4. Bölüm

3.7K 167 297
                                    


Medya: Arda Özer

Yeni bölümle herkese merhabaaa<333

Yıldızlarınızı ve bol yorumlarınızı bekliyorum teşekkür ederimmm.

🖤


Delicesine kara kara düşünüyordum. Evet şu anda kesinlikle bunu yapıyordum. Neden mi? Çünkü aptal ben Bora'yla buluşmayı kabul etmiştim. Hatta resmen beni evin önünden alacaktı. Onunla buluşmaktan korkma sebebim ise kesinlikle Bartu abiydi.

Sabah uyandığımda her ne kadar fakülte de görüşürüz desemde inat edip beni evden alacağını kesin bir dille belirtmişti. Neden bu iki adam da üzerime oynuyordu benim anlayamıyorum. Aptal kafam bir şeyi de elime yüzüme bulaştırmasam şaşardım.

Şu an ise yatakta oturmuş salak salak etrafa bakınıp hayatı sorguluyordum. Yataktan kalkmam gerektiğinin farkındaydım. Ama değil yataktan kalkmak hareket etmeye dahi mecalim yoktu. Sanırım dünkü havadan dolayı üşütmüştüm.

Derince ofladım ve yataktan kalkmak için bilmem kaçıncı hamlemi yaptım. Ve şükür sonunda kalkmayı başarmıştım. Üzerimde fazlasıyla halsizlik vardı. Gözlerimin içi yanıyor adeta gözlerimin kapanmaması için savaş veriyordum. Hızlıca odamdan çıkıp koridorun sonundaki tuvalete doğru adımladım. Kapıya yaklaştığımda kapıyı açmamla kapatmam bir olmuştu. Ne görmüştüm lan ben?!

"Ağğğğ!!! Sapıkkkk var anneeeeğ!" diye kapının arkasından çığıran tabiri caizse kömüş gibi böğüren kardeşime yüz buruşturmuştum. Sabah sabah birde bunun çenesiyle uğraşıyordum. Nasıl bu kadar enerjik olabiliyordu bu?

"Bağırma be kapını kilitlesene gerizekalı."diye kapının ardından bağırdım. Bağırmamla yüzümü tekrar buruşturmam bir olmuştu çünkü boğazım fena bir şekilde acımıştı.

"Sen böyle her yere dingonun ahırına girer gibimi giriyorsun abla bozuntusu?" diyen Arda'ya

"Kes kes kes. Çık çabuk altıma edeceğim."diye seslendim. Sesim az öncekine nazaran daha kısık çıkmıştı. Sanırım bu gidişle sesimi de kaybedecektim. Umarım ağırlaşıp hastanelik olmazdım çünkü iğneden aşırı derece de korkuyordum. Çocukluktan gelen bir travma gibi bir şeydi resmen. O ise hiç umursamadan şarkı söyleyerek işlerini hallediyordu.

"Çilekli lolipooop limonlu lolipooop karpuzlu lolipooop yersin aşkım" öğh sanırım kusacağım.

"Allah belanı vermesin sabah sabah ne diyorsun lan."diye bağırdım.

"Karpuzlu lolipooop yersin aşkım." Hiç umursamadan şarkı söylemeye devam ediyordu resmen. Hayatı şu kadar ciddiye alsam benden mutlusu yoktu valla. Daha fazla buna dayanamayacağım için aşağı kattaki tuvaleti kullanma kararı alıp hemen aşağı indim.

İşlerimi hallettikten sonra ellerimi ardından yüzümü yıkadım. Diş fırçam maalesef yukarda ki tuvalette kalmıştı. Umarım evden çıkmadan fırçalamaya unutmazdım. Mutfaktan gelen seslerle annemin bizim için kahvaltı hazırladığını anlamam zor olmadı. Maalesef dersim olmadığı zamanlar geç uyanıyordum. Buda kahvaltıya yansıyordu tabiki de. Babam ve abim erken kalkıp işe gittikleri için onlara ayrı Arda ve bana geç uyandığımız için ayrı hazırlıyordu. Yerdim ben bu kadını.

Mutfağa sonra girmeye karar verip hemen odama çıktım ve dolaba yöneldim. Acilen bir kombin ayarlamam gerekiyordu. Yaklaşık 1 saatim kalmıştı. Dolap kapağını açtığımda kıyafetlerime tek tek dokunup göz gezdirmeye başladım. Fakat hiç bir türlü ne giyeceğime karar verememiştim.

Yaklaşık 10 dakikadır saf saf kıyafetlerime bakıyordum. Kombin yapayım derken resmen dolabın içi savaş alanına dönmüştü. Umarım annem farketmeden eve gelince hallederdim. Ben hâla dalgın bir şekilde kıyafet ararken arkamdan birinin birden odaya dalması bir olmuştu. Bu sayede küçük bir çığlık atmıştım. Birazcık panik atak bir insan olabilirdim ama birazcık ya.

DÜŞKIRAN (Ara verildi)Where stories live. Discover now