"Beni aldatmasaydın herşey daha iyi olabilirdi aptal herif! Onca şeye rağmen sana nasıl geri dönebilirim!? Gurursuzmuyum lan ben!" Dedim hiddetle gözüm dolarken. Ya sabır derecesine nefesini vererek ofladı. Bense birşey demeyip geri banka oturdum.

"Yine mi!? Ya neyini anlamıyorsun!? Ben seni ne kullandım, ne de aldattım! Melis kendisi dibime girmişti, sen de sınıfa girince yanlış anladın!" Diye yükseldi aniden. Bankda geriye yaslandım ve bakışlarımı kaçırdım.
Aniden gelip önüme çöktü.

"Bak, belki şerefsiz olabilirim, sana çok eziyet çektirmiş olabilirim. Ama şimdiye kadar sana asla ciddi bir konuda yalan söylemedim. Şimdi de söylemiyorum. Eğer bir hatam olsaydı asla üstelemezdim, aksine geri çekilir özür dilerdim." Derken dolu gözlerimi ona çevirdim. Aniden iki elimi tuttu.

"Ama benim bir hatam yok. Ben seni hala çok seviyorum. İnan bana sana böyle nedensiz bir şekilde uzak olmak bana çok koyuyor. Ortada bir şey yokken sebebsizce ayrıldık, ve bir araya gelemiyoruz. Tuana, ben sana uzak olmaktan bıktım" dedi sesi yumuşarken. Baş parmağıyla elimi okşamaya başladı.

"Lütfen bize bir şans ver. Eskisi gibi olmayalım. Daha iyisi olalım. Lütfen.." dedi yalvaran gözlerle.

Sustum kaldım.
O ise inatla umutlu gözlerle bakıyordu. Bir konuda haklıydı. Ne kadar bana eziyet çektirsede asla bana yalan söylememişti.

Aniden aklımdan bir şey bulanıklaşmaya başladı. Birşeyler hatırlıyor gibiyim.

"Çağan dedi. O kız seni bana unutdurdu dedi, dedi o kız benim herşeyim!" Melis..

Melis o gece sarhoştu ve ağlıyordu. Sayıkladığı şeyler..
Ne yani? Çağan haklı olabilirmiydi?

Kafam allak bullak olmuştu. Düşünmekten başıma ağrı girmişti.
Elimi alnıma atıb ovdum.

"Tamam" diye Çağan ayağa kalktı. Başımı kaldırıp ona baktım.

"İstediği kadar düşünebilirsin. Seni darlamam. Ama umarım bize bir şans verirsin. Hoşçakal" dedi ve arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı.

"Çağan!" Diye birden seslendim. Durdu ve arkasını döndü. Ayağa kalktım.

"Kendine dikkat et" dedim. Gülümsedi. Ve kafasını salladı. Ardından önüne döndü. Bir süre sonra gözden kayboldu.
Bende ayağa kalktım. Ve eve doğru ilerlemeye başladım.

Ne yapmalıydım? Bize bir şans vermelimiydim? Yoksa herşeyi
boşverip yollarımızı ayırmalımıydım?

Düşünmeyi bırakıp yoluma devam etmeye başladım. Fazla düşünmekten başımda ki ağrı şiddetlenmişti.

Evime geldiğimde düşünmeden kendimi odaya attım. Dinlenmek için iyi bir andı..

***
Gece saat 23:04

044:
Karar verdin mi?

Takıntım:
Bilmem

044:
Ne? Nasıl?

Takıntım:
Bas baya bilmiyorum işte.

044:
Güzelim benimle dalga mı geçiyorsun?
Lütfen kararını söyle.

Takıntım:
Ya sen demedin mi istediğin kadar düşünebilirsin diye.
Ne sabırsız çıktın.

044:
Bebeğim anlamıyorsun
Özleminden geberiyorum diyorum
Dayanamıyorum artık sensiz kalmaya

Takıntılı ZorbamWhere stories live. Discover now