4.3

162 15 10
                                    

Saçlarında dolanan parmaklar ile yüzüne bir gülümseme yerleşti. Mingi ile her zamanki buluşma noktaları olan okulun arkasındaki banklardaydı

Başını sevgilisinin kucağına koymuş sevinçle bankta uzanıyordu. Mingi'nin saçlarının arasındaki eli onu mayıştırıyordu

"Wooyoung'un sana, beni hongjoong ile sarılırken gördüğünü söylediğini biliyorum"

Bunu bildiğine hiç şaşırmazken mingi'nin huzursuz yüzüne baktı. Anlatmak için zorlanıyor olmalıydı

"Bu iki salağın sır saklamaktan cidden haberleri yok"

Kurduğu cümleye ikisi de kıkırdamıştı. Hala merakla bekliyordu ama sesini çıkartmadan bekledi

"Hongjoong bana mesaj attı geçen. Sana söylemediğim için özür dilerim ama özel bir mesele olduğunu ve yalnız konuşmak istediğini söyledi. Reddettim hemen ama bana bir ses kaydı attı ve sesi gerçekten berbat geliyordu. Biliyorsun ben pek böyle şeylere dayanamam"

"Sen ve duygusal kalbin"

Söylenir bir tonda dalga geçmesiyle sevgilisi yine de gönlünü almak istercesine eğilip alnını öpmüştü

"Evet, neyse. Kabul ettim sonra okulun yakınındaki bir parkta olduğunu söyledi. Gittim yanına. Tamamen dağılmış görünüyordu şaşırdım biraz açıkçası. Bana birini anlatmaya başladı ve beni çağırdığını çünkü gerçekten hiç arkadaşı kalmadığını söyledi"

Açıkçası, aralarında geçen şeylere rağmen üzülmüştü. Wooyoung'u veya jongho'yu kaybedip konuşamadığını düşününce yüzünü buruşturdu. Düşüncesi bile berbartı

Elini kaldırıp gergince kendisini izleyen mingi'nin yanağını okşadı

"Neden bu kadar gerginsin? Devam et"

Yanağındaki elini tutup avcunu öptükten sonra parmaklarını birbirine geçirip yunho'nun kucağına bıraktı ellerini

"Oturup dinledim bir süre anlatmayı bitirince kimin hakkında konuştuğunu sordum. Cevap vermedi ama her kimse ona bayağı acı çektirmiş gibi duruyordu. Hatta bana önemli birşey bile itiraf etti ve söylemeliyim ki gram umrum olmadı"

Kucağındaki duran elle oynarken dikkati tamamen mingideydi

"Ne söyledi"

"Benimle anlattığı kişiyi kıskandırmak için çıkmış, belki dikkatini çeker diye düşünmüş"

Yavaşça kafasınu salladı. Kafasında bazı parçalar birleşiyordu

"Peki neden sen? Yani, bizim dışımızda yakın olduğun çok kişi yok"

"İşte benim anlam veremediğim kısım da burası. Kim olduğunu merak etmekten kendimi alıkoyamıyorum"

Birleştirdiği parçaları kendince düşündükten sonra emin bir şekilde gülümsedi

"Seonghwa. Seni aldattığı kişi de o"

Mingi'nin kaşları çatıldı. Bundan bahsettiğini kesinlikle hatırlamıyordu

"Sen nerden biliyorsun bunu? Bunları daha doğrusu"

"Sen bana birşey anlatmasan bile benim haberim olur mingi. Benden kaçmaz"

Hongjoong ile olan konuşmalarını sonra anlatmaya karar verdi. Önce mingiyi dinlemek istiyordu

"Neden söylemedin bana?"

Don't leave me | 𝙔𝙪𝙣𝙂𝙞Where stories live. Discover now