kırgın

1K 58 7
                                    

antrenmanlara başlayalı 2 hafta olmuştu ve her şey güzel ilerliyordu ve 2 gün sonra antalyada maçımız vardı bu yüzden bu gün antalyaya gidecektik, hatta tam şuan valizerimizi hazırlıyorduk.

Ve tahmin edersiniz ki oda arkadaşım melissa vargastı. O olaydan sonra açıkçası daha yakın olmuştuk çok iyi anlaşıyorduk aramızdaki uyum gerçekten çok iyiydi ister voleybolda olsun ister arkadaşlıkta olsun. Sonunda valizimi bitirebilmiştim 

"vee bitirdiiim"

mutlulukla söylediğim şey karşısında vargas gelip bana arkamdan sarılmıştı. Elleri belime dolanınca ister istemez içimde bir kıpırdama olmuştu, vargas ne zaman bana temasta bulunsa kendimi çok mutlu ve değişik hissediyordum.

"yavaştan aşağı inelim mi o zaman az bi zamanımız kaldı zaten"

olur anlamında kafamı salladım ve valizlerimizi alıp lobiye indik.

"oo geldi benim favori ikili"

ah şu ebrar var ya şu ebrar

"bizi her yan yana gördüğünde bunu söylemeyi tahminen ne zaman bırakırsın acaba"

düşünüyormuş gibi yapıp "asla" demiş ve 'ağla' dermişçesine surat ifadesi yapmıştı

"sen bekle ebrar , intikam soğuk yenen bir yemektir"

"tabi canım tabii"

tam cevap verecekken saliha araya atladı

"ay yeter kız çocuk gibi kavga ediyorsunuz sürekli eda abla canınızı okuyacak valla"

"aman canım biz böyleyiz kekomla"

ebrarın dediği şeyi onaylamamla birlikte saliha derin bi ah çekmişti. Bi 10 dakika öyle normal sohbet ettikten sonra herkes gelmişti ve artık otelden çıkmak için hazırdık. Vargas benden önce ayağa kalkıp elini bana kalkmam için uzatmıştı  ve bende ondan destek alarak kalkmıştım. Otelden dışarı çıkınca bir sürü hayranla karşılaşmıştık ve çoğundan hediye almıştık, imza vermiştik ve fotoğraf çekinmiştik. Gerçekten bizi çok seviyorlardı ve her zaman destekliyorlardı.

otobüsten inip havaalanında işlerimizi hallettikten sonra uçağa binmiştik. Vargas benim yanıma oturmak istemişti ve bende onu kıramamıştım tabi ki.

"ee naber güzelim"

"iyidir mile sen"

sanki yıllardır konuşmamışız gibi gözlerimin içine bakıyordu 

"yanımda sen varken nasıl kötü olabilirim ki"

"bilmem 1 ay önce falan tanıştık ben yokken nasıl mutluydun"

"seninle yaşadığım süreç boyunca hissettiğim mutluluktan daha fazlasını hissediyorum güzelim"

dediği şey karşısında o kadar utanmıştım ki yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum, ona gülümseyip telefonuma bakmaya başladım uçağın kalkmasına 10 dakika falan vardı. Ta ki vargas yanağımı öpene kadar. O an ne yapacağımı bilemeyip ordan uzaklaşma isteminde bulundum.

"ben bir tuvalete gideyim"

bir şey demesine izin vermeden kalktım ve tuvalete gittim. tamam sürekli temas halinde bulunuyorduk ama beni daha önce hiç öpmemişti. Beni rahatsız ettiğinden de kaçmamıştım sadece ondan etkilenmek istemiyordum. Yüzümü soğuk suyla yıkayıp kuruladıktan sonra geri yerime döndüğümde vargasın burda olmadığını fark ettim ve etrafa bakınmaya başladım. Vargas zehra'nın yanına geçmişti. biraz kırılmadım değil açıkçası, bende ilkin'in yanına gidip oturdum, uçak inene kadar ilkinle sohbet etsek bile aklım hep vargastaydı.


otele geldiğimizde saat 01.34 idi. Normalde oda arkadaşım vargas olmasına rağmen odamda ebrarı görmemle şaşırmıştım.

"kanka yanlış geldin galiba, sen zehra ile kalıyodun"

"yoo hiçte yanlış gelmedim, vargas zehra ile kalmak istiyomuş bende buraya geldim"

bir anda yüzümdeki gülümseme sönmüştü ve çok kötü hissetmiştim

"kavga falan mı ettiniz ki ,mile neden oda değiştirdi"

"kavga etmedik sadece.."

"sadece?"

uçakta beni öptü bende ne yapacağımı bilemedim ve tuvalete gittim, rahatsız olduğumdan falan değil sadece çok utanmıştım ve bir anda öpünce şaşırmıştım, döndüğümde zehranın yanında oturuyordu."

"oha tam bir aşk filmi sizinki kızım"

"ya ebrar"

"tamam sen merak etme ben konuşurum o keko ile hallederim benim küçük prensesim"

dudaklarımı büzerek ebrarın yanına gidip sıkıca ona sarıldım

"iyi ki varsın be ebrarım ya"

"ay bu kadar duygusallık yeter hadi kedine gel ve kendine odaklan aa"

"peki o zaman iyi geceleerrr"

ebrar saçımdan öpünce yatağından kalkıp kendi yatağıma geçtim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.



"UYAN KIZ UYAN VALLA EDA ABLA AĞZIMIZA SIÇACAK, BAK HALA UYANMIYO YA"

ebrarın bağırması ile gözlerimi açtığımda kendime gelmem 2 saniyemi aldı

"ne bağırıyosun ya sabah sabah ebrar"

"KIZIM SAAT 10.04 ANCA HAZIRLANIRSIN 10.30'A KADAR"

"pff bu muydu, sana da günaydın ebrar"

"günaydın cimcime"

hızlıca  yüzümü yıkadım dişlerimi fırçaladım ve antrenman yapacağımız için formamı giydim

"hadi kahvaltıya inelim ebrar çok açım"

"okey kanka"

asansörden aşağı indiğimizde kendime kahvaltı tabağı hazırlayıp çoktan herkesin orda olduğunu farkettiğim masaya oturdum.

"günaydın mimi bakıyorum da çok mutluyuz bugün"

"sana da günaydın handecim"

eda abla yine klasik konuşmasını yaptıktan sonra herkes kendi arasında konuşmaya başladı bende o sırada hızlıca kahvaltımı yapıp çaktırmadan vargasa bakıyordum, o ise bir kere bile bana bakmamış mutlu mutlu zehra ile konuşuyordu.

herkes kahvaltısını yaptıktan sonra antrenmana indik, şuan soyunma odasında tek ben vardım çünkü kahvaltı yaparken formamın üstüne reçel dökmüştüm, yedek formamı giyecektim. Hızlıca üstümü çıkardım ve yedek formamı aramaya başladım. formamın altında sadece sporcu sütyenim vardı o yüzden odaya biri girse de sıkıntı olmazdı. Tek sıkıntı yedek formamı bulamamamdı. Arkamdan gelen sesle irkildim

"Bunu mu arıyordun?"



vee bu bölümü de böyle bitireyim dediiim, gelen kişi kim olabilir acabasııı öpüldünüsss🙃

Mi vida' Melissa VargasOnde histórias criam vida. Descubra agora