Yasak elma

Hınkır munkur adası

Safa diğerleri Hınkır munkurların yaşadığı adaya geldi. Şamil ışınlandı bunları.

Şükrü

" Duyduğuma göre insan idrarın dan kaçarlarmış kolayca hallederiz "dedi.

Miray

" Şükrü amca pet şişeye tuvalet yapmak nedir ya. Hayır. Bu gerçek değil "dedi.

Safa

" Sekiz kanat var elimizde. Geriye dört kaldı. Ondan sonra meydan okuma kısmı var Hılıbık'a. Final adası var daha "dedi.

Miray

" Yanlız kral seviyesi olmaya daha alışmadım "dedi.

Bir hınkır munkur geldi. Üç metre boyunda. Koca bir karnı var. Karnında bir cep var. Cepte ise küçük bir hınkır munkur var. Ayrıca mavi renk bir teni ve kızıl gözleri vardı.

Şükrü gemiden aşağı indi idrarı gösterdi. Ancak Hınkır munkur Şükrü'yü ezdi.

Mavi renkli Hınkır munkur

" O insan idrarı mı? Hangi salak yanında insan idrarı taşır"dedi.

Safa

" Siz idrardan korkmuyor musunuz "dedi.

Mavi hınkır munkur

" O eskidendi. Gerçi hala dişiler korkuyor. Bu yüzden onlar tek bir noktada yaşıyor. Yavruları korumak için "dedi.

Safa Hınkır munkur'un karnındaki cepte duran yavruyu göstererek

" Cebindeki yavru değil mi " diye sordu

Mavi hınkır munkur

" Basit. Büyük yavruları biz erkekler bakarız. Küçük yavruları ise kadınlar "dedi.

Beş tane Hınkır munkur geldi. Bu beşi diğer Hınkır munkurlar dan farklıydı.

Her Hınkır munkur sivri kulakları, dev göbekleri sivri dişleri var.

Kızıl renkli olanın avuçlarında delik vardı.

Yeşil renkli olanın kollarında delik olsa da ellerinde perde. Kollarında yüzgeç vardı.

Kahverengi olan ise ayaklari kaslıydı diğerlerine göre.

Siyah olanın sinek gibi kanatları vardı

Mor olanın ise dilinde iğnesi

Pembe renkli bir tane daha geldi. Kaslı maslı derisi sert gibi gözüküyordu.

Pembe renkli

" Bensiz kim kiminle savaşıyor "dedi

Mavi renkli

" Daha başlamadık. Hem senin hanımın doğum yapmıyor mu "dedi.

Pembe renkli

" Boş ver hanımı. Biz Hınkır munkurlar savaşmak için doğduk"dedi.

Yeşil renkli

" Ayıp ayıp. İnsan hanımına bari sahip çıkar "dedi

Şükrü

" O zaman pembeli ile ben savaşacağım "dedi.

Pembeli hızla bir yumruk atmaya kalktı. Ancak Şükrü onu kolundan yakaladı ve daha doğrusu kolundaki deriden yakaladı ve yere serdi.

Yeşil renkte bir kan kustu ve ayağa kalktı pembe Hınkır munkur.

Ancak gene denedi. Geriye doğru gitti. Sanki darbeyi atan kendi değilde Şükrü'ydü.