[14]*Aşk mı? takıntı mı?*

6.3K 252 118
                                    

"Sana aşığım"

Bu iki kelime beynimde yankılanmaya başladı. Zaman durmuştu benim için. Haraket etmiyordum, daha doğrusu edemiyordum. Felç kalmıştım galiba. Nasıl bir hayat bu?. Okul hayatımı cehenneme çeviren zorbam bana aşk ilanı yapıyor. Evet saçlarımı kesen, Aşağılayan, beni havuza atan, bütün okulu bana düşman eden, tehdit eden zorbam bana aşk ilanı yapıyordu.

Neydi bu? Kamera şakası mı?. Yada yine bir oyundu. Şuan bana oyunculuğunu gösteriyordu. Sonuçta o ikizler burcu. İstediği gibi oyunculuk sergileye bilir.

Ama onu ilk defa böyle görüyorum. Karşımda duruyor. Tamamen çökmüş halde. Tamam anladım ortada bir oyun yok. Olsa anlardım zaten. Alıştım ya böyle şeylere..

Kıskanması, başkalarından koruması, gözetlemesi ve yakınlığı. Hem zorbalık yapıp hemde böyle davranması normal değil. Peki neydi bu?. Evet. Takıntı. Bu onun takıntısıydı.

Bunca zaman bana yaptıkları aptal takıntısı yüzündendi. O takıntılıydı ve bende takıntı yaptığı kişiydim. Kafasını benimle bozmuş bir manyak.

Aradan geçen bir süre sonra kendime gelmiştim. Hemen geriye addımladım. Beni öyle görünce ayağa kalktı.

"İyimis-"

"Sen aşık değilsin!" Diye sözünü kestim.

"Sen takıntılısın! Takıntılı bir manyak!" Dedim sesimi yükselttim.

"Evet önceden takıntılıydım.." dedi benim aksime sakin davranmaya çalışıyordu.

"Ama şuan berbat haldeyim! Çünkü seni bir an olsun aklımdan çıkaramadım!" Dedi sesini yükseltmişti. Şaşkın gözlerle bakıyordum.

"Gece uyuyunca aklımdasın, Sabah uyanınca aklımdasın, okula gelince, ders çalışınca her an ama her an aklımdasın" dediğinde gelip tam önümde durdu.

"Düşündüm neden böyleyim? Neden seni aklımdan çıkaramıyorum? Neden böyle çöktüm!?" O konuşuyordu. Ben sadece durup dinliyordum.

"Sana yaptıklarım aklıma gelince vicdan azabından ölüyorum, seni görmeyince özlüyorum. Neden biliyormusun?"

"Çünkü sana aşığım! Önceden takıntı yapmıştım seni. Ama şimdi sana deli gibi aşığım" tepkisizce baktım yüzüne. Yavaşca bir adım yaklaştı.

"Sadece şunu söyleyebilirim. Her şey için özür dilerim. Beni affet diyemem buna hakkım yok. Ama artık nefes almakta zorlanıyorum. Yalvarırım affet.." gerçek demi? Yalvararak çaresiz bir halde benden özür diliyor. Pişman. Çok pişman. Ama bende çok çektim.

Geriye doğru addımladım ve arkamı döndüm "O kadar şeyden sonra basit bir özürün anlamı yok.." dedim ve hızlıca sınıftan çıktım.

***
Gece olmasını umursamayarak balkonda oturmuş etrafa boş boş bakıyordum. Hava da ki hafif rüzgar yüzünden üşüyordum. Ama umrumda mı?.

Yaptıkları için pişman. Vicdan azabından ölüyor. Yaptığı her şey için özür diledi. Yaptıkları affedilecek durumda değil. Bunu biliyor. Yinede özür diliyor. Çünkü gerçekten pişman ve acı çekiyor. Sadece iki günde tamamen çöktü. Koskoca dağ yıkılmıştı sanki.

Ama affetmeyecektim. Yaptıkları fazla kötüydü. Hep aşağılandım. Güçlü durmaya çalıştım. Ama sonunda yine ağladım.

Bencilce görünsede onu affetmiyeceğim. Yaptıklarının cezasını alsın. Belki bundan sonra kimseye yaşatmaz.

Telefonuma bildirim geldiğinde elime aldım. WhatsApp a girdim.

0053:
Özlüyorum
Pişmanım
Vicdan azabı çekiyorum
Kör kütük aşığım
Affet beni demek istiyorum
Ama yaptıklarımı ben bile affetmem

Siz:
Özlem
Pişmanlık
Vicdan
Aşk
Hiç biri yardım etmiyor dimi sana?
Sadece acı çektiriyor
Çaresi var mı bilmem
Ama son pişmanlık fayda etmez

053:
Peki ne yapamalıyım?
Acımı dindirmek için.

Siz:
O hatayı yaptın
Ve şimdi pişmansın
Hatanı kendin düzeldiceksin
Belki az da olsa acını dindirir
Ama vicdanını bilemem

053:
Yapıcam
Acımı dindiricem
Hatamı düzeldicem
Hatta vicdanımı bile dindiricem

Siz:
İyi şanslar

053:
Sağol:)
Görüldü

Kestik
Spoiler vereyim
Bundan sonraki bölüm bomba
Belkide Çağanı seveceksiniz
Yeni bölüm 66 oyda
Kalın sağlıcakla canolar.

Takıntılı Zorbamحيث تعيش القصص. اكتشف الآن