10. İhanet

8K 480 214
                                    

-


Hastanenin kapısı sessiz odanın sessizliğini sert bir şekilde bozarak açıldı, herkes bu rahatsız edici sese kafasını çevirdi. Gördükleri gözleri dolmuş sinirden titreyen bir Hannah'ydı. Genç hanım gözleriyle Sehun'u aradığına ona doğru gitti. Sehun ablasını görünce sağa sola sallanmayı bırakıp çöktüğü duvar kenarından ayağı kalktı ve ablasına sarılmaya çalıştı fakat ablası onu itip yanağına tokatı yapıştırdığında şok olmuştu

''Bunu nasıl yaparsın? Annemizin ölümü sana yetmedi mi?! Ellerimde yılan beslemişim! Bencil egoist birisin!! Sana ne yaptı? Peki ya yaptığın hoşuna gitti mi? Rüyalarını mı gerçekleştirdin?'' diye bağırırken Sehun'un yüzüne tokatlar savurdu. Chanyeol olaya el atıp kızın kollarını tuttu ama Hannah bağırmaya devam etti.

''Mutlu musun Oh Sehun?!! Eğer yaşamazsa yemin ederim seni kendi ellerimle öldüreceğim! Senin gibi birine ailemde ihtiyacım yok! Seni sevmekten başka suçu neydi? Senin gibi egoist birini sevmek onun suçuydu! Tek suçu buydu''

Sehun onun karşısında sadece dizleri üzerine düştü ve affetmesi için yalvardı fakat Hannah ona iğrenir gibi bakıyordu

''Abla biliyorum.. Her şeyin benim suçum olduğunu biliyorum.. ama lütfen affet beni.. Üzgünüm'' bazı kelimeler çıktı ağzından 

''İhtiyacım yok! Luhan uyandığı zaman git ona yalvar ama yemin ederim onu son görüşün olur! Senin yüzünü görmek bile istemiyorum. Luhan'ın sana ihtiyacı yok! Git burdan!!! Git ve bir daha gelme!'' diye çığlık atarcasına konuştu ama Sehun hala yalvarmaya devam ediyordu

''Abla lütfen kalmama izin ver... Onun için beklememe izin ver... Bu benim suçum.. her şey benim suçum'' Sehun ablasının ayağına sürünürken ağladı, Hannah ondan uzaklaşmaya çalıştı

''Sen sadece kendini önemsiyorsun Oh Sehun! Bu hep sendin ve asla değişmezsin! Luhan'ın gözlerindeki masumiyeti nasıl göremiyorsun, acısı yüzünden yüzündeki zoraki gülüşü... Bu kadar mı taş kalplisin? Elinde sahip olduğun her şeyi kaybetmek mi istiyorsun? Gözlerimin önünde bir meleği kırdın! Gözüm görmesin seni'' 

''Hannah biliyorum ama bu Luhan'a yardım etmiyor. Siz çocuklar güçlü kalmalısınız. Lütfen kavga etmeyin, şimdilik yani'' Chanyeol, Minseok ve Jongdae'nin oturduğu yeri göstererek ona yardım etmeye çalıştı. Minseok hala ağlıyor ve sevgilisi ona sarılarak teselli ediyordu.

''Onunla işim bitti Chanyeol! Onun bencilliğinden bıktım'' dedi Hannah titreyen omuzlarındaki çocuğun elini ittirerek. Tekrar dua edip Minseok'un yanına oturdu

*Özür dilerim anne, yüzünü kara çıkardım.. Küçük Luhan'a bakamadım, etrafımdaki günahları fark edemedim. Üzgünüm anne, beni yanına al ama Luhan'ı alma lütfen anne onun ölmesine izin verme. Biliyorum tanrı iyi insanları yanına alıyor ama lütfen anne bunu istemiyorum*

Herkes derin sessizliğe gömülmüşken yaklaşan ayak sesleri duyuldu, ve doktor yanlarına geldiğinde hepsi gözlerini doktora dikti

''Oh Luhan'ın ailesi mi?'' 

''Evet.. O nasıl?'' Hannah konuşmaya çalıştı, doktorun ağzından çıkacak cevap için çok korkuyordu. 

''Elimizden gelen her şeyi yaptık....'' Bayan doktor başladı ama Sehun'un kalın sesi susturdu

''Ne demek istiyorsun? Yaşayacak mı?'' diye bağırdı, Hannah Sehun'a en sert bakışını atarken Jongin arkadaşını geri çekti

''Bunu söylemek çok üzücü ama, kendisi komada ve durumu ağır. Yani bir mucizenin gerçekleşmesini beklemek zorundayız'' diye cevapladığında Sehun sinirle saçlarını çekti, Hannah ağlamasını sürdürdü

''Onu görebilir miyim?'' diye sordu Hannah

''Evet ama kısa bir süre için'' dedi ve, Luhan'ın odasına eşlik etti. ''Sadece tek tek girin'' diye uyardı bayan. Herkes sessizlikle kabul ederken Hannah kapıyı açıp arkasından kapadı


**


Luhan'ın yatakta güzel yüzünde hiçbir yaşam göstergesi olmayan haline baktı. Yatağa doğru yaklaştı ve kardeşinin çizikler olup da hala melek gibi yüzüne eğildi.

''Neden Lu? Neden hiçbir şeyi söylemedin? Neden yardım istemedin? Onu bu kadar mı çok seviyorsun? Bu olaydan sonra da onu sevecek misin? Lütfen yaşa Luhan, seni koruyacağım artık, söz veriyorum'' diye fısıldadı ve kardeşinin yanağını öptü

''Lu sen gördüğüm en güçlü insansın, bunu aşabilirsin'' konuşmaya devam etti ve sanki işe yararmışçasına onu uyandırmak için yanaklarını öpmeyi sürdürdü


**


Onu görebilir miyim?'' Sehun ablasının kapıdan çıktığını görünce sordu

''Hayır, sana gitmeni söylemiştim'' dedi cevap olarak, ama Sehun yalvarmasına devam etti

''Lütfen izin ver onu göreyim abla, çabucak bitecek'' 

''Doktorla konuşmaya gidiyorum ben gelene kadar çık'' dedi ve oradan ayrıldı


**


''Luhan.. orada mısın? Beni duyuyor musun? Hyung her şey için çok üzgün... Hyung geri gelmeni istiyor'' Sehun hıçkırarak konuştu, Luhan'ın ruhsuz vücuduna baktı

''Lütfen ölme, ölümü yen! Ölümün seni benden, Hannah'dan, arkadaşlarımızdan alıp götürmesine izin verme. Sana zarar vererek kendimi mahvettim. Neden seninle beraber ölüyor gibi hissediyorum Lulu?'' Sehun neredeyse bağıracakı, çocuğun vücudunu yumuşakça salladı

''Uyan Luhan! Sana daha iyi bakacağıma söz veriyorum!'' sesi yükseldiğinde doktor ve Hannah içeri girmişti. Yanındaki hemşireler Sehun'u Luhan'dan uzak tutmaya çalıştı. Hannah hemşireler ve kardeşini dışarı kadar takip etti

''Evine dön hemen'' Sehun'u ittirdi, Jongin arkadaşını arkasından yakaladı ve yerinde tutmaya çalıştı

''Onunla kalmak istiyorum bana karışamazsın!'' Sehun Jongin'in ellerinden kurtulmaya çalıştı

''Sana burda ihtiyacı yok! Jongin! Onu evine götür ama sakın yanından ayrılma'' Hannah sinirli ama yaşlı gözleriyle emir verdi

''Hadi dostum, yüzüne bağırarak kurtaramazsın'' Jongin arkadaşını Luhan'ın odasından uzağa çekti. Diğer arkadaşları da peşlerine takıldı

''Hayır kalmam lazım! Onu görmek istiyorum! Ona üzgün olduğumu söylemem gerek! Bırak beni Jongin!!'' ayaklarıyla boşluğu tekmelemeye başladı. Fakat kazanamayınca kendini bırakıp Jongin'e sımsıkı sarıldı ve sırtına yumruklar savurmaya çalıştı. Kalbi çıkacakmış gibi ağlamaya başladı

''Bu benim suçumdu Jongin! Her şey benim suçum. Lütfen beni öldürün, bir şeyler yapın beni öldürün!'' Sehun bağırırken Jongin onu arabaya sokmaya çalışıyordu

.

.

.

.

Tam dediğim gibi 5 gün sonra saat 8de


IHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin