13

281 31 8
                                    


Merhaba Gençler. (: Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.. Sizi çook fazla beklettiğimin farkındayım. Bundan dolayı tek tek tüm okuyucularımdan, KG seven tayfadan özür diliyorum. Temmuz ayından itibaren yoğundum,  eylül ayından sonrada hiçbir şey yapmaya vakit bulamadım.

Ama duyuru kısmında bahsettiğim gibi sizlere bir sözüm var. On üçüncü bölümün ardından kısa süre içerisinde on dördüncü bölümde gelecek. Sözüm söz (:

Bu boşluğa istediklerinizi yazabilirsiniz. Ben tüm mesajlarınıza cevap veriyorum aslında ama yine de duyurumu yapayım. Sorun sorunuzu jshshshss

Sizleri seviyorum ve iyi okumalar 💜

"Çekirdeği uzatsana oğlum! Çekmiş kendi önüne! Cimri Cafer yirmi lira yapmış. Ulan bir  çekirdek keyfimiz vardı, o da yalan oldu!" diyerek yakınan Miraç ile herkes gülmeye başladı.

Ben hariç.

Annemin ısrarları üzerine, o yemek masasından zorla kaldırılmış ve üzerimi değiştirmem için odama gönderilmiştim. Şimdi ise, mahallenin geri kalan gençleri ile birlikte oturmuş çekirdek çitliyorduk.

At Ağız Araf, beni dışarıya çıkarttığı için çok mutlu olsa gerek, karşımda sürekli gülümsüyor, ara sıra da kaçamak bakışlar atıyordu.

Şeytan diyor kır ağzını burnunu.

"Ee Kiraz, sen bize kendinden pek bahsetmedin."

Sefa dedikleri çocuğun sözlerinden sonra, ona doğru döndüm. Yasmin bu çocuktan bahsederken, karı kız meraklısı olduğunu ama özünde iyi biri olduğunu söylemişti.

"Evet, yani pek vakit olmadı diyelim." Diyerek cevap verdim. Bu sırada Araf konuştu. "Sorun kardeşim merak ettiğinizi. Kiraz, çok insan canlısıdır."

Yalan.

Cafer, bez getirme oğlum. Sen direkt keleşimi getir.

"Aa, öyle mi? Ee, malum soruyu soruyorum gençler. Hangi takımlısın kiraz bacum?" Dedi Sefa şiveli sesi ile. Derin bir nefes alarak cevap verdim. "Fenerbahçe"

Miraç yüzünü asarken, Sefa ellerini bana yaklaştırarak sevindiğini belli etmişti. Ben de kısa bir gülümseme ile ona karşılık vermiştim.

Grubun diğer üyeleri de merak ettiği soruları bana sorarken, sakince cevaplamış, en sonunda arkama yaslanmış ve yorulduğumu belirtmiştim.

"Ulan tıkıldık kaldık bu köyde. Yarın sabah bir yerlere mi gitsek?"

Furkan'ın sorusu ile birlikte, tüm gözler onda toplanmıştı. Yarın sabah, Efe ile birlikte şehir merkezine gideceğimiz aklımın bir ucundaydı. Olumsuz gözler ile Efe'ye doğru döndüm.

Efe'nin gözleride bana doğru dönerken, ikimizde aynı anda "Olmaz!" diyerek bağırdık.

Esselaaaaaaaaa.

Bu defa tüm gözler bizim üzerimizde toplanırken, Araf sorgulayıcı bir şekilde konuştu. "Neden? Ne işiniz var yarın?"

"Ne işimiz olacak ya? Sadece Efe kardeşimden bir konuda fikrini almak istedim. Bu yani.. Başka bir şey yok."

At Ağız Araf, inanmamışçasına tekrardan gözlerimizi buluşturdu. "Ne konuda Efe'nin fikrini almak istedin Köy güzeli?"

Bizi bitirdin be. Bizi bitirdin bee!

"Kiraz tey- ablam, civciv istedi benden. Pazara götüreceğim onu." Diyen Efe ile, gözlerimi iki saniye boyunca kapadım. Etraftan gülüşme sesleri gelirken, daha ne kadar rezil olabilirim diye de düşünüyordum.

Köy Güzeli (Texting) حيث تعيش القصص. اكتشف الآن