Kocam // Minsung

𝘁𝘂̈𝗺 𝘀̧𝗼𝗳𝗼̈𝗿𝗹𝗲𝗿 𝗱𝗲 𝘀𝗮𝗻𝗮 𝘆𝗮𝘃𝘀̧ı𝘆𝗼𝗿 ²⁰

GUNUN IKINCI BOLUMUNU YAZIYORUM USENMEZSEM SIMDI DE YAZICAM AMA DUA EDIN LUTFEN USENMIYIM😔😔😔

(Bolumu yazarken anlamazdin dinliyorum ama mutlu mesut bi bolum olacak🥰🥰)

OHA 10K OLDUK LAN AGAGAGAGAGAGAGGAGA YERIMMMM TESEKKURLERRRRRRRRR😍😍😍😍

(bu arada ucan bocek gordum arkadaslar prizin icine atlamisti en son simdi masanin ustunde hareketsiz duruyo elektrik carpti kesin:(( AMA HAK ETTI MASAYI SALLADIGIMDA USTUME ATLADI)

neyse cok konustum bolume gecelim😻💗

***

Hayvanat bahçesinden çıkıp servislerimizd bindik. Minho yine yanımdaydı, serviste olmamızı fırsat bilmiş gibi yine bana sarılıyordu. Ama ona tribim geçmemişti. Minho yüzümü ona çevirip gözlerime baktığında nefesim kesilmişti.

"Tribin geçmedi mi hâlâ?"

"Hmhm."

"Nasıl geçirebilirim?"

"Bir süre bana yaklaşmayarak!" dedim sessizce ama yüksek bir ses tonuyla konuşur gibi.

"O zaman tribini göze alabilirim." demesinden 5 saniye geçmedi, Dudaklarımızın arasındaki mesafeyi kapattı.

(Tribim geçti. Minho'ysanız gönlümü almak için beni öpebilirsiniz arkadaslar😻🦋🦋 AMA SADECE MİNHO'YSANIZ.)

Şoförün içeri girdiğini fark ettiğimde onu ittirdim. Tamam, belki anlamış olabilir ama öpüştüğümüzü görmesi biraz şey sanki..

"Tribin ne zaman geçer peki?" diye imalı bir şekilde sordu Minho. Gülümsediğimi fark etmemişim bile..

"Geçti ama birdaha böyle yerlerde olmasın!" dedim.

Minho gülümseyip gözünü kırptı ve şoföre döndü. Şoför de servisi çalıştırmaya çalışıyordu.

"Hocam servis çalışmıyor, benzini bitmiş olabilir. Buralarda benzinlik de yok. Ne yapacağız?"

Minho gözlerini büyüttüğünde ona sürtünmemeye çalışarak yerimden kalktım ve adamın yanına gittim.

"Öndeki servise binsek olmaz mı? Ama siz ne olacaksınız?"

"Öndeki serviste 17 kişi var. Kucak kucağa oturmanız gerekiro zam-"

"Kabul. Hadi öndeki servise. Jisung, sen kucağıma gelebilirsin."

Şoför Minho'ya ters bir bakış attığında hemen konuyu değiştirdim.

"Belki sorun benzin değildir. Kaputu açın da bir bakayım!"

"Sen nereden anlayacaksın?"

"Sizden iyi bildiğine yemin edebilirim." diye beni savundu Minho.

Şoför Minho'ya ters bir bakış atıp sabrı tükenmiş gibi konuştu.

"Öndeki servise gidin, ister yiyişin ister sikişin! Aa, yeter be!"

Felix ve Hyunjin güldüğünde şoförü öldürmemek için kendimi sıkıyordum.

"Afedersiniz? O ne biçim bir söz?"

"Sabahtan beri flörtleşiyor adam seninle! Öpüştüğünüzü de gördüm, daha ne olsun?"

Minho yanıma geldi.

"Bunun sizinle bir alakası var mı? Veya yolculuğumuzla? Peki servisteki arızayla?"

Minho şoförü göt ettikten sonra bizimkilere işaret verdi ve beni alıp servisin kapılarını açarak çıktı. Arkamızdan da bizimkiler geliyordu. Öndeki servisin camlarını tıklattım ve kapıları açması için bekledim. Kapı açıldığında Minho'yu önden buyur edip arkasından ben girdim.