** Acıların **

117 6 20
                                    

Hala düğün de dik.
Kuzeyin vurduğu adam burdan gittiğini gördüm.
Beyaz gömleğin yakasında kan bulanmış tı.

Umursamadım. Hakediyor du.
Ben, Aynur , yiğit , Kuzey ve Mert bir yerde dik.
Bulut bir kız ile tanışmış bizi de tanıştırmiş ti onunla.

Adı Eda dı.
On yedi yaşında olduğunu öğrendik ne yalan söyleyeyim gerçekten güzel bir kız dı.

Çok uzun olmayan omuzunda az bir kiriş aşada duran kahverengi saçları vardı.
Üstünde açık sarı dizlerinde bitten bir elbise vardı.

Şuan bulut Eda ile birlikte bir şeyler içip konuşuyor lar dı.

" Ben dedim ama bu yakışıklık ile birini bulacak." Demem ile Aynur güldü.
" Nasıl biri tam bilmiyoruz ama iyi gibi duruyor." Dedi Aynur.
" Evet." Diye onayladım onu.

Sonunda düğün bitmiş herkes evine doğru yolunu tutmuştu.
Evet gelince pijama giydim ve elimi yüzümü yıkadım.

Sonunda yatağa kavuştum.
Uzandım ve gözlerimi kapadım.
Evet ilaçsız uyuyordum.
Nasıl oldu bilmiyorum.
Fakat çok istediğim bir şey olmuş tu.

..

Dışarda yağmur yağıyor du.
Nedense çıkıp dolaşmak istedim fakat çıkıp da ne yapcam diye düşündüm.

Sabahın 6 si dı.
Asla ama asla bu kadar erken uyanmazdım. Nedense uyanmıştım bu sefer ama.

Kuzey, Mert ve yiğit büyük ihtimalle uyanık diye düşündüm.

Onlar hep erken kalkardı.
Üstüme bir şeyler giydim ve telefonumu ve anahtarımı alıp çıktım.

Ne güzel yağıyor du.
Kulaklık taktım ve Çingenem şarkısını açtım.

Kimse yoktu sokaklar da.
Hem yürüyerek dans ediyordum hem şarkıyı mırıldanıyor dum.

Çingenem çingenem kara gözlü çingenem
Aşkınla tutuşup yandım çingenem.

Böyle böyle Kuzey'in evinin önünde buldum kendimi hızla kapıyı çaldım.
Çok geçmeden kapı açılmış tı ve önümde her zaman ki gibi kaşları çatık Kuzey çıkmıştı.
Beni görünce çatık kasları şaşkınlık ile yukarı kalkmış tı.

" Küçük Şeytan. Bu saatte sabah sabah ne yapıyorsun burda?" Dedi.
" Sabah çok erken uyandım gördüm dışarda yağmur yağıyor dedim biraz hava alayım. E sen de çok erken uyandığın için ve eve en yakın olduğun için buraya geldim." Dedim.

" Gir hadi gir." Dedi içeri girmem için yol verirken.
İçeri geçip koltuğa benim evim miş gibi uzandım.
Sonra tekrar oturur pozisyona geldim.

" Sonra Mert'e uğrarım. Bir yerde durmak istemiyorum. Biliyor musun bilmiyorum ama yağmur'u çok seviyorum." Dedim Kuzey karşıma oturdu.

" Biliyorum.. hep söyleyip duruyor sun." Dedi gözlerimi devirdim.
" Bekle beni bende gelcem seninle. Sabah sabah başına bir iş gelecek." Dedi ayağa kalkıp kendi odasına gitti.

Çok geçmeden de üstünde ki pijamayi çıkarmış onun yerine siyah pantolon, beyaz bir tişört ve üstüne siyah ceket.

" Ceket'e gerek yok ki. Soğuk değil." Dedim.
" Olsun bulunsun yanımda. Sen aptallık yapıp almamış san ben ne yapayım." Dedi gözlerimi devirdim.

" Dolapta kiraz var mı?" Dedim
Hep alıyor ama yemiyor du.
Bende her geldiğimde yiyorum.
Ne?! Bozulup çöpe mi gitsinler.

" Var. Git al " dedi.
Mutfağa kostüm ve buz dolabından kirazlari çıkardım.

Ve yemeye başladım.
Kuzey öylece mutfak girişinde durmuş bana bakıyordu.

" Ne? Kirazlari yiyorum diye beni öldürmicen dimi?" Dedim.
Son bir tane daha ağzıma atarak.

" Niye yapmayım?" Dedi.
" Yaparsın sen büyük şeytan beklerim senden yani." Dedim.
Öyle konuşarak evden çıkmış Mert'in evine doğru yürümeye başladık.

Evin önünde vardığımizda kapıyı çalıp beklemeye başladık.
Çok geçmeden kapı açılınca can belirdi önümüzde.

" Çok çabu-" derken bizi görmesi ile susmuş tu.
" Melek.. ve neydi işimin senin?" Dedi Kuzey'e Bakarak.
" Sana ne." Dedi Kuzey.
" Mert'i arıyoruz nerde o?" Dedim ben hemen ardından.

" Yok. Annesinin mezarına gitti." Dedi.
Sonra da ekledi. " Gidip onu orda arayın." Diyerek kapıyı kapatmış tı.

" Sikik" dedi Kuzey.
" Şerefsiz." Diye ekledim.
" Be-" derken arkadan bir araba sesi geldi.
Kuzey ile arkamızı dönüp baktık.

Gelmişti. Arabadan inmiş kapıya doğru geliyor du.
Bizi görünce şaşırmış ti.

" Melek.. Kuzey ne oldu sabah sabah." Dedi.
" Hiç biz öylesine gelmiştik ama... Can bize annenin mezarına gittiğini söyledi." Diye cevapladım onu.
Başını evet anlamında salladı.

" Melek.." dedi fakat devamını getiremedi.
" Efendim büyük çirkin ördek ne oldu." Dedim üzgünluğu biraz geçer diye.
" Küçük çirkin ördek.." diyerek sarıldı bana birden.

" Kokun annemin kokusuna çok benziyor.." diye fısıldadı.
Kuzey Sanki bizi rahatsız etmek istemez miş gibi biraz uzaklaş miş tı.

" Kız kardeşim olsana küçük çirkin ördek."




Bitti

Melek'i ve Mert'i Yakıştıranlar!
Bana küfür serbest dkdhskdb.

Melek'i başka biri ile shipledim ben o yüzden Mert ile onu kız kardeş - abi ilişkisini olmasını istedim.

Eda

Eda

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Tesadüfen/ Yarı Texting Where stories live. Discover now