Mafya Aşkım

5-Parti

Merhaba yeni bölümü size sunuyorum. Yazım yanlışları varsa çok özür dilerim. Kısa bölüm olmadı fakat uzunda olmadı.

Not:Hikayemize yeni karakter girdi.Batu ve Aras

Bölüm Şarkısı; Atiye - Sor

3 Ay Sonra

Eski en yakın arkadaşımı aramaya karar verdim. Niye mi? Niyesi Demir! Güya onun ikiziymiş ,biliyorum hepiniz gülüyorsunuz ve ne biliyor musunuz? Ben Demirle ESKİ en yakın arkadaşımı başka biri sanmışım. Ama niye ben buna inanmak istemiyorum? Neden hala Demir'den kurtulmak istiyorum? Neden bunu yaparsam kötü şeyler yapacakmış gibi geliyor?

Ben hala Demir'i seviyor muyum en önemli soru bu. Anlamak için ne yapabilirim. Buldumm. Tabikide ufak bir öpücük.

Hemen merdivenlerden indim. Tabikide elime kağıt kalem aldım. Yazmaya başladım

'senden bir şey istiyebilir miyim Emir Patron'

"söyle"

'Telefonunu verir misin? '

"neden"

'arkadaşıma mesaj atıcam'

"kim bu arkadaş?" anammm kızıyooo

'Buse?'

"hıh"dedi ve telefonu verdiği gibi Buse'nin numarasını yazdım 05*********

'buse kankim naber'

'kimsin lan sapıhh' dediğinde gülümsedim. Eskiden çok farklıydık. Kafadan numaraları tuşlar 'sapıhh bu gece evine kız atmış. Ben senin. karın'der kapatırdık ki 1-2 kere tutmuştu. Yani doğru çıkmıştı biri sapıkdı.

'Eylül ben'

'inanmıyorum. Herneyse canım arıyım konuşalım sesini özledim'

'buse kazadan sonra konuşamıyorum'

'ne kazası'

'sonra anlatırım'

'niye mesaj attın o zaman söyle' dedi ve yine o üzgün emoji...

'senden bir şey istesem?'

' hayır'

'küstüm sana o zaman eskiden Nalan teyzeye yalan söylerdim okulda özel ders alıyoz diye ama ben okula gittim sen gittin tanımadığın adamın kollarına!'

'of tamam be söyle'

'kankam benim Demir'i arasana yarın bizim sahilimize gelsin'

'bu muydu tamam söylerim hadi bayy' dedi ve ikimizde 'bye' yazdıkdan sonra mesajları silip telefonu Emir'e verdim.

Tabiki direk mesajları aradı ama bulamayınca bana baktı ve yine o kaşını kaldırdı. Ona karşılık dil çıkardım.

"bir daha o dilini oynatırsan o dilini keserim" kimse bana emir veremezdi. Tabiki dilimi çıkardım ve koltukdan kalkıp buraya sırıtıp gelirken ben ise yukarı odaya doğru koştum ve kapıyı açıp itmeye çalıştım ama ayağı içerde kalmıştı. Sonra anladım ki itmiyor bende itmeyi bıraktım.

Keşke bırakmasaydım. Birden itti ve bende yere çullandım ayak bileğimi çok kötü burkmuştum. Acıyordu. Sonra dizimde kanamaya başlamıştı.
Ama ağlamayacaktım. Güçlü bir kızdım ben.

"acıyor mu?"

"sa-sa"

"devam et konuşuyorsun" dedi sesi normal çıksada gözleri işte güven vericiydi.

"sanırım a-a-acıyor " sonra toparlayıp "sanırım acıyor" dedim ve ayağa kalkıp sevincimi yaşayacakken ayağım izin vermemişti.

"ahh"