i love you

511 51 18
                                    


Oylarınızı ve özellikle yorumlarınızı heyecanla bekliyorum. Xxx

Sabahın beşine doğru hemşire tarafından tıklatılan kapının sesi uyandırdı Alper'i tilki uykusundan. Solcuyu uyandırmamaya çalışarak yavaşça sıvıştı yataktan ve bir eliyle saçlarını karıştırarak açtı kapıyı.

"Alper Bey, Nevzat Bey'in annesi ve babası olduğunu söyleyen iki kişi geldi, odaya yollamadan önce sizden teyit etmek istedim."

Alper uykulu gözlerini ovuşturup biraz geç idrak ettiği sözler karşısında kafasını evet anlamında salladı. Hemşire yorgun bir ifadeyle gülümseyip koridorda kaybolduğunda ise Alper yatağın başına geri döndü ve Nevzat'ın yanında yattığı yerdeki çarşafları ve pikeyi düzeltmeye koyuldu. Solcunun zaten endişeli olan ailesine bir de neden oğullarıyla aynı yatakta yattığının açıklamasını yapmak istemiyordu.

Çok geçmeden kapı aceleci bir tıkırtıyla açıldı, Ferit Bey ve Meral Hanım'dı gelen, peşlerinde de doktor Ayşe.

"Meral teyze, Ferit amca hoş geldiniz." Dedi Alper kısık bir sesle ve doktor hanımı da başıyla selamladı, daha yüzünü bile yıkayamadan bu halde karşılarında olduğu için garip hissediyordu kendini.

"Uyuyor mu?" Diye sordu Ferit Bey ve Alper başını evet anlamında salladı.

Sessizce girdiler içeri, Meral hanım anında Nevzat'ın çizelgesini ayakucundan alıp başucundaki yerine oturmuştu bile. Ferit Bey ise elleri belinde oğlunu izledi bir süre. Sessizliği bozan doktor hanım oldu.

"Yarım saat, kırk beş dakikaya ameliyathane hazır olacak. Deren Bey de şu anda hazırlanıyor. Sizin de yavaşça hazırlanmanızı öneririm."

Meral Hanım başını çizelgeden kaldırmadan konuştu.

"Deren'e haber verirsiniz ben de ameliyata gireceğim."

Doktor hanım boğazını temizledi.

"Meral Hanım, Deren Bey beni bu konuda çoktan uyardı sizleri ameliyata alamam. Oğlunuzu bu durumda görmek-"

Meral Hanım tek el hareketiyle susturdu kadını.

"Oğlum değil normal bir hasta olacak benim için, objektifliğimi mi sorguluyorsunuz?"

Doktor hanım dudaklarını birbirine bastırıp başını iki yana salladı, Meral Hanım gibi ülke çapında tanınan bir uzmana karşı çıkmak kolay değildi. Çıkardıkları sesten olacak gerek Nevzat'ın kirpiklerinin titreşti, aralarından sadece Alper fark etti bunu.

"Anne?" diye mırıldandı solcu.

Meral Hanım bakışlarını oğluna çevirdiğinde doktor hanım fırsat bu fırsat bilip odadan çıktı.

"Annem?" dedi kadın çizelgeyi bir kenara bırakıp oğlunun ellerinden tutarak.

"Baba?"

"Buradayım oğlum." sesinin titrememesi için normalden biraz daha yüksek sesle konuşmuştu.

"Hoş geldiniz."

Genç solcu olduğu yerde doğrulmaya çalışıp omzunun acısıyla yüzünü buruşturduğunda Alper yardımına koşmamak için tuttu kendini; ailesi yanındaydı, onlar da ona yardım edebilirdi sonuçta, artık tüm sorumluluğu üstlenmesine gerek yoktu. Ama reflekslerine hakim olamıyordu. İçindeki kurt sevdiğinin acısını görmeye dayanamıyorsa Alper ne yapsın?

"Ameliyata giriyorsun Nevzat. Kendini nasıl hissediyorsun oğlum?" diye sordu Ferit Bey, adım adım yaklaşıyordu oğlunun yatağına.

"İyiyim, baba."

"İyi falan değilsin, bu yüzden ben de giriyorum ameliyatına." dedi Meral Hanım ama Nevzat isyan etti.

"Anne hamile miyim ben ya? Kadın doğumcu ne yapacak benim ameliyatımda, rahmim bile yok ki!"

"Tıp eğitimim var çok şükür Nevzat."

"Tamam, sakin olalım." diye ortalığı yatıştırmaya çalıştı Ferit Bey.

Alper gözlerini zeminden kaldırıp Nevzat'a baktı. Adım adım geriye doğru yürüdü ve ailesiyle vakit geçirmesi için odayı terk etti. Bir süre göz yakan floresan lambalarla aydınlanmış koridorda volta attı ve gözlerini ovuşturdu. Sabah olduğunu daha yeni idrak etmiş olan beyni isyan ediyordu. Ameliyata girmesine izin verme, ölmesine izin verme!

Yaklaşık on beş dakikayı beynini bu Deren Çoban adlı cerraha güvenmeye zorlamakla geçirdi. Daha da uzun sürerdi bu süreç ama Ferit Bey ve Meral Hanım odadan çıkıp yanına gelmişlerdi.

"Seni istiyor." diye iç çekti kadın.

Alper yanaklarının kızarmasına engel olamadan girdi odaya. Kendine sevgi dolu kehribarlarla bakan bir adet solcu gördüğünde ise en güzel gülümsemesini verdi ona. İşte bu diye düşündü, ameliyat bitecek ve ömrümün sonuna kadar bu gözlerle yaşayacağım.

"Gel." dedi Nevzat ve Alper anında yanına gelip oturdu yatağına.

Nevzat yavaşça sağcının ensesindeki saçları taramaya başladı eliyle.

"Üniversitenin sokağında bir sokak köpeği var, biraz ufak olduğu için yemek bulamıyor. Düzgün bir eve geçince yanıma alacaktım ama eğer... biraz sütle ekmek ıslatıp haftanın birkaç günü gidersin değil mi?"

Solcunun şefkatinden öpmek istedi sağcı, onun yerine başını evet anlamında salladı. Nevzat'ın gözleri parladı.

"Güzel... Sanırım bitti. Söylemek istediğim her şeyi söyledim."

"Biraz daha siyasi görüşümü aşağılamak istersen hala vaktimiz var."

Nevzat sırıttı sağcının bu dediği ile.

"Hayır, şu anda iyiyim."

"Peki o halde, konuşma sırası bende." dedi Alper ve oturduğu yerde dikleşti.

"Sana söyleyeceğim daha çok şey var, senin de bana öyle. Bir ömür dolusu, anlıyor musun? Buradan çıkıp gittiğimizde başlayacak bir ömür dolusu söz."

Gittikçe yaklaşıyordu çehreleri, nefesinin sıcaklığı dudaklarındaydı. İleri uzanıp öptü dudaklarından, bir kez daha ve bir kez daha.

"Sözünü tutacaksın Nevzat çünkü sen öyle bir adamsın. Yaşayacaksın."

Solcu başıyla onayladı.

"Yaşayacağım."

"Seni seviyorum." diye mırıldandı Alper, Nevzat ona karşılık vermek için dudaklarını aralayınca parmağıyla susturdu onu.

"Ameliyattan sonraya sakla."

Solcunun dudaklarına tatlı bir tebessüm yerleşti; bu kadar emindi demek sevdiği onu terk etmeyeceğine, bir şekilde bu ruhunu daha da güçlendirdi. Bir hedef vermişti çünkü ülkücü ona, basit gibi görünen ama Nevzat'ın dünyalara değişmeyeceği bir hedef.

Alper'e 'ben de seni seviyorum.' demek.

Ölürüm ben bunlara ya...

Beynim : Hayır, kurgundaki beyin cerrahının adını Derek Sheperd koyamazsın.
Ben ; O zaman Dere...n Çoban?
Beynim ; 👁👄👁

my baby shot me down • AlperxNevzatWhere stories live. Discover now