29

836 97 206
                                    

Selamlar bölüm atıyorum çünkü canım istedi xkdnxkdmd

Bu arada dün sınav sonuçları açıklanmış umarım bu süreç hepiniz için iyi geçmiştir. Geçmediyse de sorun değil başarı sadece sınavlardan ibaret değildir ^^

Neyse neşeliyseniz neşenize neşe katacak endişeliyseniz endişenizi bir anlığına unutturacak bir bölüm olur umarım keyifli okumalar 💜

***

Göz bebekleri şaşkınlıkla titrerken elini daha sıkı kavradım "Randevu mu?" Şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırken ne tepki vereceğini şaşırmış gibiydi. İçim içime sığmıyordu bu yüzden konuşmaya devam ettim "Evet, sanırım yarın geri dönersek yetişebiliriz."

Gözleri parlarken sordu "Eve mi?" Yüzünü daha iyi görebilmek için kafamı bacaklarından kaldırdım "Evet, odamı başkasına kiralamadın değil mi?" Şakayla gülüp koluna vurduğumda yutkunup gökyüzüne baktı "Hayır orada sadece ben zaman geçirdim."

Alayla tek kaşımı kaldırdım "Senin odan yok mu? Gitmemi fırsat bilip odamı mı işgal ettin?" Omuzları düşerken iç çekti "Seni o kadar özlüyordum ki odana sinmiş azıcık kokunla ayakta duruyordum." Kalbime bir yük oturuyor gibi hissederken kollarımı ona sardım.

"Olmadığım zamanı sürekli yanında olarak telafi edeceğim. Öyle ki benden bıkacaksın." Kollarını bana sarıp yüzünü boynuma gömdü "Senden bıkmayacağımı biliyorsun." Bir süre sessizce birbirimize sarılırken bir şeyi unutmuş gibi hissediyordum. Geri çekilip yüzüne baktım.

Geceyi aydınlatan ay ışığı yüzüne vururken o kadar yakışıklı görünüyordu ki onu öpmek istiyordum. Yüzüne eğildiğimde gözlerini yumdu. Dudaklarımı dudaklarına bastıracakken dank etti. Randevuya çıkma teklifime henüz yanıt vermemişti!

Geri çekilip dudaklarını parmaklarımın arasına kıstırdığımda şaşkınca gözlerini açtı. Zar zor anlaşılacak şekilde "Ne yapıyorsun?" diye sordu. Dudaklarını bırakıp kollarımı göğsümde kavuşturup kafamı başka yöne çevirdim "Randevuya çıkmak hoşuna gitmediyse sadece reddet beni cevapsız bırakma."

"Kaveh yanlış anladın." Kafasını eğip yüzüme bakmaya çalıştığında inatla kafamı çevirdim "Hey Kaveh beni dinle." Omuz silkip arkamı döndüm. Kollarını belime sarıp çenesini omzuma koydu "Sadece geri döneceğin düşüncesi aklımı başımdan aldı. Düzgün bir cevap vermediğim için üzgünüm."

Her kelimesinde nefesini kulağımda hissedebiliyordum. Kafamı diğer tarafa çevirirken çok fazla kızarmadığımı umdum. Sahte bir öksürük ve yan gözle bakarak sordum "Peki benimle randevuya çıkacak mısın?" Ensemi öptüğünde artık tamamen kızardığıma emindim.

"Açıkçası randevuyu teklif eden ilk kişi olamadığım için biraz kıskandım." Elimi utançla yüzüme kaparken beni kendine çevirdi. Cidden alt üstü bir katip için fazla güçlü değil miydi? Çevrilmenin etkisiyle düşmemek için kollarına tutunmuştum.

"Seni seviyorum Kaveh." Bir anlığına kalbim durmuş gibi hissettim "Randevuya çıkmayı çok isterim." O an içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim. Boğazım düğümlenirken konuşamadım. Elimi yanaklarına koyup usulca öptüm.

Alhaitham yıllardır ördüğüm duvarların minik çatlaklarından sızmayı başarıp kalbime dokunabilmişti. Kendimi tutmadan yoğun duygularımla öptüm onu. İçim içime sığmıyor her dokunuşumda onu daha çok sevmek istiyordum.

Sonunda birbirimize sarılmış şekilde kendimizi kumlara uzanır halde bulduk. Alhaitham saçlarımı okşarken mırıldandı "Saç renginde gözlerin kadar güzel." Kıkırdadım "Düz sarı saç işte gözlerimin de özel bir yanı yok. Senin gözlerin çok daha güzel mavi ve içinde renkli pırıltılar var."

No Key - Kavetham +18Where stories live. Discover now