𝐢𝐭 𝐟𝐞𝐞𝐥𝐬 𝐥𝐢𝐤𝐞 𝐚 𝐠𝐨𝐨𝐝 𝐛𝐨𝐨𝐤/𝟐𝐦𝐢𝐧

nine

"Eğlendin mi?"

"Evet, iyi geldi."

"Rafları ben halledeceğim, sen uzan istersen. Yarın görürsün sonucu."

"Teşekkür ederim, hiç sıkılmıyorum." Dedi samimi bir şekilde gülümseyerek, sonunda gülümsediğini görebildim.

"Sevdiysen sık sık yaparız."

"Ben yatayım." Dedi ve salonu terk etti.

*

Of resmen dinlenmeden bütün rafları sığdırmıştım bu odaya. Biraz ses çıksada onun odası buraya biraz uzaktı.

1.30 saat süren işlemi mi bitirdikten sonra kendime kahve yapmak için mutfağa doğru gittim. Kahveyi hemen yaptıktan sonra o odaya tekrar gittikten sonra Seungmin'in eline kitap almış sessizce okuduğunu gördüm. Uyanık mıydı?

"Sen uyumadın mı?" Kahvemi yudumladım. Raflara göz attı, daha kitapları dizememiştim.

"Çok büyük raflar, fazla kitap almamız gerekmez mi dolu olması için?" Sonunda gözlerime baktı.

"İleride, bugün çok alıp parayı bitirmek istemedim."

"Hıhı." Dedi ve kitapa döndü.

Bek kahveyi kenara bıraktıktan sonra kitapları güzelce dizmeye başladım, seungminin kitabı bırakıp, beni izlediğini fark ettim ama utanmasın diye ona bakmadım, birkaç dakika sonra kafasını kitaba çevirdi ve sayfayı çevirdi.

Seungmin kitabı yere düşürmüştü, eğilip kitabı almak için pozisyon aldım, bir acı hissettim, seungminle kafamız çarpışmıştı.

"Özür dilerim." İkimizde aynı anda söylemiştik.

"İyisin değil mi?" Dedim.

"Sen iyi misin?" Kıkırdadı.

Bende sessizce güldüm "Koca kafa."

"Haha." İkimiz güldükten sonra kitabı o eline almıştı ve ciddiyete tekrar bürünmüştü.

30 dakika sonra

"Of bitti be sonund-" ona dönüp baktığım zaman kitapı karnına, başını yana atıp uykuya daldığını gördüm.

Odasına doğru götürdüm, onu uyandırmak istemedim ve onu kucağıma alarak yatağına yatırdım.

Baş ucuna oturdum ve yüzünü yakından incelemeye başladım, köpek yavrusu gibiydi, gülümsememi durduramamıştım. Elim bir an saçına gitti. Sonra geri çektim, uyanabilirdi ve uyandırırsam bana kızabilirdi.

"Kızgın köpek yavrusu." Bunu fısıldayarak söylemiştim.