2

268 28 52
                                    

oy verip yorum yaparsanız çok mutlu olurum, iyi okumalar <33

-----

"Merhaba, hoş geldiniz."

Taehyung önce annemle sonra babamla el sıkıştıktan sonra bana döndü. Uzattığı eline bakarken annemin kolumu dürtmesiyle kendime geldim. Elini tutup sıktıktan sonra hemen geri çektim.

Herkes karşılıklı oturduğunda bende Taehyung'un karşısına oturdum. Siyah takım elbise giymişti. Alnının kenarındaki kurumuş yara dikkatimi çekmişti. Dün gece kırdığım bardağın yarası olmalıydı. Çok gergindim.

Servisler geldiğinde yemek eşliğinde sohbet edilmeye başlandı. "Bu da benim kızım Jennie." Babam beni masadakilere tanıttığında Taehyung'un annesi ve babası bana bakmaya başladı. Çok gergindim ve bir an önce kalkıp gitmek istiyordum. Taehyung her an beni patlatabilirdi ve babam beni orada mahvederdi. "Sen neler yapıyorsun Jennie? Babanın şirketinde eminim ki ona yardım ediyorsundur." Babası konuştuğunda hafifçe gülümsedim ve kendi babama döndüm. "Şirketin yönetim kuruluna girmesini bizde çok istiyoruz ama kendisi istemiyor. Baba mesleği yapmam ben, kendi işimi kuracağım diyip duruyor sürekli. Biz de destekliyoruz, ne yapalım."

Zoraki gülümseyip sessiz kalarak babamı onayladım. Taehyung ise gözlerimin içine bakıp dalga geçercesine iç çekip gülüyordu. "Taehyung sana işlerin nasıl ilerlediğini öğretir, belki sen de şirkette çalışmak istersin Jennie?" Babasının söylediği üzerine Taehyung arkasına yaslandı. "Bence Jennie başka şeyler üzerine kendini geliştirmek istiyor."

İçtiğim su boğazımda kalırken öksürerek dikkatleri dağıtmaya çalıştım. Söylediği şeyden sonra su ciğerimi delip geçmiş gibi hissetmiştim. "İyi misin kızım?" Annem elini sırtıma koyduğunda sudan birkaç yudum daha alıp bardağı masaya bıraktım. Elimle yüzüme doğru hava yaparken "İyiyim." diye cevapladım.

"Tarz anlamında söyledim. Çok farklı görünüyor." Resmen benimle oyun oynuyordu. Elinde çok büyük bir koz vardı ve o kozu bana karşı sürekli kullanacaktı. İçimden küfürler yağdırırken zoraki gülümsedim. Annem "Jennie her zaman böyle. Bir gün nasıl giyinilmesi gerektiğini öğrenecek." dediğinde göz devirdim.

Tüm yemek boyunca Taehyung'un imalı bakışlarına maruz kalmıştım. Soru sorulmadıkça konuşmamıştım ve sessizce yemeğin bitmesini beklemiştim. Nihayet bittiğindeyse Taehyung ile göz teması kurmamaya özen göstererek ailesiyle el sıkışıp geri çekildim. Ardından Taehyung bana el uzattığında yutkundum ve uzattığı eli tuttum. Geri çekecekken elimi sıkıca tuttu. Gözlerine baktığımda hafifçe gülümsedi. "Şirkette görüşürüz Jennie." dedi.

Kaşlarımı çatıp küfür edecekken tüm herkesin bize baktığını fark ettim. Özellikle onun babası ve benim babam gülerek bana bakıyordu. Yapay bir şekilde gülümseyip elimi çektim. "Görüşürüz elbette, bana öğreteceğin günleri iple çekiyorum şimdiden."

Eve döndüğümüzde hızla odama çıktım ve Mingyu'yu aradım. "Mingyu acil buluşmamız lazım. Gel beni al. Çok kötü bir şey oldu."

Bir saat sonra hepimiz grup evinde buluştuk.

"Sana aklını topla demiştim!" Yoongi tepemde dikilmiş bir şekilde bana bağırıyordu. "Ya, ben nereden bilebilirdim babamın ortağının oğlu olacağını?"

Suzy ve Lisa köşede oturmuş ne yapabileceğimizi düşünüyordu. "Saçma sapan hareket etmeseydin bu kadar büyümezdi!" Artık sinirlenmeye başlıyordum. "Ben mi saçma sapan hareket ettim? Bu planı beraber kurmadık mı Yoongi! Dediğiniz her şeyi yaptım!"

Ayağa kalkıp karşısında durdum. "Evet beraber kurduk! Ama derdini sen çekeceksin! O şerefsiz her fırsatta seni köşeye sıkıştıracak, seni kullanacak!" Derin bir nefes aldım. Geri oturup ne yapacağımı düşünmeye başladım.

Stealer Where stories live. Discover now