Bekleme

181 72 11
                                    

Çay ninesi onlara ikinci şans iksiri verdi. Ölüleri dirilten bir iksir olsa da en fazla 24 saat boyunca etkili. Eğer ölümünün üstünden 24 saat bir saniye geçmiş olsa bile işe yaramaz

Safa ve diğerleri yakın olduğu için Abra ve Yutba'nın yuvası yakınında durdular. Beklemelerinin iki nedeni vardı. Birincisi herkesin yaralarını iyileştirmek ve kendilerini yenilemesi için fırsat tanımaları. İkincisi ise öğlen vakti saldırmak. Şimdi geceydi. Deniz'in deniz altında yapabileceği saldırı sayısı azdı. Gücünü güneşten telafi etmeye çalışacaklardı. Güneş ışınları suyun içinde istediği gibi manipüle edebilirdi. Deniz suyu olduğu sürece.

Gündüz vakti geceye göre daha güçlü olurlar ışınlar. Özellikle öğlen vakti.

Şükrü ve Safa oturdu dinleniyordu.

Şükrü

" Safa beyaz alevler ha. Sen ne kadar güçlüsün"dedi bıkkın bir şekilde.

Safa

" Basit. Ustamı yenecek kadar. Abra ve Yutba'ya bilinen zayıflıkları neler Asude. Saklanma benden saklanmam anlamsız "dedi.

Asude geldi ve

" Su altı olduğu için pek bir detay yok aslında"

Safa Bozulmuş bir şekilde

" Nasıl detay yok "

Asude

" Yani Abra ve Yutba ile savaşan kişilerin neredeyse hepsi öldü "

Safa

" Kim hayatta kaldı "diye sordu.

Asude

" Aslında kendisi kukla yollamış. Bu yüzden. Ama yalan olabilir. Imzıh böyle şeyler yapamaz "dedi.

Safa şaşkın bir şekilde

" Hayır yapan birini biliyorum"dedi.

Asude Safa'nın yakasına yapıştı ve

" Nasıl. Kim yapabilir? O zaman gerçekten savaştı mı"?

Safa kendini kurtardı

" Yaralıyım. Bildiğim iki kişi var. Birincisi abim Bulut diğeri ise Sacit. Tekniği kullansa da. Kukla yapımında bir şey anlamaz. Bu yüzden de bu teknikte ustalaşmadı. Ama Bulut abimdir büyük ihtimalle "

Bir ok geldi üzerine doğru Safa'nın.

Araya bir kaplumbağa girdi.

Tahsin yukarıya çıktı ve

" Bakıyorum sizi de benim gibi uyku tutmamış " dedi.

Ok parladı. Bir anda bir kız vardı. Kız bıçağı Tahsin'e geçireceği anda Naciye elini yakaladı.

Naciye

" Bir uyutmadınız adamı. Kökborü ve Asena konusu alıyorum "dedi.

Bir anda ok kız oka dönüştü.

Şükrü çözdü mevzuyu.

Tahsin

" Neler oluyor burada"dedi

Naciye

" Oktan hala kökbörü kokusu geliyor"dedi.

Şükrü

" Üç yüz ya da dört yüz metre ötede bize ok atan biri var. Kökbörü olmalı. Ancak Naciye bunu yapabilir mi "dedi.

Naciye

" Gayet mümkün. İstediğimiz zaman koku duyumuz ile hava akışını okuruz. O kadar ki sanki üçüncü bir göz var gibi. Ama bunu okçuluk için kullanan birini ilk defa görüyorum "dedi.

Yasak elmaWhere stories live. Discover now