"Alança, bende Mirbey Bey" dememle kaşlarını çattı.

Mirbey Bey neydi anasını satayım!

"Ne beyi torunum 'dede' de bana" diyip omzumu sıvazladı.

Ay zaten Mirbey'den sonra bey saçma oluyordu.

Sonra kalabalığa doğru bağırdı "Torunumun gelişi için deveyi kesebilirsiniz!" diye bağırmasıyla gözlerim büyüdü.

Devenin eti yenir miydi ki?

🍓
Kalabalık artık daha azdı.

Salonda beş genç adam, babaanne ve dede bir de üç evli çift vardı.

Yanımda da Miran Bey ve Nare Hanım oturuyordu.

Beş adamı gösterdi Nare Hanım "Abilerin" kocaman gülümseyerek onlara baktığımda hepsinin bana kötü kötü bakması gülüşümü söndürmedi.

En yaşlı görüneni işaret etti Nare Hanım "Karan abin, yanındaki Göktuğ abin, onun solundaki Alp abin ve birbirlerine benzeyenlerde Efekan ve Efken." Sonra beni işaret etti.

"Kız kardeşiniz Alança" Göktuğ alayla güldü.

"Tabii iyi yere kapak attın ya gülüyorsun" gülüşüm soldu ve bu onunkinin büyümesini sağladı.

"Göktuğ, laflarına dikkat edesin!" diye bağıran dedeyle Göktuğ yerine sindi.

Ondan korktukları belliydi. Bu sırada ben Alp'i ve Efkan'ı süzüyordum.

"Çok bakma kız gözün kalır" diyip gülen Efken'le onun kötü bir şey söylememesi nedensizce içimi rahatlattı.

"Polissin sen değil mi?" diye sorduğumda başını salladı. "Sen nereden biliyorsun?" diye sorduğunda "Nare Hanım söyledi" dedim.

Beni gözümdeki parıltılarla ona bakarken bir öksürük sesi geldi "Bende polisim, hemde daha iyi polisim. Komiserim ben" diyen Alp'e döndüm.

Salonda yankılanan gülme sesleriyle Alp utanarak ensesini kaşıdı.

"Alança, polisleri çok seviyormuş öyle dedi" diyen Nare Hanım'la çok huyum olmamasına rağmen utandım çünkü salon kalabalıktı

"Utandırdın kızı Nare" diyip gülen kadına döndüm.

"Ben büyük yengen Aybala" diyip gülümseyen kadına gülümseyerek baktım.

"Bende büyük amcan Kalender" diyip kendini tanıtan adama da gülümsedim.

Diğerleri de kendini tanıtmaya başladı.

"Ben de yengenim adım Hüma ortanca amcan Güralp'in eşiyim"

"En küçük yengenim bende adım Esmer" diyen kadına adı gerçekten yakışıyordu. Tam bir esmer güzeliydi

"Bende hem küçük hemde en sevdiğin amcanım adım Karun"

"Nerden belli en çok seveceği? En büyük amcası benim belki en çok beni sever?" diye atıldı Kalender Bey.

"Burada polis amcası varken mi? Hiç sanmıyorum.'' Güralp Bey'de mi polisti.

Artık evrene nasıl mesaj gönderdiysem aile Emniyet Teşkilatı gibiydi...

🍓
Oturduğum oda da sıkıntıyla ofladım.

Nare Hanım bana odamı gösterdikten sonra uzunca süre Tolga'yla konuşmuştum ve Tolga aramayı kapattığından beri canım sıkılıyordu.

Saçlarıma topuz yaptım ve arkadan The World We Know açıp bacaklarımı duvara yaslayarak amuda kalktım.

Zor geçen günlerimde bunu yapmayı seviyordum, hayatı sorgulamaya vaktim oluyordu.

Kapının bir anda ahıra girilir gibi açılmasıyla tüm huzurlu ortam dağıldı.

"Yavaş la yavaş, operasyona mı geldin?" diye bağırdım

Gelene baktığımda Efken'di. Gülmemek için kendini sıkıyor gibiydi.

"Napıyorsun kızım sen?" sorgular biçimde sorduğu soruyla hiç istifimi bozmadım.

"Burnu boktan çıkmayan hayatımı düşünüyorum." dedim.

"Hmm" diye mırıldandı. Bacaklarımı indirip ayağa kalktım ve karşısına geçtim.

"Sen niye gelmiştin polis beyciğim? Yoksa beni tutuklamak için mi? Lütfen kelepçele beni!" diyip bileklerimi uzattığımda kocaman bir kahkaha attı.

"Evet Alança Hanım tutuklusunuz! Lütfen size yemek odasına kadar eşlik ederken zorluk çıkartmayın!" demesiyle bu kez ben güldüm.

Sanırım Efken'i sevmiştim.

Saçlarımdaki tokayı çıkardım ve üzerimden çıkardığım sweatimi giyip Efken'in yanına gittim.

"Asıl sizin tutklanmanız gerek polis beyciğim. Kalbimi çaldınız" diyip göz kırptığımda kusar gibi hareketler yaptı.

"İçinde sabıkalı kamyon şoförü mü var senin?" demesiyle gülüşüm büyüdü.

Kahkahalarla aşağı indiğimizde herkes bize bakıyordu.

"Neşeniz bol olsun Efken'ciğim. Hızlı kandırılmışsın!" diyen Göktuğ'a göz devirdim.

Çocuk gibiydi!

Göz devirip önüme döndüm. Çocukla çocuk olmamak gerekiyordu!

🍓
"Abi valla bu sefer gerçekten aşık oldum diyorum neden inanmıyorsunuz?" diye kendini yırtan Efe ensesine Alp'ten tokat yedi.

"Her seferinde aynı şeyi söylüyorsun da ondan yavşak!" diyen Alp'le hafif sesli güldüm. Gülüşümle bana dönüp göz kırptığında eridiğimi hissettim.

"Anne sen inan bari! Bak adı Şirin, onun için Ferhat olup dağları delmek istiyorum!" göz devirdim.

"Önce odanı topla Ferhat sonra dağları delersin." diyen Nare Hanım'la herkes güldü.

İlk kez deneyimlediğim bu sıcak aile ortamı hoşuma gitmişti. Göktuğ ve Karan dışında kimse bana mesafeli davranmıyordu.

Göktuğ, laflarıyla kırmaktan çekinmiyor, bakışlarıyla rahatsız ediyordu.

Karan'sa beni yok saymayı seçmişti. Gözlerini bir kez bile üzerime değirmemiş, benim dahil olduğum hiç bir konuşmada bulunmamıştı.

Yine de burayı sevmiştim sanırım. İlk kez aile sıcaklığını hissetmiştim.

Çilek Kız Where stories live. Discover now