~Ayas'ın Anlatımı İle~
Herkes konser için hazırdı. Toplam 10 bin kişilik bir konser olacaktı. Çok heyecanlıydım. Küçüklük hayallerim gerçekleşiyordu, en önemlisi Cemal ile yakındım... Ne diyorum ya? Cemal'i hafif süzdüm.
Saçlarını gene arkadan toplamıştı. Siyah deri ceket, beyaz gömlek, siyah kravat ve siyah bol bir siyah kot. Çok yakışıklı gözüküyordu...
Artık kabullendim, Cemal çok hoş... Ben ise ortasında kalp delinmiş, etrafı kırmızı boncuklar ile kan görüntüsü verilmiş, değişik bir gömlek giymiştim.
Özgür abim bol ve kısa bir gömlek giymişti ve siyah bir deri pantolon. Kollarını kaldırınca karnı bir tık gözküyordu. Mehmet abim ise beyaz bir gömlek giymiş. beline siyah bir kot ceket bağlamış ve siyah bol bir pantolon giyiyordu.
Mustafa abim gene beyaz bir gömlek, siyah bir kravat ve kahve rengi bol bir pantolon giymişti. Cidden baya resmi ama güzel!
O an Cemal bana yaklaştı ve beni duvarın arasına aldı. Hafif sırıttı ve nazik bi sesle "Ayas... Bu gün sana sürprizim var. " dedi ve yüzüme gelen saçımı arkaya attı. Gülümsedim ve "Neymiş o bakalım?" dedim. Cemal gülümsememe karşılık olarak gülümsedi. Ve sakin ve çekici ses tonu ile "Göreceksin, Ayascığım.." dedi ve yanağımdan öpüp Özgür'ün yanına gitti.
Ben ise kızarmış ve ellerim yüzümde, duvara yaslanıyordum... Acaba konserde ne olacaktı? Bilmiyorum ama çok güzel olacak o kesin!
~Cemal'in Anlatımı İle~
Özgür'ün yanında soluğu aldım. Nefes nefese, ellerim dizlerimde, soluklanıyordum. O an Mehmet geldi.
Mehmet: Cemal ne oldu? Kızarmışsın biraz.
Özgür: Ayas sana nasıl bakıyordu bir görsen!
Cemal: Özgür, fazla kızardım mı?
Özgür: Aga, yanakların Ayas'ın saçları kadar kırmızı!
Cemal: Ne diyorsun?!
Mehmet: Hadi son dakikalar, HAZIRLANIN OĞULLAR!
Sahneye giriş yaptık. Herkes çığlık çığlığaydı, herkes bizi bekliyordu. Biz geldikten sonra ilk işimiz grubumuzun 2. adının hakkını vermek adına "İzmir Marşı" çalmaya başladı. Grubumuzun yabancılarda adı "Turkish Boys" olarak geçiyordu.
Hep bir ağızdan var gücümüzle İzmir Marşı'ını söyledik. Herkes bağıra bağıra bize eşlik ediyordu. Çok iyiydi! Arkamızdaki ekranda Bayrağımız vardı. Her şey istediğim gibiydi...
~Bir süre sonra~
Şarkı bitmişti. Sıradaki şarkı "Pitbull- Hey Baby" coverdı, bir dakika haydaaa! Of kesin o kısım geldiğinde utançtan öleceğim.
Cemal başladı.
Let her go, la-la-la-la
If your girl wanna play, let her go (ah-ha)
Said let her go, la-la-la-la
If your girl wanna play, let her go (ah-ha)
Said let her go, la-la-la-la (ah-ha)
If your girl wanna play, let her go (ah-ha)
Said let her go, la-la-la-la
If your girl wanna play, let her go
(Dále, Pain)
Mustafa, Özgür
Diye başladık, ardından Mehmet abim ve Özgür devam etti.
Cemal ile bizim sıramız gelmek üzereyken, Cemal arkadan bana sarıldı! Bağırmak istiyordum ama bizim kısmımızdı.
Ooh, baby, baby la-la-la-la-la-la-la (ah-ha)
Ooh, baby, baby la-la-la-la-la-la-la (ah-ha)
Ooh, baby, baby la-la-la-la-la-la-la (ah-ha)
Ooh, baby, baby la-la-la-la-la-la-la (hey, hey, baby)
