1 - Death (Ölüm)

296 33 19
                                    

Cry Baby, dünyada yaşamının sonuna yaklaşırken bilinmez bir karanlıkla karşılaştı. Omzundaki yükler onu kavuruyor, gücünü emiyor ve ölümün soğuk nefesi ensesinde hissediliyordu.

Bir gün, duygularının en yoğun olduğu bir anında, etrafı karanlıkla kaplandı. Sanki başka bir boyuta geçmiş gibi hissetti. Gözleri kapalıydı ama etrafındaki tüm hisleri ve sesleri algılayabiliyordu. İşte o an, ölümle yüzleşti. Ancak korku yerine, içinde huzur ve kabullenme hissetti. Ölüm onu çağırıyordu ve o, gitmeye hazırdı.

Gözlerini açtığında kendisini başka bir yerde buldu. Aniden bu dünyadan kopmuştu ve 4 gözlü bir yaratıkla karşı karşıyaydı. Yaratık, evrenin derinliklerindeki "Portals" adlı yerde yaşıyordu ve ruhları farklı boyutlardan geçiriyordu. Cry Baby, yaratığın gözlerinde kendi geçmişini, yaşadıklarını ve gelecekteki potansiyelini gördü. İşte bu sırada "ölüm hayattır, hayat ölümdür" fısıltıları onun kulaklarında yankılandı.

Yaratık, onun ruhunu kendi boyutuna çekti ve Cry Baby, ölümün sakinliğiyle bütünleşerek kendini tamamen kabullendi. Bedeni toprağa gömülürken, ruhu yavaşça bedeninden ayrıldı. Gümüş kordonla bağlıydı, ancak onun ölümsüzlüğünün ve bağlarının farkındaydı. "Yaradılış gereği ölümsüzüm," diye fısıldadı ruh, "Seninle her zaman burada buluşacağım."

Topraktan çıkmaya çalışırken, sevdiklerinin yanında olacağına dair güvence verdi. "Elveda demeyeceğim, çünkü her zaman yanı başında olacağım," dedi. Ancak ruhun çıkışı engellenmeye çalışılıyordu. Gömmeye çalışanlar, toprağı ruhun üzerine dökerken, ruhun yükselişini durdurmaya çalışıyordu. "Bu yükü artık omuzlarımda taşıyamıyorum," diye inledi ruh, "Ölüm gelip yanağımdan öptü ve kapanışı yaptı."

Ancak ruh, çıkmayı başardı ve tamamen özgür kaldı. Yaratıkla birleşen Cry Baby, kendini ve dünyayı farklı bir bakış açısıyla görmeye başladı. Artık sadece bir beden değildi, her şeyin bir parçasıydı. Bu sırada Melanie, ruhun taşıdığı yeni bir kimliğiyle ortaya çıktı. Yeni başlangıcının işaretini vermek için, kılıcını ölen bedenine sapladı. Artık Cry Baby değildi, ama onun ruhu ve hatıraları her zaman onunla kalacaktı.

"Ölüm hayattır, hayat ölümdür," diye fısıldadı Melanie, bu yeni başlangıcın tadını çıkararak. Şimdi Portals'ın gizemli dünyasında, eski ve yeni benliği arasında bir denge kurmalıydı. Yaratığın rehberliğinde, kendini ve başkalarını anlamaya, bağlantılar kurmaya ve hayatın döngüsünü kabullenmeye çalışacaktı. Artık yalnız değildi, çünkü her bir adımda, ölümsüzlüğünün bilincindeydi, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı, olamazdı da..

PortallarWhere stories live. Discover now