26

827 146 181
                                    

Yeni bölümle birlikteyiz özlediniz mi bizi 🥺👉👈

65 vote sizi biraz zorladı ama bana da tam olarak yeterli zamanı sağladı xkdmxkzk bu yüzden bu hedeften devam edelim arttırmıyorum (⁠◍⁠•⁠ᴗ⁠•⁠◍⁠)✿

Hepinize keyifli okumalar hehe

***

Gözlerimi zorlukla açarken alnımdaki ıslak bezi değiştiren Alhaitham'ın silüetini gördüm. Yeni uyandığımdan mı yoksa yüksek ateşten mi bulanık görüyordum emin değildim. Gözlerim öyle yanıyordu ki açık tutmakta zorlanıyordum.

Yanağımda soğuk elini hissettiğimde bilinçiszce kafamı ona yasladım. Yutkunurken acıyla yüzümü buruşturdum. Boğazım şişmişti ve susuzluktan dudaklarım kurumuştu. Alhaitham'ın sesini duydum "Kaveh, susamış olmalısın. Hadi biraz doğrul ve bir yudum al."

Yavaşça beni destekleyip bardağı dudaklarıma dayadı. Suyu yudumlarken ne zaman bu hale düştüğümü düşündüm. Alhaitham ile ettiğimiz kavgadan sonra sarılıp özür dilese de bir gün boyunca aramız soğuk kalmıştı. Sonraki sabah ise Alhaitham'ın zorla uyandırıp beni ılık suda yıkadığını hatırlıyordum.

Ondan sonrasını hayal meyal biliyordum. Sürekli uyku halinde ya alnımdaki bezi değiştirdiğine ya da ilaç içirdiğine denk gelmiştim. Öyle ki güzel bir rüyanın içindeymişim de sadece benimle ilgileniyormuş gibi hissetmiştim. Suyu içtikten sonra eski yerime geri yatırdı beni.

"Sen ve senin saçmalıkların. Neden öptün ki beni hasta oldun işte!" Kendi kendine söylenmesi bile tatlı bir ninni gibi geliyordu "Alhaitham..." Gözlerimi zorlukla açıp ona bakmaya çalıştım. Neden bu kadar bulanık görünüyordu ki? Yüzünü görmek istiyordum. Soğuk elini yanağımda hissettim "Canın çok mu yanıyor? Ağlıyorsun..."

Ağlıyor muydum? Gözlerim uyandığımdan beri yanıyordu ama ağladığımı fark etmemiştim bile "Seni göremiyorum, biraz yaklaşır mısın?" Yüzünü yaklaştırdığında içimdeki yük kalbimi eziyormuş gibi hissettim. Yine de onu görmek istiyordum.

"Varlığın da yokluğun da acıtıyor." Bir şey demeden beni izledi "İşimi çok zorlaştırıyorsun. Neden benden nefret etmiyorsun ki?" Gözlerimin içine bakarak konuştu "Bunu denedim ama yapamadım. Sen bu kadar sevilesiyken nefret edemedim."

Kaşlarımı çattım yine göz kapaklarım ağırlaşmaya başlamıştı "İncineceksin." Dudaklarını alnımda hissettim "Sorun değil. Seni mutlu edebileceksem incinirim." Ama ben seni incitmek istemediğimden gitmiştim. Bunu söyleyemeden uyuyakaldım.

Boğaz ağrısıyla uyandım. Alhaitham gözlerini elindeki kitaptan çekip bana baktı "Ne zamandır bu haldeyim?" Öksürürken yüzümü buruşturduğumda cevap verdi "2 gündür." Etraftaki hazır yemek ve ilaç yığınına baktım "Tek başına zorlanmış olmalısın. Daha tam iyileşmemişken hasta olup kendime baktırdığım için üzgünüm."

Kitabı kenara bırakıp dudaklarını alnımla birleştirdiğinde halsizce gözlerimi yumdum. Hayal meyal hatırladığım şeylerden sonra nasıl davranmam gerektiğini kestiremiyordum "Buraları fazla bilmiyorsun kaybolmadın mı?"

Zehirlenme vakasından sonra yemek yapmayacağını biliyordum ve benim evimdeki malzeme ile ilaçlarda sınırlıydı. Dışarı çıkmak zorunda kalmış olmalıydı "Burayı pek bilmiyorum ve seni de yalnız bırakmak istemediğimden Anis ile konuşmak zorunda kaldım."

İkisinin arasındaki garip ortam gözümde canlanırken gülümsemeden edemedim "İkinizin anlaşmasına sevindim." Homurdandı "Neden onun adını duymak bile gülümsemene yetiyor ki?" Gözlerimi devirip ayağa kalkmaya çalışırken sendeledim.

No Key - Kavetham +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin