1.6

1.4K 68 4
                                    

Mert son dakika tutmuştu Allah'tan beni.

Mert bana gülerken elinden kaçıp çıkışa doğru yöneldim.

Kaya daha arabayı park ediyordu. Arabayı park ettiği gibi bindiğim sırada tip tip bakmaya başladı.

"Eve gidelim her şeyi anlatıcam söz, şimdi merti ara gelsin gidelim"

Telefonumu açıp  denize attığım mesajı geri çektim. Görmemişti bile hayla.

Mert'te gelince kaya arabayı çalıştırdı. Ben de şarkı açıp dinlemeye başladım.

Gece mavisi-

Sebepsiz yere bu şarkının sözlerinde kendimi buluyordum.

-Belki de sebepi vardır

Ay yine mi sen!

-he ne var.

Senle uğraşamam şimdi

- subay yüzünden değil mi?

Ne alaka, ne alaka

- birader sen aşıksın.

Ne aşkı beğğ

- aşıksın aşıksın sen aşıksın.

Hemen geldiğin yere naş naş.

- istenmediğim yerde kalmam zaten

İç sesi kovmam ile gerçek dünyaya dönmem saniyede oldu.

Evin kapısında durmuş bana bakıyorlardı. Ben de umursamadan kapıyı açıp arabadan indim.

Onlarda arkamdan inince kapıyı çalmaya başladım. Annem kapıda bizi görünce şaşırmıştı.

Hiç bir şey söylemeden odama çıkıp kendimi yatağa attım.

Biraz sonra odamın kapısı açıldı ardından yavaşça kapatıldı.

Başımı gömdüğüm yastıktan kaldırıp gelene baktım.

Gelen kayaydı...

"Ne oldu anlat bakalım ucube"

"Sensin ucube, yaratık"

Hafifçe gülüp yanıma uzanıp bana sarıldı.

Can'dan ayrıldığım zamanda böyle yanıma yatıp sarılmıştı bana zaten.

Bir kaç ay önceydi zaten o pislik yüzünden mert ile kavga ettik o bana trip atıp numarasını değiştirdiği zamanda yanlışlıkla deniz olan şeref yoksununa yazmıştım.

Way be bir yıl olmadan ne kadar da fazla pislik içinde yüzmüşüm.

"Kaya ben artık yaz okuluna da gitmiyorum ne de olsa mezuna da kalmadım. Beraber Antalya'daki yazlığa gidip tatil mi yapsak... Hem gevşemiş oluruz. Olmaz mı?"

Beklenti içinde kaya'ya bakmaya başladım.

Saçımın üzerine küçük bir buse bıraktığında Yumuş yumuş oldum.

Kardeşim olmasa yavşardım.

Ama... kardeşim uff

" Olur gideriz hem seni biraz boğarim"

" Neyse köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksin"

"Ben ayı mıyım?"

"Değil misin?"

"Öyle miyim?"

"Evet öylesin"

"Evet öyleyim"

En sonda o da onaylayınca gülmeye başladım. Anırıyorun desem yeridir.

Kaya şok içinde bana bakınca bu sefer yüz ifadesine gülmeye başladım. Şaşırınca fok yutmuş fil gibi duruyordu.

-bu nasıl benzetme

O biçim iç sesim

-niye sahipleniyorsun lan beni

Küstük mü?

-ne zaman öyle bir şey oldu ki

Değil mi?

-aynen

İç sesim ile konuşurken yüzüme yediğim yastıkla dumura uğramıştım.

Gözlerimi belerterek kayaya bakınca.

Yutkunup gülümsedi.

"Ablacım şaka, şaka"

"Kaya bu sefer egom okşanmadı"

"Siktir, o zaman ben kaçtım ikiz" diyerek ayaklandığı gibi kolunu çekip geri yatağa düşmesini sağladım. Hemen ardından ise kahkaha atarak gıdıklamaya.

Kayayı gıdıklamaya devam ediyordum ama tepkisiz bir şekilde bana bakarken salak oluşuma küfrettim. Çünkü bunun tiki yoktu. Anlamış olacak ki

"Yaaaaa"

"Şaka" demem ile beni yanına çekip o ayağa kalkıp beni gıdıklamaya başladı.

Gülmekten resmen domatese benzemiştim

"Kaya yeter ölcem şuracıkta haaa"

"Ölmezsin devam"

Telefonuma gelen bildirim ile kayayı üstümden fırlattım ve telefonu elime aldım. Kayaya baktığımda bana tip tip bakıyordu.

Bildirim paneline baktığımda SUBAY'DAN gelmişti direk konuşmalarımıza girdim son yazdığı şey ise

Pisliksubay: güzel kahkaha atıyorsun. Oysaki restoranda çıktığında dut yemiş bülbül gibiydin neyse... Aşağı gel.

Şerefsiz, dangalak, orusbu sevgilisi, umut çalan

- güzel sövüyorsun devam

Di mi

-aynennnnn

Sen  benle dalga mı geçiyorsun?

- kızım subay aşağıda

Benim neden sonradan jeton düşüyor ya

(YAZARDAN: çünkü ben öyle istiyorum kumsal hadi koş aşağı yavrum)



NE SUBAY MI? / TEXTİNGWhere stories live. Discover now