Bölüm 5:Çakma Kahraman(Part 2)

5.8K 309 48
                                    

"Çünkü bazı insanlar bir kere ölmek için fazla güçlüydü.O yüzden tanrı küçük ölümler yarattı.Aşk gibi,hayal kırıklıkları gibi..."

Şebnem Ferah-Yalnız

Bölüm 5:
Çakma Kahraman(Part 2)

Milan

Sızıp kalmıştım resmen..Gözlerimi açtığımda baş ucumda uyumuş olan Kamer'i görünce ne kadar şaşırsam da ağzımda kelimeler düğüm olmuştu ve söylemek istediklerimi avazım çıktığı kadar susuyordum.Nedendir bilmem ama Kamerin anlattıklarına göre içimde kalan bir avuç vicdanım ona acımıştı.Aslında acınacak halde olan bendim ama...

Kameri uyandırmadan burdan bir an önce gitmek istiyordum.Motoru kapıda olmalıydı peki ya anahtarı..Elimle kafamı hafifçe kaşıdıktan sonra yapmam gereken şeyi yapıp elimi ceketinin cebine attım.Anahtar yoktu.Diğer cebine de büyük bir umutsuzlukla baktığımda elime gelen anahtarla nerdeyse havalara uçtum.Hızlıca anahtarı alıp tüyüyordum ki çarptığım şeyle yere düşmem bir oldu...Hay şansıma..
Ayağım kaska çarpmıştı ve tökezleyerek yere kapaklanmıştım.Kamer hızla yerinden kalkarak yanıma geldi ve bir hamlede beni kucağına aldı.Sinirle "iyi alıştın sen beni kucaklamaya" diyince gülümseyerek "sende iyi alıştın bakıyorum kucaklanmaya itiraz etmiyosun da.." diyince sinirle tırnağımı tuttuğum koluna geçirdim."senden gelen bir acı" diyince anlamayarak "ne diyosun sen?" dedim.Soruma cevap vermeyerek beni yere indirdi ve yere düşmüş olan anahtarı alıp "hadi gidiyoruz" dedi.İtiraz etmedim,edemezdim doğrusu.

Uzun ve sıkıcı bir yolculuğun ardından evime gelmiştim.Kamere karşı duyduğum öfkeyi ne kadar bastıramasam da beni kurtarmış olması bir nebze de iyi bir şeydi yani normal insanlara göre öyleydi.Ama ben normal değildim ve olamazdım.İnsanların yaşamak için onca sebepleri varken benim sadece hayatımda ki tek varlığı korumak için yaşamaya bir nedenim vardı.Nehir..Umarım bana olan nefreti daha da artmamıştır diye ümit ederek Kamere bir şey söyleme gereği duymadan binaya girdim.

Merdivenleri çıkarken aklımda dolaşan cümleler beni sıkmaya başlamıştı.Kamerin bana takıntılı olması,beni gerçekten kendimden bile daha iyi tanıması.Olanaksızdı ama gerçekler buydu...

Kapıya geldiğimde yavaşça kapıyı açtım.Ev buz gibiydi.Hızla kapıyı kapatıp salona ilerledim ve pencerelerin hepsinin ardına kadar açık olduğunu gördüm,neydi bu kızın derdi..Ah Nehir.

Üzerimi değiştirmek için odama ilerliyorken Nehirin kapısının açık olduğunu gördüm.Göz ucuyla içeriye baktığımda uyuduğunu gördüm ama baya bir sarıp sarmalamıştı galiba yorganı.Büyük gözüküyordu.Neyse diye geçiştirerek kapısını hafifçe çektim.Kendi odama ilerleyip üzerime rahat bir şeyler giydim ve salona doğru geçtim.İçimde nedenini bilmediğim bir ağrı vardı.Kazadan sonra ara ara olurdu ağrılarım ama bu farklıydı.İçimde kötü bir his vardı.Ve küçüklüğümden beri ne zaman böyle olsa Nehirin yanına gidip ona sıkıca sarılırdım.Artık büyümüştük ikimiz de ama o benim hala ufak bebeğim olarak kalıcaktı.Her anımı beraber yaşadığım..Beraber büyüdüğüm..

Ağır adımlarla Nehirin odasına ilerledim.Işığı açma gereği duymadan yatağının köşesine gittim ve oturdum.Bu işte bir gariplik vardı.Elimi yorgana attığımda yumuşacık olduğunu gördüm.Hızlıca yorganı açtım ve iki tane yastık.....
Ve küçük bir not kağıdı.

"Abla ben gidiyorum.Dayanamıyorum artık.Senin aslında yanımda olupta olmamana.Her gece yalnız kalmaktan sıkıldım.Ben sana bir yüküm ve ömrüm boyunca da öyle oldum biliyorum.Odanda ki kilitli çekmeceyi kırdım bugün.Açılmıyordu ama biliyodum ki tüm gerçeğim orda.Okudum hepsini,annemi,babamı,seni ve her zaman sana yük olan beni.Doğduğum için özür dilerim abla.Bana bakmak zorunda kaldığın için özür dilerim.Bu bir intihar notu değil sakın üzülme.Sadece bir özür notu.Seni ne olursa olsun seviyorum,nefret etmiyorum.Elveda..."

Koruyucu Melek Where stories live. Discover now