Yemin ederim hayattan bezdim.
Ya ben reşit bir insanım ya yeter.
Ne mi oldu. Hemen anlatıyorum ama az bekle çekirdek alım öyle daha güzel oluyor.
Bizim bu mavi göz subay çıkmasın mı
Söylesene ee diye
Hm oldu.
Sonra neyse konuşmak için sözde yemekleri topluyoruz bahanesi ile mutfağa gittik.
Bir baktım annem bağırıyor meğer ki mesajları yakalamış.
O sırada kulağıma ezan sesi geldi.
Cenazem için sandım ama şey içinmiş şey akşam namazı içinmiş.
Babam da gördü.
Telefona baktım ben de ne görmüşler diye meğer ki ablamın telefonuna bakıyorlarmış annem de benim ki sanmış.
Her neyse ablam sözlü zaten kimse bir şey diyemedi.
Neyse biz tekrardan mutfağa geçtik subay olan mavi göz ile konuşmak için tekrar, bana ne dedi biliyormusun.
Bana şey dedi.
Vicdan denen duygudan sen kısmetini almadın mı?
Benim nerem vicdansız ki.
Kamp için gittiğimiz ormanlık alanda belki mert ağaçta kalıp ben de onu öyle tek başına üç saat bırakıp sonra kamp alanını karıştırmış olabilirim hatta o olayda mert bacağını kırmışta olabilir ama bu beni vicdansız yapmaz ki.
Her neyse bunun üzerine kavga ettik mavi göz ile biraz sesimiz yüksek çıkmış olabilir.
Annem ile babam geldi.
Falan ben de tereyağı gibi üstte çıkmak için subayı kötülemiş de olabilirim.
Ama azıcık , minnacık biliyorsun beni canım.
Her neyse benden bir yaş küçük olan erkek kardeşim de olayı ciddiye alıp subayımı silah ile kovalamış olabilir .
Nereden buldu deme kafayla dalarım sana ona göre
Hani babam general ya oradan anla bir zahmet.
Sonra annem de bana kızdı.
Babam da suçlu Çağan dedi.
Bu sefer onlar tartıştı.
En son kabak benim başım da patladı.
Şimdi söyleyin bana benim suçum neğğğ
ESTÀS LLEGINT
NE SUBAY MI? / TEXTİNG
Novel·la juvenilT A M A M L A N D I ✓ Siz: sırf trip atmak için insan numarasını değiştirir mi lan salak. 0547: kimsiniz? Siz: bak oraya gelirsem sikerim seni cacık. 0547: Ne? Siz: siktir sen Mert değilsin. Siz: ona böyle dediğim de hep neyle derdi.
