsel bağyan. mesjma b.kr mısınız?

-91'e yanıt verildi.

47: Yaş yetmiş iş bitmemiş.

Diğer yorumları görmek için tıklayınız.

*

İlk başta şaşkınlıktan dolayı ağzı hafif aralanan Özgür ne diyeceğini bilememişti. Kabul mü etmeli yoksa geri mi çevirmeli bilemediği için kendi içinde hesaplaştığı aşikardı. Chat ise daha da hızlanmış ve herkes bağışa karşı olan şaşkınlığını belirtiyordu.

''Eee... İlk önce bağışın için ve güzel düşüncen için teşekkür ederim Saudade. Ancak ben bunu kabul edemem, özür dilerim. Bu çok büyük bir rakam ve bunu sadece tek bir kişiden almak o kişiyi çok zor bir duruma sokar. Bu yüzden bunu kabul edemem...''

Böyle bir şey yaşanacağını biliyordum. Bu yüzden aklımdaki şeyi bir bağış daha atarak yazdım. Bağış atarak yazma nedenim mesajın akıp giden chatte gözden kaçmaması içindi.

Saudade adlı kullanıcı 100 TL'lik bir bağış yaptı! 

'Zor durumda kalacak olsam atmazdım, sadece bağışı kabul et. Belki daha sonra geri ödersin ama inan bana buna gerek yok.'

Özgür ekranına düşen bağış notunu okuyunca kararsız kalmıştı, vicdanı ve gururu izin vermiyordu ancak başka çaresi de yok gibiydi.

Özgürün kararsız bakışlarını bölen şey ise arkadan gelen bir kırılma ve çığlık sesiydi. Bu çığlık sesinin Selin teyzeye ait olduğunu ise hemen anlamıştım.

Özgür bir anda koşarak gitmiş ve yayındaki görüntüsü kaybolmuştu, chatteki ve yayını izleyen herkes şuan sadece boş arka plana bakıyor, bazıları ise meraklı bir şekilde chate yazıyordu.

Ben ise uçak bileti almaya çalışıyordum. Şuan Amsterdam'da saat 21.00 ve Türkiye'de ise 22.00'dı.

En yakın uçak saati yarın saat 08.40'tı ve tahminen 12.40 gibi orada olacaktım. Hiç düşünmeden bir bilet aldım. Bana da bahane olmuştu çünkü ailemi ve oradaki arkadaşlarımı bir hayli özlemiştim.

Yayın hala açıkken bir kapı kapanma sesi gelmişti, muhtemelen yayını kapatmak aklına gelmemiş ve Selin teyzeyi şuan hastaneye götürüyordu Özgür.

Yayından çıkıp laptopu bir köşeye koydum ve telefonumdan menajerime yarın İstanbul'a gideceğime dair bir mesaj attım.

Daha sonra ise doktorumun yazdığı uyku ilacını içmiş ve ne kadar sürdüğünü bilmesem de kısa bir sürede uykuya dalmıştım.

**

Tahmin ettiğim gibi saat 12.40'a gelirken İstanbul'a neredeyse ulaşmıştık. 

Uçaktan inip havalimanının önüne geldiğimde bir taksiye bindim ve annemlerin yanına gittim, o eve adım atmak istemesem de annem ve abim için gittim.

Evin önüne geldiğimde taksiye parasını ödemiş ve valizimi alıp evin dış kapısının önüne gelip kapıyı çalmıştım. 

Ben yurt dışında refah içinde yaşarken ailemi eski bir evde yaşatmak istemediğim için onlara düzenli olarak para gönderiyordum ve geçen sene de bu evi almıştım onlara.

Babama değil, annem ve abime almıştım bu evi.

''Ya bu evde tüm kapılara ben mi bakacağım yeter ya!'' İçeriden gelen bağırma sesi abim olan Ata'ya aitti ve benim gülmeme neden olmuştu. Çok özlemiştim eşeği.

Kapı açıldığında önümde dağılmış kahverengi saçları ve yeni uyandığını ele veren şiş ve hafif kırmızı gözleriyle şaşkın ördek yavrusu gibi bana dik dik bakan Ata Berkin duruyordu.

Valizi bırakıp boynuna atladım, eşeğin boyu da uzun olduğu için hafif bi ayakucumda durmam gerekmişti. ''Abilerin gülü!''

Abim hala şaşkın olduğundan olsa gerek birkaç saniye sonra ellerini belimde hissetmiş ve bir anda ayaklarım yerden kesilip havada beni döndürmeye başlamıştı. Beni yere geri koyduğunda ise kokumu derince içine çekmişti.

Sarılma faslını bitirdiğimizde soru sormasına izin vermeden valizimi eline tutuşturup içeri dalmıştım. İçerideyken sorardı zaten bir de tek tek herkese aynı şeyleri anlatmaya uğraşamazdım.

Aralık olan kapıdan içeri girip ezbere bildiğim evin koridorundan yürümeye başladım ve nihayetinde salona geçince koltuğa uzanmış bir şekilde duran güzeller güzeli annemi görmüştüm. Babam olacak adam henüz işteydi sanırım. Çok da umurumda değildi zaten.

''Pelin sultan, bak Asena yavrun gelmiş!'' Annemin yanına sessizce gidip tam öpecekken abim olacak davarın haykırışı yüzünden sultanım korkarak uyanmıştı ve bu korkunun üzerine beni de görünce sanırım kadının kalbine inmişti, ses çıkarmıyordu hiç. 

''Asena!'' Bir anda boynuma atlayıp sarılmasıyla kıkırdamam bir olmuştu. Kokusunu derince içime çektim, mis kokulu annem benim...

*

Selammmm, günün ikinci bölümü ile yine bennn! Bu şekil çerezlik kurgu yazmak çok eğlenceliymiş yaa. 

Şu minik yıldıza da basmayı unutmayın bebeklerimmm.

Saudade | Texting (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now